Sadece Bencil Olmayan Bir Kalp Diğerlerini Anlayabilir

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Sohbetler sırasında arkadaşlarım bana, iş arkadaşlarını, arkadaşlarını ve yöneticilerini her zaman anlayamadıklarından bahsediyorlardı. Bazen onların iyi niyetli ve düşünceli mi yoksa kötü niyetli ve sivri dilli mi olduklarını çözemediklerinden de bahsederlerdi.

Benim bu durumla ilgili bir tecrübem olmuştu. Henüz daha küçük bir çocukken uygulamaya başladığım için sıradan insanları kolaylıkla kabul ederdim. Fakat büyüdükçe ve toplum tarafından daha fazla etkilendikçe, insanların benimle konuştuklarında farklı anlayışlara sahip olmalarına şaşırmaya başladım. Fa’yı daha da fazla okuyarak, bunun takıntı ve görüşlerim yüzünden gerçekleştiğini anladım. O düşünceyi gidermeliydim. Bunu anlayınca, insanların söylediklerini merhametle yorumlamam gerektiğine karar verdim. Bir insan neyi ifade ederse etsin onu iyi yönden anlamalıyız. Biz hiçbir şey kaybetmeyiz. Farklı bir bakış açısından bakmak gerekirse, eğer onların söyledikleri her şeyi olumsuz şekilde kabul edersek insanların neyi ifade etmek istediklerini yanlış anlayabiliriz.

Bu konuya benzer, Konfüçyüs hakkında bir hikâyeyi çok iyi hatırlıyorum. Yan Hui -Konfüçyüs’ün çok sevdiği bir öğrencisiydi. Konfüçyüs kendi öğretisini yayarak seyahate ederken Chen ve Cai yolları arasındayken zor durumda kaldı ve yedi gün yemeksiz kaldı. Yan Hui, sadece biraz pirinç bulabildi. Onu pişirmek için ateş yaktı. Pirinç neredeyse pişmek üzereyken Konfüçyüs pirincin kokusunu alarak gözlerini hafiften açtı. Tam o anda Yan Hui’nin elindeki bir miktar pirinci ağzına attığını gördü. Yang Yan Hui, Konfüçyüs’e yemeğin hazır olduğunu söylediğinde, Konfüçyüs onu denemek için şöyle söyledi: “Az önce rüyamda rahmetli babamı gördüm. Onun hatırına bu dokunulmamış saf pirinci bağışlamak istiyorum.” Yan Hui hemen şöyle söyledi: “Hayır, hayır bu pirinç temiz değil. Onu pişirirken üzerine biraz toprak parçası düştü. Üzerine yapışan pirinçleri atmak istemiyordum, bu nedenle o parçayı elimle topladım ve ağzıma attım.” Bu şekilde Konfüçyüs, Yan Hui’nin pirinci çalmadığını öğrendi. Oldukça etkilenmişti ve şöyle söyledi: “Ben gözlerime inanmıştım, fakat gözlerim beni aldattı. Düşüncelerime güveniyorum, fakat düşüncelerim doğru olmayabilir. Öğrencim şunu unutma, başka insanın niyetini öğrenmek kolay değildir.”

Aksine, eğer bir insanın düşüncesi kötüyse ve biz ona iyi düşüncelerimizle yaklaşıyorsak, bu onu etkileyebilir ve onun iyi tarafını uyandırabiliriz. Her bir insanın kalbinde hem iyilik hem kötülük vardır. Bir insan başkasının özverisiyle esinlenerek iyi tarafını gösterecektir. Shen Yun Gösteri Sanatlarının gösterileri sırasında sanatçılar mükemmel bir merhameti sergilemekteler, seyirciler ise buna karşılık gök gürültüsü gibi yankılanan alkışlarla yanıt veriyorlar. Danslara ve şarkılara yansıyan şefkat ve merhamet, çoğu insanın geleneksel kültüre olan inancını yenileyerek ve merhametli düşüncelerini uyandırarak onları gözleri yaşarıncaya kadar etkiliyor. Erdemli insan cömerttir. Eğer bir insan fedakâr olabiliyorsa o zaman kolayca başkalarını anlayabilir ve affedebilir.

Antik bir kitap olan Zhong Yong’da şöyle deniyor: “Fedakâr davranışların yapılmasının faydasını öğrenince (Yan Hui) bunu sonsuza dek kalbinde sakladı ve hiçbir zaman bundan şaşmadı.” Bu hikâyeyi öğrenince, sizin de etrafınızdaki herkese merhametle davranacağınıza umut ediyorum. Merhametli olmak bazen çok kolay; fakat her zaman ve herkese karşı merhametli olmak fedakâr bir kalp ister.

Çince metin: http://minghui.ca/mh/articles/2009/10/27/211145.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/html/articles/2009/11/2/112046.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.