“Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü” Standartlarına Göre Ticaret Yapıyorum

Ben 1998 yılında Falun Gong’u uygulamaya başlayan eski bir uygulayıcıyım. Geçmişteki uygulama yolumda birçok mucize ve olağanüstü olay yaşadım ve Dafa uygulaması içinde hissettiğim mutluluk kelimeler ile anlatılamaz.

Daha önce bir fabrikada çalışmıştım. 2006 yılında fabrikadan ayrıldıktan sonra küçük bir giyim mağazası açtım ve çeşitli kıyafetler satmaya başladım. Satış esnasında, hep “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü” standardına göre kendimi kontrol ederek hiçbir zaman müşterilerimi kandırmadım. Dürüstlüğüm ve adil ticaret yapmam sayesinde, birçok müşteri kazandım ve bazı müşterilerim kendi akraba veya arkadaşlarını da dükkânıma getirip alışveriş yaptılar. Dükkânıma gelen müşterinin unuttuğu ne kadar değerli eşya olursa olsun, ben hepsini sahibine geri verdim.

Bir defasında, bir ailenin üç üyesi beraber piyasaya yeni çıkan bir kıyafet satın almak için dükkânıma geldi. Fakat onların kabul edebildiği fiyatın maliyetimden çok daha aşağıda kalmasından dolayı istedikleri kıyafeti bırakıp ayrıldılar. Onlar gittikten sonra tezgâh üzerindeki kıyafeti toparlarken, içinde para dolu küçük bir cüzdan gördüm. Cüzdanı açıp saydığımda içinde tam olarak 88 yuan¹ para var. Bu cüzdanın az önce gelen o üç kişiye ait olduğunu tahmin ettim, fakat dükkânımdan dışarı baktığımda o üç kişi görüş alanımdan çoktan kaybolmuştu. O anda, ben bir uygulayıcıyım, bu parayı hiçbir şekilde cebime koyamam ve mutlaka sahinine geri vermem gerekir diye düşündüm. Ondan sonra cüzdanı geçici olarak çekmeceme koydum.

Öğleden sonra, o aile tekrar dükkânıma geldi ve gülerek bana dedi ki, “Bayağı dolaştık, ama beğendiğimiz başka kıyafet bulamadık. Öğleden önce beğendiğimiz o kıyafeti almaya tekrar geldik.” Ben istedikleri kıyafeti çıkarıp onlara verirken, “Bir şey kaybettiniz mi?” diye sordum. Üç kişi içindeki annesi, “Hayır.” diye cevap verdi. Diğer iki genç kızdan biri sorumun karşısında bilinçaltı olarak kendi cebini bir yokladı, anide benzi attı ve “Cüzdanımı kaybettim!” diye haykırdı. “İçinde ne kadar para vardı?” diye sorduğumda, kız hemen “88 yuan vardı.” dedi.

Ben çekmecemden o cüzdanı çıkarıp ona verdim. Üç kişi çok duygulandı. Annesi şükran dolu olarak bana, “Siz gerçekten çok iyisiniz. Sizin bu cüzdanı buluduğunuzu bilmediğimiz durumda, kendi inisiyatifinizle onu bize vermek istiyorsunuz. Günümüzde sizin gibi iyi insanlar çok nadir bulunakta! Eğer bu cüzdanı saklarsanız, bu kıyafetin satışından çok daha fazla para kazanabilirsiniz.” deyince onlara gülümseyerek, “Ben Falun Gong uygulayıcısıyım. Shifu’m bize ‘Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü”’ standardına göre iyi bir insan olmamızı öğretti ve her şeyden önce diğer kişiyi düşünmemiz gerekir...” dedim. Ardından onlara Falun Gong’un gerçeklerini anlattım ve en son üç kişinin ÇKP ve bağlı kurumlarından geri çekilmek istediler.

Birçok eski müşterim dükkânıma gelirken yanlarında hep bir veya iki kişi getiriyor ve onlara, “Burada hem fiyat uygun hem de kalite iyi.” diye tanıştırıyor. Bazen bazı müşteriler bir şeyi nerede bıraktıklarını hatırlamadıklarında ve benim dükkânıma gelip bulmaya çalıştıklarında, dükkânımdaki müşteriler veya çevremdeki komşularım mutlaka ona, “Merak etmeyin, bu dükkânda ne kadar değerli bir eşya olursa olsun, o mutlaka size geri verilir. O çok iyi bir insan ve hiçbir zaman kendine ait olmayan şeylere el koymaz. Siz en iyisi başka dükkânlara gidip bulmaya çalışın.” diye söylemekteler. Bazen toptancılardan mal alırken, ara sıra yanlış hesaptan dolayı bana fazla para üstü verilir ve ben her defa fazla verilen bu parayı hemen geri iade ederim. Toptancıların hepsi beni takdir ederler ve bu sayede onlarda Falun Dafa’nın iyi olduğunu kabul ettiler.

Uygulamadan önce, uykusuzluk, düşük tansiyon, düşük kan şekeri, Meniere sendromu, mide ve siyatik ağrıları dâhil olmak üzere birçok hastalığım vardı. Fakat Falun Gong’u uyguladıktan iki ay sonra, bütün hastalık belirtilerim tamamen ortadan kayboldu ve her gün enerji dolu olarak yaşıyorum. Yüzümün rengi de geçmişteki koyu gri renkten al al oldu. Birçok kişi cildime hayran oldu ve ben hep gururla onlara Falun Gong’u uyguladığımdan dolayı böyle olduğumu söylüyorum. Geçen gün, neredeyse on yıldan fazla hiç görmediğim eski bir meslektaşım yolda beni görünce çok şaşırdı ve inanılmaz bir şekilde bana, “Sen nasıl bu kadar gençleştin?” diye sordu. Ben ona Falun Gong’u uyguluyorum diye cevaplayınca, meslektaşım hemen benden Falun Gong ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek istedi ve en son kendisi de Falun Gong’u öğrenmek istediğini söyledi.

Udumbara Çiçeği ile ilgili, Budist kutsal kitabında, üç bin senede bir açar ve açtığında, Yüce Falun Kralının insan dünyasına inip insanları kurtarma zamanıdır diye yazmakta. 1 Ekim 2008’de, kocam eve bir koli elma getirdi ve Ekim ayının sonunda bir gün elmaları yıkarken, bir elmanın üzerinde küçük bir demek açmış Udumbara Çiçeğini fark ettim. Çok heyecanlandım ve hemen birkaç uygulayıcı arkadaşımı aradım. Arkadaşlarım haberi alır almaz hemen geldiler ve herkes cep telefonu veya fotoğraf makinesi ile onları çekti. Ben de cep telefonum ile birkaç fotoğraf çektim ve uygulama yapmayan tanıdıklarıma ve arkadaşlarıma gösterdim. Daha sonra, kocam işyerinden kırk kat büyütme özelliğine sahip bir büyüteç ödünç aldı ve bir fotoğraf çekti. Çekilen fotoğraf üzerinde, çiçeklerin yaprakları son derece narin ve mükemmel görünmekteydi.

Not:

1. "Yuan": Çin para birimidir; 500 yuan kentte çalışan bir işçinin aylık gelirine eş değerdir.

Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2013/6/22/做生意过程中牢记“真善忍”-275676.html