Eski Çin Gelenekleri: Xiao Shu

Xiao Shu, Çin Ay Takvimi'ne göre yılın 24 sezonundan biri olarak, genellikle 7 veya 8 Temmuz gününe rastlar. "Xiao", küçük, hafif; "Shu", sıcak demektir. "Xiao Shu" ise hafif sıcak demektir. Yani Xiao Shu sezonuna girilmesine rağmen hava sıcaklığı en yüksek derecelere henüz ulaşmadı. Bu yıl Xiao Shu sezonu, miladi takvime göre 7 Temmuz günü, Çin Ay Takvimine göre ise 6. ayın 5. gününde kutlandı.

Xiao Shu sezonundan itibaren ateşböceği canlanmaya başlar. Sazlar ve otlar arasında, yani yeşillik ve rutubet olan yerlerde akşam uçuşan ateşböcekleri nedeniyle bir yanan bir sönen nokta nokta şeklinde beyaz ışıklar görülür. Ateşböcekleri, gökteki yıldızlar gibi insanların uzun ve sıcak gecesine eşlik eder.

Xiao Shu sırasında güney Çin'in batı kesimi sağanak mevsimine girer, bazı yerlerde sel felaketi ve toprak kayması olur. Güney Çin'in doğusunda ise normalde sıcak ve güneşli günler olur. Bu özellikler, tarımı büyük ölçüde etkiler. Bu nedenle sel veya kuraklık önleme amacıyla ayrı ayrı önlemler alınır. Ayrıca böcek zararlarını da önlemek gerekir.

Xiao Shu sezonunda hava sıcak olduğu için insanlar kolayca sinirlenir ve kendini yorgun hisseder. Bu nedenle beslenmeye özen göstermenin yanı sıra sükûnetin korunması tavsiye edilir. Yaz mevsiminde sindirim hastalıkları sıkça görülür, bu nedenle beslenme konusunda yemeklerin temiz tutulması ve beslenme dengesinin korunmasına önem verilmeli. Aç kalınırsa yorgunluk ve zayıflama olur, vücudun direnci kırılır ve diğer hastalıklara yol açılır. Ancak aşırı doyma olursa, dalağa ve mide sindirimine yük olunur, bu da dalak ve mide hastalıklarına neden olur.

Xiao Shu'dan sonra özel bir gün kutlanır. Efsaneye göre, Ay Takvimi'ne göre 6. ayın 6. günü denizdeki ejderha kralları kıyafetlerini güneşlendirir. Bu nedenle halk da bu günde dolap ve sandıklardaki elbiseleri çıkarıp rutubeti güneş altında giderir. Bir diğer efsaneye göre, çocuklar bileklerine bağladıkları 5 renkli ipleri evin çatısına atar, bu ipleri kırlangıç gelip götürür. Çünkü Gök Tanrısı'nın en küçük kızı Zhinü ve sevdiği Niulang, Samanyolu ile ayrılır, ikisi sadece yılda bir defa, 7. ayın 7. gününde buluşabilir. Kırlangıçların götürdükleri renkli ipler Samanyolu üzerinde bir köprü oluşturur, böylece Zhinü ve Niulang'ın bulaşmasını sağlar.

Başka bir efsaneye göre, 6. ayın 6. günü, "Küçük Beyaz Ejderha"nın ailesine döndüğü gündür. "Küçük Beyaz Ejderha", Gök Tanrısı'nın kurallarını ihlal ettiği için babası tarafından çok uzak bir adada kafese kapılır, sadece yılda bir kez 6. ayın 6. gününde eve gidebilir. Annesini çok özleyen "Küçük Beyaz Ejderha", gece gündüz koşar, beraberinde yıldırım, sağanak yağışlar getirir.

Efsane efsanedir, ancak halk arasındaki bazı sözler çok mantıklıdır. Örneğin, "Kışın taş, yazın tahtanın üzerine oturulmaz." Yaz mevsiminde hava sıcaktır, rutubeti yüksektir. Açık havadaki tahta rutubet ve yağın etkisiyle bol su içerir, güneş çıkınca içindeki rutubet dışarı yayılır, üzerine oturulursa hemoroit ve romatizma gibi hastalıklara yakalanılır. Bu nedenle tahtanın üzerine oturulmaması gerekir.