Liu Bei, insanlığın ve değer vermenin kralı (Resimleyen: Blue Hsiao/Epoch Times) |
Lui Bei (161-223), genel olarak Çin tarihinde Konfüçyüs öğretilerine bağlı, halkıyla ilgilenen ve insancıl bir lider olarak görülürdü.
Uzaktan Han ailesinin soyuna bağlı olmasına rağmen Lui Bei, ayakkabı ve hasır dokuma paspaslar satan dul annesi tarafından yokluk içinde büyütüldü. Çocukluğunda tutkusunu altında oturduğu ağaç ile kraliyet at arabası arasında kıyaslama yaparak gösteriyordu.
Lui Bei büyüdüğünde sulh hâkimi oldu ve insanlara olan şefkati ve ilgisi ile büyük popülarite kazandı. Lui Bei’nin rakipleri tarafından bir suikastçının gönderildiği, fakat bu kişinin Lui Bei’nin hem kendisine hem de etrafındakilere olan iyiliğine şahit olduktan sonra suikast yapmaktan vazgeçtiği ve yapacak olduğunu itiraf ettiği Lui Bei tarafından serbest bırakıldığını anlatan bir hikâye vardır.
Lui Bei’nin askeri seferi erken dönemlerinden daha başarısızdı ve savaş ağalarını korumaya almak durumunda kaldı. Askerleri tarafından seviliyor ve potansiyeli önde gelen düşmanı Cao Cao tarafından fark ediliyordu.
Ünlü bir danışman, Lui Bei’ye hizmet etmeye başlamadan önce onun karakterini test etmek için bir defasında diğerlerine uğursuz bir at vermesini önermişti. Lui Bei bu bencil öneriyi küçümseyerek birçok savaşta ona yardım edecek olan danışmanın sadakatini kazandı.
Danışmanın annesi Cao Cao tarafından rehin alındığında, Lui Bei danışmanın giderek annesine kavuşmasına ve rakibine hizmet etmesine izin verdi. Bu güvenden çok etkilenen danışman daha sonra “sessiz danışman” olarak anıldı ve hayatı boyunca Lui Bei’nin rakibine hiç öneri vermedi. Gitmeden önce danışman Lui Bei’ye daha az bilinen, fakat tüm nesiller boyunca en yetenekli ve zeki danışman olan, “Kızıl Kayalar Savaşı”nı kazanmada beyin görevi gören Zhuge Liang’ı önerdi. Daha sonra Zhue Liang, Lui Bei’nin Shu-Han’ı kurmasına yardım etti.
Lui Bei’nin halkına olan ilgisi “Sivil halkı nehirden geçirmek” hikâyesinde iyi bir şekilde yansıtılmıştır. Şehrinin kuzeyinde gelen Cao Cao’nun büyük birliklerini duyunca, Lui Bei şehri terk ederek kuzeye çekilmeye karar verir. Fakat halkın çoğu Cao Cao’ya hizmet etmektense Lui Bei’nin ardından gitmek için gözyaşı döktü. Halkın nehri geçmesi gerekeceği için geri çekilmeyi yavaşlatacağını bilerek, yine de onları orada terk etmeye dayanamadı. Tüm halkını nehirden geçirmeye çalışırken ordusunun çoğunu ve eşlerini savaşta kaybetti.
Lui Bei daha sonra, Doğu Wu’dan Sun Quan ile anlaşma yaparak Kızıl Kayalar Savaşında ordusunu bir araya getirerek Cao Cao’yu mağlup etti ve sonra Shu-Han krallığını kurdu.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.