Antik Çin Hikâyeleri: Af ve Ahlaki Eğitimin Önemi

Doğu Han Hanedanlığı döneminde Chen Shi adında iyi eğitimli, yüksek ahlaka sahip ve herkesin saygı duyduğu bir kişi varmış. Chen Shi sadece kendi hareketleri ve ahlakına dikkat etmiyor, her fırsatta oğullarına da eğitim vererek, eğitim şekline de çok dikkat ediyormuş.

Bir yıl büyük bir sel olmuş. Bir sürü tarla ve evler sular altında kaldığından, sayısız kişi evsiz kalıp başka yerlere göç etmeye çalışmış. Bununla birlikte, hırsızlıkta çoğalmış.

Bir gece yarısı, hırsız Chen Shi’nin evine girmiş ve tam bir şeyler çalmak isterken, birdenbire birinin öksürme sesini duymuş ve hiç vakit kaybetmeden bir direğe tırmanarak evin tavanına çıkıp saklanmış.

Chen Shi bir fener ile hırsızın saklandığı odaya bir şey almak için gelmiş ve kafasını tesadüfen kaldırdığında tavanda bir parça kıyafet görmüş ve eve hırsız girdiğini hemen anlamış. Chen Shi, hiç korkmamış ve sakin bir şekilde oğullarının hepsini uyandırıp evin dışına çağırarak bir araya toplamış. Ondan sonra, çok ciddi bir biçimde herkese demiş ki, “Çocuklar, yüksek ahlak sahibi bir insan olmak temel noktadır. Her durumda, kendimizi yüksek standartlara göre sıkı bir şekilde tutmalıyız ve herhangi bir bahane ile kendi kendimizi rahat bırakıp yolumuzdan sapmamalıyız. Bazı kötü işler yapan kişiler, onlar doğuştan kötü bir insan değiller, sadece kendisini iyice kontrol edemediler, yavaş yavaş kötü alışkanlıklar edindiler, daha sonra değişmek isteseler bile kolay kolay başaramadılar ve bu şekilde kötü bir insan oldular. Örneğin, evimizin tavanındaki kişi de söylediğim aynı durumda. Kısa sürede yoksulluktan dolayı, kendi gururumuzu bırakıp kötü yola düşmemeliyiz!”

Tavandaki hırsız Chen Shi’nin söylediklerini duyunca çok şaşırmış, meğer Chen Shi kendisini çoktan fark etmiş. Chen Shi kendisini yakalamak yerine sabırla onu eğitmeye çalışmış ve bu yüzden hırsız çok duygulanmış. Yaptığından çok utanan hırsız tavandan inip Chen Shi’nin önünde diz çökerek, “Siz çok iyi konuştunuz. Ben yanlışlık yaptım ve bundan sonra bir daha kötü şeyler yapmayacağım, lütfen beni affedin.” diye özür dilemiş. Chen Shi, hırsızı yerden kaldırmış ve çok samimi bir şekilde, “Görüntünden zaten kötü bir kişiye benzemiyorsun, mutlaka yoksulluktan zorla bu hale geldin. Bundan sonra kendini iyice dikkat et, hatalarını düzeltmek için çok geç değil.” diyerek evden birkaç on metre kumaş getirerek hırsıza hediye etmiş. Hırsız ağlarak teşekkür etmiş ve oradan ayrılmış.

O günden itibaren, Chen Shi’nin oturduğu bölge ve yakınlarında yaklaşık hırsızlık olayı bir daha olmamış.

Bu hikâyeden, ahlak eğitiminin önemi ve iyi kalpliliğin gücünün ne kadar büyük olduğunu görüyoruz.

Kaynak: http://www.mhradio.org/showprogram/3402.html