Dafa Uygulayıcıları Televizyon İzleme Takıntısını Bırakmalı

Shifu, “Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar I” içindeki “Fa’nın İçinde Erimek” jingweninde şöyle söyledi, “Bir insan bir kap gibidir ve o, kendisinde ne taşıyorsa odur. Bir insanın gözleriyle tüm görebildiği ve kulaklarıyla tüm duyabildiği: şiddet, şehvet, yazınsal işlerdeki güç savaşı, maddi dünyada çıkar elde etmek için yapılan mücadele, paraya tapma, şeytan doğasının öteki görünümleri ve bunun gibi şeylerdir. Kafası bu tip şeylerle dolu olarak, bu tipte bir insan, nasıl görünüyorsa görünsün, gerçekten kötü bir insandır. Bir kişinin davranışlarını düşünceleri belirler. Bu tip şeylerle dolu bir zihinle, bu kişi ne yapabilir?”

Sıradan insanlar televizyon izlerken, çoğu zaman ya yapacak bir işleri olmadığından, rahatlamak ve dinlenmek istediklerinden, vakit geçiriyor ya belli bir program veya diziye takılmış oluyorlar. Kısaca, insan düşüncesi ve takıntısından etkilenerek güçlü bir arzu ile izlemekteler. Günümüzdeki sıradan insanların ve toplumun ahlakı bir bütün olarak hızlı bir şekilde aşağıya düşüyor, görsel programlar veya materyaller çoğunlukla şiddet, arzu, rekabet ve duygusallık dolu -zehre benzeyen şeylerdir. İnsanlar bunlarla dolu televizyonu izlerse, beyinleri içine devamlı olarak zehir doldurmaktalar anlamına gelir. Eğer bir Dafa uygulayıcısı sıradan insanlar gibi televizyon izlemeye hasret çekerse, o zaman bu normal bir takıntı değildir. Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra, uygulayıcının vücudu devamlı olarak arındırılıyor ve ancak vücudundaki kirli şeyler devamlı olarak dışarı çıkartıldıktan sonra, yüksek seviyelere yükselebilir. Bu açıdan, eğer bir Dafa uygulayıcısı sürekli televizyon izlerse, özellikle yukarıda bahsedilen konulardaki programları seyrederse, o zaman kendi vücuduna kirli maddeleri doldurmaya çalışmakta ve kendi kendine uygulama yolundaki zorlukları arttırmaktadır, değil mi?

Bizim bölgemizde yaşlı uygulayıcılar biraz fazla ve bazı yaşlı uygulayıcıları ziyaret ettiğimde, bazen onların ÇKP’nin televizyon programlarını izlediklerini görüyordum. Sorulduğunda herkes “Her gün sabahtan akşama kadar Dafa kitapları okuyorum ve Dafa’nın işleri ile uğraşıyorum, bu yüzden dinlenmek için biraz televizyon izliyorum” demekte. Benim kavrayışıma göre, Dafa kitaplarını eğer gerçek anlamda okursa ve anlarsa, bir uygulayıcı kendi bulunduğu seviyedeki Fa’nın anlamını kavrayabilir; eğer kalbi Fa ile doldurulursa, kişi kendi doğru düşüncesinin çok güçlü olduğunu hisseder ve bu durumda yapılması gereken birçok şeyin aslında kendisini beklediğini anlar, örneğin hala ne kadar insan kurtulmak için bekliyor, ne kadar gerçeği açıklayan materyaller dağıtılması gerekiyor, daha fazla insanı kurtarmak için neler yapılması gerekir vs. Yani gerçekten o kadar fazla boş zaman yok, o kadar telaşsız ve kaygısızlık bir halde değil ve sıradan insanın şöhreti, çıkarı ve duygusunu tadmak için daha da zaman bulamazsınız. Çoğu azimli uygulayıcı vakitlerinin yetmediğini hisseder ve Dafa’nın işlerini yetiştirebilmek için kendisinin adeta ikiye bölebilmek ister.

Televizyon izlemek bir takıntıdır ve bir uygulayıcı olarak, bu takıntıyı şüphesiz bir şekilde bırakmalıdır. Shifu, “Chicago Şehrinde Fa’nın Öğretilmesi” jingweninde, “Tarih boyunca çok uzun yıllar geçip gitti; Üç Diyar çok uzun zamandır var oluyor, zaman içerisinde buraya çok fazla sayıda yaşam geldi, fakat tüm umutlar, tüm çağlar arasındaki bu zaman dilimi içerisine yüklenmiştir. Bu an, bin altından hatta on bin altından bile daha değerlidir. Yolun bu kısmını iyice yürürseniz, o zaman bu, en muhteşem şey olacaktır.” dedi. Dafa uygulayıcıları insanları kurtarma ve Shifu’ya Fa-düzeltmesi konusunda yardım etme görkemli görevlerini üstlenmekte, Shifu’nun kendi muazzam katlanmalarıyla değiştirilen bu Fa’yı onaylama ve insanları kurtarma fırsatlarına çok daha kıymet vermemiz gerekir. Kendimizi iyi geliştirip, “üç işi” iyice yapmalı ve geleceğimiz için herhangi bir pişmanlık bırakmamalıyız.

Burada, Shifu’nun “Chicago Fa Konferansına” kutlama mesajındaki sözleri ile birbirimizi yüreklendirelim: “Bir uygulayıcı, insan düşünceleri ile doluyken, karmik borçlar ile doluyken veya takıntılar ile doluyken, Tamamlanmaya ulaşamaz. Altının parlaklığı zamanın geçmesiyle saflaştıkça artar. Dafa uygulayıcıları, doğru düşünceler ve doğru davranışlar yoluyla, Tanrısallıklarını her yönüyle oluşturuyorlar ve aynı zamanda da kozmosun geleceğini inşa ediyorlar. Dafa uygulayıcıları, azimli ve kararlı olun!”

Çince metin: http://www.zhengjian.org/node/119484