Sun Quan, saltanatı boyunca yetenek seçme ustası (Resimleyen: Blue Hsiao/Epoch Times) |
Sun Quan, Çin tarihinin Üç Krallık Döneminde (Cao-Wei, Shu-Han ve Doğu Wu), Doğu Han Hanedanlığının son yıllarında, savaş ağaları birbirleriyle devamlı savaş halindeyken Doğu Wu’nun kurucusuydu. Sun Quan 18 yaşında, babasının ölümünden ve kardeşinin suikastından sonra kardeşinin bölgesini miras aldı. Yetenekleri terfi ettirmesi ve yetkilendirmesiyle Sun Quan, birçok krizde ayakta kaldı ve buna bağlı olarak Üç Krallık Dönemindeki kaos ortamında sağlam bir varlık gösterdi.
Sun Quan, bazı az bilinen kişileri yeteneklerine göre kritik görevlere terfi ettirdi ama kıdemli generalleri, yeni insanların da önemli görevler için kabiliyetli olabileceği yönünde ikna etmesi oldukça zor bir işti. Sun Quan’ın generalleri ikna etme yolu ile ilgili bir hikâye vardır. Quan, yeni terfi etmiş, fakir bir aile geçmişi olan bir general ve yeni generalin temsilcisi iki kıdemli general ile birlikte ziyafet düzenledi. Ziyafet sırasında Sun Quan, yeni generalden kaftanını çıkartmasını ve tüm vücudunda bulunan çok sayıdaki yara izini göstermesini istedi.
Sonra Sun yeni generalden hangi savaşta hangi yaraları aldığını tek tek sordu ve yeni generalin bu savaşlarla ilgili verdiği cevaplar ziyafetteki herkesi etkiledi. Sun Quan, generale kendisi için savaşmasından ne kadar minnettar olduğunu söyledi. Ardından Quan, bu nedenle onu general olarak tayin ettiğini ve önemli görevleri ona emanet ettiğini söyledi. İki kıdemli general, yeni generalin bu makamı hak ettiğini düşündü. Beklendiği gibi yeni General Sun Quan’i hayal kırıklığına uğratmadı. Cao Cao dört yüz askeri bölgeye saldırmak üzere gönderdiğinde, yeni general bölgeyi iyi bir şekilde korudu ve Cao Cao geri çekildi.
Sun Quan’in ünlü sözü, “Bir insanın meziyetlerine değer ver ve kusurlarını görmezden gel”, Doğu Wu’yu iyi iç politikalarla birlikte güçlü ve muvaffakiyetli bir devlet haline getirdi. Zhou Yu, Lu Meng ve Lu Xun gibi genç yeteneklerin hepsine iktidar doğru zamanda emanet edildi ve büyük saygıyla davranıldı. Kızıl Kayalar Savaşı’nda Zhou Yu, daha sonra Shu Han Krallığını kuran Liu Bei ile bir antlaşma düzenledi ve başarılı bir şekilde Cao Cao tarafından yönetilen güçlü birlikleri geri püskürttü ve sonuç olarak ileri zamanlarda Doğu Wu’nun kuruluşuna zemin hazırladı. Lu Meng kendisini sadece savaşlarda göstermedi, aynı zamanda Shu-Han Krallığının en tanınan generali ve Doğu Wu bölgesine yayılmış olan Guan Xu’yu geri püskürtmek için Lu Xun ile işbirliği yaptı. Lun Xun’a gelince, Shu-Han birliklerine karşı Yiling Savaşında ezici bir zafer kazandı ve Cao-Wei’nin ordusunu birçok kere yendi. Bu Doğu Wu’da çok önemli bir figür haline gelmesini sağladı.
Bununla birlikte, saltanatının son yirmi yılında, krallığı nispeten istikrarlıydı ve yavaş yavaş emrindekilere olan tavrı eskisi kadar nazik olmamaya başladı. Tamamen farklı bir şekilde, kıskanç olmaya başladı ve halkını gözlemlemek ve amaçsızca öldürmek için sert düzenleme tedbirlerini benimsedi. Buna ek olarak, devamlı bir şekilde birçok kez sivil ayaklanmaya neden olan vergileri yükseltti. Bu küçük çaplı ayaklanmalar, kısa sürede bastırılmasına rağmen, saltanatının son döneminde Sun Quan’in halkı tarafından daha önce olduğu kadar popüler olmadığını gösterdi.
Böylece, Sun Quan’in saltanatı göze çarpar bir şekilde halkına davranış şekliyle iki farklı aşamaya ayrılabilirdi. Otuz yıllık ilk aşamada, Sun Quan hem dıştan hem içten gelen zorlu durumlarla yüz yüze kalmış ve yetenekleri cesaretlendirmek ve terfi ettirmek için büyük çaba harcamıştı. Yirmi yıllık ikinci aşamada ise, nispeten istikrarlı bir döneme girince, birçok hükümdarın yaptığı genel hataya düşüp, kibirli bir hale gelmişti.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.