"Çin'deki vicdan mahkumlarının organlarının toplanması suçunu ortaya çıkarmak için bir kampanya üzerinde çalışırken, çok büyük bir baskı hisseder ve panik olurdum. Neredeyse her gece kabuslarla uyanırdım.''
– Anastasia Lin
  |
 |
2015 yılında, Kanada'dan genç bir güzellik kraliçesi, Çin hükümetinin Miss World güzellik yarışmasına katılmak için Çin'e girmesini açıkça yasaklamasıyla dünya siyaset sahnesine itildi. Bir gecede, Anastasia Lin ünlü bir güzellik kraliçesi olmaktan Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) tehditlerinin hedefi haline geldi. Tüm bunlar, Çin rejiminin dini azınlıklara yönelik acımasız zulmünü, özellikle de Falun Gong uygulayıcılarının içinde bulunduğu kötü durumu eleştirdiği için oldu.
O, "Kanada Dünya Güzeli olduktan sonra beş yıl boyunca rahat uyuyamadım. Çin'deki vicdan mahkumlarından organ toplama suçunu ifşa etmek için bir kampanya üzerinde çalışırken, üzerimde büyük bir baskı hissediyor ve panik oluyordum" diyor ve ekliyor: "Neredeyse her gece kabuslarla uyanıyordum."
Lin, bir güzellik kraliçesi ve aktris olarak bir hayat planlamıştı, ancak ÇKP'nin tepkisinden sonra önceliklerini, moda tarzını ve hatta resmi kişiliğini değiştirmeye karar verdi.
Gece elbiseleri, dünyayı dolaşıp konuşmalar ve röportajlar verirken yerini güçlü takım elbiselere bıraktı. Aynı zamanda ülkesinde hala bir kariyer ve hayat kurmaya çalışıyordu.
Büyük zorluklara rağmen, Lin bu yıllardan ferahlatıcı bir zarafet ile ve stil duygusuyla çıktı. Lin, yolun her adımında umut dolu kaldı, ancak güzelliğinin derinliği arttı. Görünüşe göre çok baskı altındayken, aslında kendisini keşfediyordu.
Gerçek Stil
Lin, yirmili yaşlarında moda tarzını içinde bulunduğu durumlara ve ortamlara göre uyarladı. O, "İster bir güzellik kraliçesinin prenses kıyafetleri olsun, ister bir insan hakları savunucusunun güçlü takım elbiseleri olsun, kurallara uydum ve üzerime düşeni yaptım" diyor.
Stil seçimleri, Lin'e kırılganlıklarını maskelemek ve kararlı bir hava yansıtmak için bir araç sunuyordu. İzleyicilerin dikkatini çekmek için yoğun renklerde takım elbise ceketleri giydi ve gücünü göstermek için abartısız ama ağır bir makyaj yaptı. Lin, kıyafetlerin kendisini karşı karşıya olduğu agresif siyasi ortamdan korumak için giyilen bir zırh haline geldiğini söylüyor.
O, "Bir süre sonra, sürekli olarak güç yansıtma ihtiyacını içselleştirdim ve neredeyse kendimde olan canlı ve eğlenceli kısımlarımı unuttum" diyor.
Bir gün bir röportaj için hazırlanırken Lin'in zihniyeti değişti. Aniden korkularını bir kenara bırakmaya ve kamuoyu önüne çıkarken farklı bir yaklaşım benimsemeye karar verdi. Şöyle düşündü, "Artık saklanmak istemiyorum. Ben siyaset dünyasına ait değilim. Kendimi daha fazla ortaya çıkarmaya hazır hissediyorum."
Meksika'da yaşadığı önemli deneyimi, korkularının kendi dünyasını ne kadar güçlü bir şekilde yönlendirdiğine izin verdiğini anladı. Denizde yüzerken kontrolünü kaybetmiş ve artık kıyıya ulaşamayacağını fark etmişti.
"Panikledim, çünkü doğanın son derece bilinmeyen bir elementi içindeydim ve hayatım üzerinde hiçbir kontrolüm yoktu" diye hatırlıyor. Bir cankurtaran onu fark etti. Lin suda bocalıyor ve nefes almak için mücadele ediyordu.
"Cankurtaran beni sakinleştirmeye çalıştı. Bana, ' zihnini sakinleştir ve rahatla, sadece yüz' dedi. Ama bu bir seçenek değildi. Korkumu bırakmak, hayatta kalmak için tek şansımı bırakmak anlamına geliyordu."
Lin kendini sakinleştiremedi, ama cankurtaranla birlikte güvenli bir şekilde kıyıya geri dönmeyi başardı. Bu deneyim onu, sadece boğulmaya bu kadar yaklaştığı için değil, aynı zamanda verdiği tepki nedeniyle de sarsmıştı. O, "Korkunun etkisi altındaydım ve bunun kararlarıma yön vermesine izin veriyordum" diyor.
O anda Lin, bu olumsuz duygunun hayatını yönetmesine ne kadar izin verdiğini fark etti. İşte o zaman onunla yüzleşmeye karar verdi.
Ertesi gün sahile geri döndü, dalgaların onu korkutmasına izin vermemeye kararlıydı. Okyanus daha önce olduğu gibi tehlikeli görünüyordu, ama Lin onu kurtaran cankurtaranı buldu ve okyanusta ona eşlik edip edemeyeceğini sordu. Memnuniyetle kabul etti.
"İlk birkaç dalga büyüktü ama korkutucu değildi. Her şeyi çok daha net görebiliyordum. Dalgalar tehdit değildir - öğrenebileceğiniz ve oynayabileceğiniz bir şeydir."
Lin yüzerek dalgalardan geçerken, ışıltılı, şeffaf bir evren gibi görünen sakin anlar yaşadı.
"Çok güzeldi. Sanırım evren bana korkularımı aşarsam diğer tarafta beni yepyeni bir bakış açısının, çok daha ilginç ve ödüllendirici bir deneyimin beklediğini söylüyordu."
O andan itibaren Lin kendini sunma şeklini değiştirdi.
Lin, bir sonraki röportaj için her zamanki iş kıyafetlerini giymedi. Bunun yerine açık mavi bir ipek elbisesi giydi. İlk defa makyaj yapmadı. Röportaj beklediğinden daha iyi çıktı. Muhabir daha önce onunla röportaj yapmıştı ama şimdi ne kadar farklı olduğunu görünce şaşırdı. Değişen sadece Lin'in görünüşü değildi. Kendisiyle barışık olmayı öğrenmişti.
"Her durum için zarif bir çözüm olmalı. Sadece geleceğine inanmanız gerekiyor" diyor.
Bugünlerde Lin, insan hakları için hareket etmeye ve savunmaya, konuşmaya, yazmaya ve film rolleri üstlenmeye devam ediyor. Yol boyunca birçok korkuyla karşı karşıya kaldı, bu da ona sadece daha sağlam bir adım ve daha kararlı bir duruş kazandırdı.
Gözleri parladığında ve gülümsemesi bir odayı aydınlattığında, kendi içinde geliştirdiği zarafeti somutlaştırıyor. Anastasia Lin'in gerçek güzelliği budur.
 |
 |
"Çok güzeldi. Sanırım evren bana korkularımı aşarsam diğer tarafta beni yepyeni bir bakış açısının, çok daha ilginç ve ödüllendirici bir deneyimin beklediğini söylüyordu."
- Anastasia Lin
Kaynak: https://magnifissance.com/beautiful-minds/anastasia-lin/
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.
devamı ...