Bu sene ilkbaharda birkaç gün boyunca, sakin ve berrak bir zihnimle Zhuan Falun'u okumaya başladıktan sonra, kitapta sanki bir sürü kapının ardı ardından açıldığını ve kendimi sanki kelimeler ve satırlar arasında Shifu’nun bahsettiği mikroskobik dünyalara girmiş gibi hissettim. O birkaç gün içinde, ne zaman kitabı açsam, farklı Fa ilkelerinin iç anlamları nokta, çizgi ya da yüzey şekli ile bana görünmeye başladı, işte bu yüzden kitabı bırakmaya hiç kıyamıyordum ve gece yarısı çok uykum geldiği halde bile kitabı okumaya devam etmeme rağmen Fa ilkeleri hala kendilerini göstermeye devam ediyordu. Fakat bu sadece kısa bir süreç içinde meydana gelen bir durumdu ve ardından aynı şekilde o kadar güçlü devam etmedi, ancak ondan sonra Fa-çalışma durumum gitgide daha iyi oldu.
O birkaç gün içinde, Shifu’nun 1999 yılından önce yurtdışında öğrettiği jingwenleri A’dan Z’ye bir kere komple okudum. Shifu, İsviçre Fa Konferansında, “Xiulian uygulayabilmeniz ve gelişmeniz için her şeyi [ve xiulian yoluyla elde edebileceğiniz her şeyi], bu Fa ile birleştirmiş olduğumu sizlere sıkça söylüyorum. Sizler her ne kadar farklı boyutlarda olsanız da, hiçbiriniz sözlerimin ne kadar değerli olduğunu gerçek anlamda anlayamazsınız. Uygulama yaptığınız müddetçe her şeyi elde edeceksiniz. Fakat elde edeceğiniz şeylerin içerisine, bana ait unsurların ne kadarının dâhil edildiğini biliyor musunuz?” dedi. O günlerde, Shifu’nun bu paragrafı hep kafamda dolaşıp duruyordu, aklıma ne zaman bu sözler gelse çok üzülüyor ve gözyaşlarıma hâkim olamıyordum. Shifu elleriyle böylesi göksel bir kitabı bizlere verdi. Bu kitap Shifu’nun ne kadar muazzam emeğini kapsamakta! Geçmiş senelerde bazen Fa’yı çalışırken kendimi uykulu hissediyordum, bazen bir şeyi çözmek ya da bir şeyleri kovalamak amacıyla Fa’yı çalıştım. Bu durumda, ne kadar Fa ile asimile olabilirim ki? Shifu’ya ve bu Fa’ya karşı çok büyük bir utanç içindeyim.
Fa’nın olağanüstülüğü ve gizemini hissettim
Bu sene baharda, on yıldan fazla süredir devam eden uygulama sürecinde hala tüm kalbimle sakin ve berrak bir şekilde Fa-çalışması durumuna girememeyi, acilen aşmam gereken büyük bir adım olduğunu düşündüm. Bu yüzden, zihin durumumu düzelterek kovalama düşüncelerimin hepsini bıraktım ve gerçek anlamda Fa’yı çalışma ve Tao’ya aydınlanma niyetiyle hiçbir zaman olmadığım kadar sakin ve berrak bir şekilde Zhuan Falun’u okumaya başladım. Fakat bu defa okumama başlar başlamaz o kadar şaşırdım ki, neredeyse gerçekten terledim. Çünkü kendimi sanki bu kitabı daha önce hiç okumamış gibi hissettim! Geçmiş seneler bu kitabı çok fazla okuduğumdan dolayı, içinde yazanları ve yüzeysel anlamları o kadar tanımışım ki, çoğu zaman bir paragrafı okurken, sadece bir sonraki paragrafı değil, birkaç paragrafı bile bakmadan ezbere söyleyebiliyordum. Fakat şu anda nasıl bu şekilde oldu, sanki hayatımda ilk defa bununla karşılaşıyor gibiydim. Bundan önce ara sıra Fa-düzeltmesinin bir an evvel sona ermesini bile istemiştim! O anki durumum tıpkı üniversite sınavına katılan bir öğrencinin birdenbire ilkokuldaki derslerini bile henüz öğrenmemiş olduğunun farkında varması gibi geldi. Kitabı okumaya devam ettikçe anlamadığım sorular da çoğalıyordu ve kitabın sonuna geldiğimde, anlayabildiğim şeylerin çok az olduğunu fark ettim.
İkinci defa yeniden okurken, kitaptaki her bir kelime hatta noktalama işaretleri bile enerjiye sahip canlı varlıklardı. Büsbütün bu güçlü enerjiyle sarıldım ve zihnim tamamen kilitlenmiş gibi hissettim. Gözlerim sadece sayfa üzerindeki tek bir kelimeyi görebiliyordu ve kelimeden kelimeye şeklinde devam edebildim. Zihnimde herhangi bir karmakarışık düşünce yoktu ve bunun, sakin ve berrak bir zihin durumu olduğunu anladım.
Bazen tam bu şekilde okumaya devam ederken, sayfa üzerinden bir cümle birden bire parıldayıp gözümün önünde geçti. O parıldayan cümleye baktığımda, daha önce senelerdir okuyup anladığım o cümlenin yüzeysel anlamı birden değişti. Yanlış gördüğümü zannettim ve tekrar baktığımda, o cümlenin yazıları değişmemişti, fakat ben hakikaten o cümlenin yüzeysel anlamının dışındaki başka bir anlamı kavradım.
Bir sabah, saat 6:00’da Fa-Zhen-Nian (doğru düşünceler yollama) yaptıktan sonra Zhuan Falun’u okumaya başladım. Shifu’nun bir örnek ile bir olayı anlattığı paragrafa geldim. Normalde bu paragrafın yüzeysel anlamını çok net bir şekilde anlıyordum, bu sadece senelerdir onun çok okuduğumdan değil, anlatılan konunun hiç karışık olmamasındandı. Fakat o anda zihnimde birden bu paragrafta verilen örnek, bambaşka bir konuyu anlatıyormuş gibi geldi, sadece cümlenin yüzeysel anlamından farklı değil, neredeyse onun yüzeysel anlamıyla herhangi bir bağlantısı olmayan bir anlam ortaya çıkıyordu. Başka bir ifade ile kitap içindeki yazılar değişmemişti, fakat yazının anlamı tamamen değişmişti. Üstelik, bir paragrafı okumadan önce, aşağı yukarı o paragraftaki bütün anlamı çoktan anlamıştım ve bu paragraftan anladığım anlamlarla sonraki paragrafı okuyunca, otomatik olarak başka bir Fa ilkesini de anladım. Böyle bir şey olunca o kadar şaşırdım ki, okumaya devam etmeye cesaret edemedim, çünkü o yepyeni anlamlar kendi kendime düşünüp durmaktan anladığım ya da kavradığım bir şey değildi, tamamen dışarıdan gelip kafama sokulan bir tür düşünceydi ve açıkça söyleyim ki, eğer ben kendi kendime düşünsem o anlamlar asla aklıma gelmezdi. Bu tür düşüncelerin nereden geldiğini bilemedim, acaba bana ima etmek için yazıların ardındaki Buda, Tao ve yüce varlıktan mı geldi ya da başka kanaldan gelen mesajlar mı? Çünkü bunlar düşünmeden birden geldiğinden, o anda zihnim bu olayın ağırlığını neredeyse kaldıramayacakmış gibi bir duruma girdim, tıpkı Shifu’nun bahsettiği “Qigong Durumu”na girmek gibiydi. En son Shifu’nun Zhuan Falun içinde anlattığı bir hikaye benim için belli bir rehberlik rolü oynadı ve beni “Qigong Durumu”ndan kurtardı. O hikâyenin, daha önce benimle alsa bir ilişkisi olmayacağını düşünmüştüm, fakat belli bir zaman ve özel bir durum içindeyken çok güçlü bir rehberlik rolü oynadı.
Başka bir durum da meydana geldi. Düşüncem sanki ardı ardından patlayıp açılmış gibi, bir takım Fa ilkelerini anladım. Bir takım Fa ilkesini birkaç saniyede içinde hemen anladım. Örneğin bir işi yapmak için, nasıl yapacağımı ve Fa’ya göre doğru olup olmadığını düşünürken, Shifu’nun Fa ilkeleri birden cümle cümle kafama geliyordu ve hepsi Zhuan Falun kitabındaki cümlelerdi. Aklıma gelen bu Fa ilkelerinin hepsi bu işe rehberlik edebilirler, ardından eğer bu gelen Fa ilkelerinden birine odaklanırsam, o zaman bu Fa ilkesinin de birçok şeye rehberlik edebileceğini anlayacaktım.
Hatırladığım kadarıyla o günlerde tam olarak “13 Mayıs” ilgili bir makale oluşturuyordum. Bir gün yazmaya devam ederken, Shifu'nun gülümseyerek bana baktığını gördüm. Ben fazla konsantre bir durumda yazıyı yazdığımdan aniden gördüğüm görüntüye fazla dikkat edemedim. Fakat arada dinlendiğim zaman, az önce hakikaten Shifu’yu gördüğümden emin oldum, ama Shifu neredeydi? Aklımda altın rengi kıyafet içindeki Shifu’nun sağ gözümün köşesinde oturarak bana gülümsediğini gördüğümü hatırladım. Tesadüfen birkaç gün önce bir uygulayıcının tecrübe paylaşım makalesinde de bu şekilde Shifu’yu gördüğünden bahsedilmişti. Anladım ki, ben gerçekten Shifu’yu gördüm. Shifu’nun bu şekilde beni yüreklendirdiğini anladım ve ondan sonra “gerçek anlamda” tüm kalbimle sakin ve berrak bir şekilde Fa’yı çalışmak istedim. Benim Fa-çalışma düşüncem Fa’nın farklı seviyelerdeki gereklerine uyduğundan dolayı, Shifu bana yukarıda bahsettiğim Fa içindeki birkaç durumu yaşattı.
Fa, zekamı açtı
O günden sonra, zekâm sanki bir parça açılmış gibiydi, Fa’yı kavramak için bu kısım hem çok güçlü ve aktif hem de düşünme şeklim de genişlemişti. Fa içindeki her bir kelime, deyim, nesne ve olayın kafamda yansıttığı kavramlar bir daha eskisi gibi yüzeysel ve bağımsız değil, çok boyutlu oldu. Aklımdan bir düşünce belirince farkı yönler ve farklı bakış açılarından aynı anda düşünüyor ve yansıyordu, yani düşünüş şeklim tamamen değişti.
Fa, bütün doğru olmayan durumlarımı düzeltti
Daha sonradaki birkaç ay içinde, zihnimi tamamen sabitledim, Fa-çalışma konusunda sanki okula yeni başlayan bir ilkokul öğrencisi gibi adım adım sağlam bir şekilde Fa’yı çalışmaya başladım. Yavaş yavaş Fa’yı çalışırken kendimi bir daha uykulu hissetmedim ve Fa-Zheng-Nian yaparken elimi kaldırdıktan sonra hemen sakinleşebilirim, ara sıra bedenim ortadan kaybolmuş ve sadece zihnim kalmış gibi bir duruma girdim. [Ana bilincim yerindeydi.]
Daha önce meditasyon yaparken, ya kafam yukarı kalkıyor ya da kambur bir şekilde oturuyordum. Fa-Zheng-Nian yaparken sağ elim bazen yüzümün önünde duruyordu. Fakat bir gün fark etmeden bu duruşlarımın hepsinin düzeldiğini fark ettim, üstelik gözlerim ve yüz ifadem birazcık Buda heykelindeki “duruş biçimi”ne benziyordu. Fakat bunların hiçbirini kendim çaba sarf ederek yapmadım.
Daha önce birçok iyi olmayan düşüncelere sahiptim, zorla onları bastırdıktan kısa bir süre sonra tekrar ortaya çıkıyorlardı ve hiçbir zaman tamamen yok edilemediler. “Gerçek anlamda” Fa’yı çalışmaya başladıktan sonra, o düşüncelerim doğal olarak hafifledi ve derinlerde saklanan kolayca fark etmediğim bazı takıntılarımı da kolayca fark edip, yok edebildim. Geçmişte bir işi bitirdikten sonra, hep sonucu değerlendiriyor ve düşünüyordum, hepimiz bu düşünme şeklinin normal olduğunu düşünüp, kabul ediyoruz. Fakat daha sonra Fa içinde çıkan durumum ile şunu kavradım ki, uygulayıcının düşünme yapısında çok düşük bir seviyedeyken bile bu son ek parça çoktan yok edilmişti. Bunu kavradıktan sonra, bir gün birdenbire düşünme şeklimin basit olduğunu fark ettim, çünkü bir işi yaptıktan sonra zihnim boş kaldı ve eskisi gibi sonucu hiç düşünmedim. Birden böyle bir duruma henüz alışmadım, sanki bir şeyler eksik gibi geldi. İyice düşündüm ve anladım ki, işi bitirdikten sonraki mutlu, keyifli ve kendimi takdir eden hislerim ortadan kayboldu, bu hislerin hepsi duygu takıntısından kaynaklanmış ve bir uygulayıcı olarak onlara sahip olmamak gerektiğini herkes biliyor. Daha derin düşünürsek, aslında insani düşünme şeklimi değiştirmiştim, çünkü bir işi bitirdikten sonra zihinde beliren mutluluk, kızgınlık, pişmanlık ve üzüntü tamamen kişinin doğumdan sonra toplumda edindiği şeylerdir, bu tür şeyler tıpkı normal düşünme yapısına yapışan son ekler gibi. Yani benim düşünme şeklimde doğumdan sonra oluşan o son ek parçası Fa tarafından soyulup çıkarıldı.
Fa içinde uygulama yaparken, gitgide mükemmelliği ve istediğim her şeyin olduğunu hissedebilirim. Sakin ve berrak bir zihnimle Fa’yı çalışmaya başladıktan sonra, şöyle bir durum da meydana geldi, ne istersem gerçekleşiyor. Örneğin, bir şeyi bulmak isterken, internette tesadüfen açılan bir sayfada tam olarak aradığım şeyi buluyorum. İlk başlangıçta böyle bir şeyin sadece tesadüfen gerçekleştiğini düşündüm ve sadece şaşırıyordum. Fakat daha sonra buna benzer şeylerin gitgide çoğalmaya başlaması ile uygulama sürecinde hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını hatırladım ve gerçek anlamda Fa içinde duran bir uygulayıcının hakikaten ne isterse olacağını anladım. İşte Fa bu kadar olağanüstüdür. Ondan sonra, Fa da durmaksızın benim insani düşünce kabuğumu kırıp yok ediyor. “Eğer insanoğlu hem kendisine hem de evrene yeni bir bakış açısıyla bakabilir ve katı zihniyetini değiştirebilirse, insanlık ileri doğru bir sıçrayış gerçekleştirecektir.” (Zhuan Falun’dan)
Fa’yı iyice çalışmak yükselmenin garantisidir
Bazı uygulayıcılar, Fa’yı çalışırken hep aynı şeyleri okuduğunu ve aynı anlamları gördüğünü söyler. Bana göre, böyle bir durum, bir seviyede uzun süredir kalındığını göstermektedir. Eğer gerçek anlamda tüm kalbinizle okuyup çalışırsanız, kitapta hala anlamadığınız birçok sorunun var olduğunun farkına varacaksınız. Bu soruları anladığınız zaman yükselmişsiniz demektir. Fa içinde yükseldikten sonra, Fa-Zheng-Nian’i doğal olarak iyi bir durumda yapabileceksiniz, gerçeği açıklarken de iyi sonuçlar elde edeceksiniz. Fa içinde yükselirken, seviyeniz de yükselecek ve kalbinizin genişliği de büyüyecek. Kendiniz yeterince güçlü olduktan sonra, karşılaştığınız zorluklar ve sınavları otomatik olarak normalden daha az ve ufak olarak göreyebileceksiniz, bir adım atarsanız hemen geçersiniz. Çeşitli takıntılardan daha kolay vazgeçebilir ve kolayca fark edilmeyen takıntıları da yine daha kolay bir şekilde bulabilirsiniz.
Kavrayışıma göre, Fa içinde yükselme süreci, aynı zamanda da Shifu’yu ve Fa’yı tanımak için algısal bilgiden rasyonel bilgiye yükselme sürecidir. Bu yükselme sürecinde, kendimi Shifu’ya gitgide daha yakın hissettim ve gittikçe Dafa’yı da daha rasyonel olarak tanıyorum. Bana göre, sadece ve sadece kendimi iyice geliştirdiğim ve Shifu’nun istediklerini tamamladığım zaman Shifu’nun yüce merhametini göz ardı edemeyebilirim.
Yukarıda geçmiş yarım sene sürecinde gerçek anlamda tüm kalbimle sakin ve berrak olarak Fa-çalışma tecrübemi paylaştım. Eğer uygun olmayan şeyler varsa lütfen düzeltin.
Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2012/12/16/学法入心后出现的神奇与美妙-266623.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.