Antik Çin Hikâyeleri: Beş İlâhi Dağ

Nüwa insanları yarattıktan sonra dünya bir süre çok istikrarlıymış. Ancak bir gün gelmiş, gökte aniden kocaman bir çatlak görülürken, yeryüzündeki volkanlar da ardı ardına patlamış. Seller ne var ne yok her şeyi önüne katıp götürürken, cinler ve yaratıklar da bu fırsattan yararlanarak ortaya çıkıp insanoğluna zarar vermeye başlamış.

Nüwa, insanoğlundan gelen yardım seslerini duyunca hemen harekete geçmiş, önce cinleri ve yaratıkları öldürmüş daha sonra da selin üstesinden gelmiş. En sona göğün tamiri kalmış.

Nüwa ilk önce odun toplama işine koyulmuş ve topladığı bütün odunları gökteki çatlağa kadar dizdikten sonra gökle aynı renkteki taşları bulmaya başlamış ve bulduğu taşları odunların üstüne koymuş. Nüwa bütün bunları hazırladıktan sonra odunları yakmış. Ateş bütün evreni aydınlatırken odunların üstündeki taşlar da yavaş yavaş erimeye başlamış. Eriyen taşlar gökteki o çatlağa akmış ve çatlak böyle kapatılmış.

Gök tamir edilmiş, ancak şekli birazcık bozulmuş ve kuzeybatı yönündeki gök eğik kalmış, dolayısıyla güneş ve ay ister istemez hep o yöne kayar olmuşlar. Güneydoğu yönündeki yeryüzünde kocaman bir çukur oluşmuş ve büyüklü, küçüklü bütün nehirler o tarafa akarak denizleri meydana getirmişler.

Bohai denizinin doğusunda “Guixu” adlı dibi olmayan kocaman bir çukur varmış ve yeryüzündeki bütün nehir ve denizlerin suyu bu çukura akıyormuş.

Penglai Dağı

“Guixu”nun içinde “Daiyu”, “Yuanqiao”, “Fanghu”, “Yingzhou” ve “Penglai” olmak üzere beş kutsal dağ bulunuyormuş. Dağların her biri 15 bin kilometre yüksekliğinde ve dağlar arasındaki mesafe de 35 bin kilometreymiş.

Dağlarda altınla yapılmış saraylarda periler yaşarmış. Periler beyaz renkli giysi giyerek, sırtlarındaki kanatlarla dağlar arasında uçup giderler ve oralarda mutluluk içinde yaşarlarmış.

Ancak perilerin de küçük bir derdi varmış; beş dağın denizde yüzmesi zaman zaman perilerin geliş gidişlerinde zorluk yaratıyormuş. Periler dertlerini Gök Tanrısına bildirmişler, Gök Tanrısı 15 kaplumbağa yollamış ve beş dağı üçer kaplumbağaya tutturmuş. Dağlar sabitleştirilmiş, dağlarda yaşayan periler de bundan çok memnun kalmış.