Çin’de çok eski tarihlerden kalma tunç çanlar bulunmuştur. Bunların müzik aleti olarak kullanılmış oldukları düşünülmektedir. Daha sonraları ve günümüzdeyse bunlara Budist tapınaklarında rastlanılmaktadır. Eskiden bu çanlar kurban edilmiş bir hayvanın kanıyla kutsanır, ardından da üzerlerine tahta bir sopayla vurularak çalınırdı. Çanların, ayaklanmaları önlemek için el konulan veya toplatılan silahları eritilerek yapıldığına dair birçok belge bulunmaktadır. Gece yarısında ve bir yüksek memur öldüğünde çan çalmak bir Budist geleneğidir. Hiçbir çanın sesi diğerinkine benzemez: bazıları iyiye, bazılarıysa kötüye alamettir.
Çanlarla ilgili birçok efsane vardır. Bazıları havada uçarak asılacakları yere giderler; kutsal adamlar sıcak çanların altında yatarak kötülükten korunurlar; kötü kalpli rahipler açlıktan ölmesi için bir kişiyi çanın altına hapsederler vb.
Eski Çin’de törenler sırasında kullanılan at arabaları küçük çanlarla süslenirdi; uçarken çıkardıkları güzel sesleri dinlemek için kuşlara küçük çanlar takılırdı.
Aynı şekilde, zhong olarak telaffuz edilen bir diğer Çince sözcük ‘başarmak’, ‘bir sınavı başarıyla vermek’ anlamındadır ve bir çan resmi çizilmesi bu dilekleri bir kelime oyunuyla ifade eder.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.