Ben Gerçek Bir Dafa Uygulayıcısı Mıyım?

Shifu’nun 'Bir Dafa Uygulayıcısı Ne Demektir?' jingwenini birkaç defa okuduktan sonra, kendi kendime, “Sen gerçek bir Dafa uygulayıcısı mısın?” diye sordum. Ama beklenenin aksine bu soruya kesin bir cevap veremedim. O anda çok şaşırdım, çünkü bu benim için çok korkunç bir şeydir. Ben Dafa’yı on yıldan fazla süredir uygulamıştım, fakat gerçek bir Dafa uygulayıcısı olup olmadığıma kesin bir cevap vermeye cesaret edemedim. Bu benim için büyük bir utançtır.

Shifu, 'Bir Dafa Uygulayıcısı Ne Demektir?' jingweninde, “Bir çatışma ile karşılaştığınızda, haklı olup olmadığınızın bir önemi yoktur. Kendinize: ‘Bu olayda, benim tarafımda yanlış olan ne? Acaba gerçekten benim tarafımda doğru olmayan bir şeyler mi var?’ şeklinde sormalısınız. Hepiniz bu şekilde düşünmek zorundasınız. İlk düşünceniz problemi bulmaya çalışmak için kendinizi dikkatlice gözden geçirmek olmalı. Eğer kim böyle değilse, aslında o kişi Dafa'nın gerçek bir uygulayıcısı değildir. Bu, bizim uygulamamızın içerisindeki sihirli bir araçtır. Bu, bizim Dafa uygulayıcılarımızın uygulamasını ayıran bir özelliktir. Karşılaştığınız şey ne olursa olsun, ilk düşünce kendinizi dikkatlice gözden geçirmek olmalıdır ve buna ‘içine bakmak’ denir.” diye söyledi. Geçmiş uygulama yoluma geri baktığımda, “içine bakmak” terimini sürekli ağzımda dolaştırmama rağmen, nadiren kendim için uyguladım. Çatışmalar veya zorluklarla karşılaşan uygulayıcıları görünce, onlara hep hangi-hangi takıntısından dolayı problemle karşılaştığını ve onlara kendi içlerine bakmaları gerektiğini söylerdim! Gözüm sürekli başka kişinin hataları ve eksiklerindeydi. Üstelik bu şekilde uygulayıcı arkadaşlarıma karşı sorumlu olduğumu ve onlara, sınavlarından geçmeleri için yardım etmekte olduğumu düşünürdüm. Bazı uygulayıcılar söylediklerimi veya önerimi kabul etmediği zaman, kendimi haksızlığa uğramış hissederdim. Bu kadar sene boyunca nasıl uygulama yapılacağını hala öğrenemedim, oysa hep başka kişiden daha iyi uygulama yaptığımı zannettim. Ancak Shifu’nun jingweniyle karşılaşınca temel olarak kendimi geliştirmek istemediğimi anladım ve her defasında bir olayla karşılaştığımda onu hep insani düşüncelerle değerlendirdim. Şüphelenme, çıkar, şikâyet, kendini savunma ve eleştirme gibi bir ton takıntım var, bu takıntılar farklı çatışmalarda farklı insani düşünceleri yansıtır.

“Dafa uygulayıcıları yaşantılarını sıradan insanlar ile birlikte, insan toplumunun yanılsamasının bir parçası olarak yan yana sürdürüyorlar ve gerçekten de onların düşünme biçimleri ile sürüklenmeye yatkınlar -en azından bazı konularda. Eğer bir şeyleri yaparken Dafa'ya göre davranmayı başaramazsanız, eğer olayları doğru düşünceler ile değerlendiremezseniz veya problemlerin üstesinden gelirken Fa'nın içerisinde olamazsanız, siz sıradan bir insansınız demektir. O durumda, arada herhangi bir fark yoktur. Görünümünüz sıradandır, hayatınızı sürdürdüğünüz ortam sıradandır ve mesleğiniz de sıradandır. Hatta Dafa uygulayıcılarının projelerine iştirak etmişseniz bile -yukarıdaki cennetlerde televizyon istasyonları gibi bir şey yoktur; ayrıca Tanrıların gazeteleri de yoktur. Bunlar, sıradan insan toplumundaki formlardır. Eğer kendinizi yönlendirmek için doğru düşüncelerinizi kullanmaz, doğru şekilde davranamaz, dünyaya ve başkalarına bir uygulayıcının standartları doğrultusunda bakamazsanız, [bir Dafa uygulayıcısının baktığı gibi bakamazsanız] o durumda siz sıradan bir insan ile aynısınız demektir.” (Bir Dafa Uygulayıcısı Ne Demektir?) Bu paragraf Fa’dan şunu kavradım ki, bizim giyinmemiz, yememiz, oturmamız ve hareketlerimiz konusunu nasıl ele almamız gerekiyor? Güzel ve moda kıyafetler giymeyi seviyor muyum? Lezzetli ve besleyici değeri olan yemeklere önem veriyor muyum? Mutluluk, kızgınlık, üzüntü, sevinç, korku gibi insana ait duygulara sahip miyim? Hınç, nefret, aşk ve düşmanlık hala kalbimde dolaşıp duruyor mu? Oyun, dizi, şarkı ve eğlenceye delicesine tutuluyor muyum?... Geçmiş uygulama yolumu düşünürsem, sıradan insanın toplumunda bile bile yanlışlık yaptığım süre içinde Shifu’nun bana verdiği ne kadar fazla kendimi geliştirme fırsatını kaçırdım.

“Birlikte çalıştığınız ve sürtüşme yaşadığınız zaman, bunun sebebi, insan takıntılarıdır. Bu, kişinin uygulama durumu ve sürecinin bir parçasıdır; kesinlikle birilerinin gerçekten kötü olmasından dolayı değildir. Bir kişinin iyi olan yanı artık görülemez, çünkü o artık ayrılmıştır. Sizin gördüğünüz şey daima henüz geliştirilmemiş olan kısım olacaktır. Fakat bu, sizin merhametli bir kalbe sahip olmamanız gerektiği anlamına ya da insanlara sabit şekilde bakmanız anlamına gelmiyor. Sizlere defalarca ve de defalarca şunu söyledim: sizler bir uygulayıcının iyi olan kısmını göremezsiniz. O kısım tek kelimeyle olağanüstüdür ve standardı karşılamıştır. Peki, ‘standardı karşılamak’ ne anlama geliyor? O, bir Tanrının standardıdır. Hâlbuki onun henüz başarı ile geliştirilmemiş olan parçası ne kadar yukarı çıkar ve yüzeye ne kadar fazla yaklaşırsa bir o kadar daha kötü görünecektir. Fakat o kişi kendisini oldukça iyi geliştirmiş olabilir. Umarım ki, hepiniz kendinizin, başkalarının ve ortamınızın değerini bilirsiniz. Yürüdüğünüz yolun değerini bilmek, kendinizin değerini bilmek demektir.” (Bir Dafa Uygulayıcısı Ne Demektir?) Shifu’nun bu paragrafında söylediği okkalı ve kalıcı söz beni derinden etkiledi. Evet, on yıldan fazla bir uygulama sürecinde, gözlerimde hep yanımdaki uygulayıcıların buna ya da şuna takıntı yaptığını gördüm, bu yüzden sürekli başkalarını eleştirip şikâyet ediyordum ve hep başka kişiyi değiştirmeye çalışıyordum. Bu, eski evrenin özelliği olan bencillikten oluşan bir yaşamın açıkça kendini göstermesidir. Kendi eksiklerimi göremiyordum, karşımdaki kişiyi kendi aynam olarak ele almıyordum, sakince içime bakarak aradığımda, başka kişilerde gördüğüm eksikliklerin aslında hepsi bende bulunuyordu. Bazen başka bir uygulayıcı arkadaşım ile anlaşmazlık yaşadığımda, yalnızca karşı tarafın hatalarını görüyordum ve insani düşüncemden dolayı, uygulayıcıların bütünlüğüne zarar veriyor ve Fa-düzeltmesinin bazı işlerini ister istemez engelliyordum. İnsanları değiştirebilecek kişi Shifu ve Fa’dır. Uygulayıcı arkadaşımda gördüğün herhangi bir şey insani düşüncemin yansımasıdır. Eğer zihnim durgun bir su gibi ise, kim beni etkileyebilir ki? Yüzeysel görüntü kişinin kalbinden kaynaklanır ve çevrem de kalbimin değişimi sonucu değişir. Diğer bir deyişle, karşı tarafta görünenler sadece kendimi geliştirmek için fırsatlardır ve yükselmem için kurulan merdivenlerdir. Fa’ya göre sağlam bir şekilde uygulama yapmazsa, kişi gerçek bir uygulayıcı sayılamaz ve böyle bir kişi nasıl gerçek bir Dafa uygulayıcısı sayılabilir ki? Fa-düzeltmesi sona ermekte, Shifu’nun peş peşe üç tane “değerini bilmek” ifadesi tıpkı ağır bir çekiç gibi bir kere daha beni uyandırdı. Gerçek bir Dafa uygulayıcısı olup, kalan yolda iyice yürüyeceğim. Kendime gelecekte herhangi bir ebedi pişmanlık bırakmayacağım.

Yukarıdaki yüzeysel kavrayışımda uygun olmayan bir şey bulursanız, lütfen düzeltin. Heshi!

Çince metin: http://zhengjian.org/zj/articles/2011/12/1/78946.html