Kubilay Han (1215-1294), Çin’i birleştiren ve Güney Song Hanedanlığı iktidarını sona erdiren Cengiz Han’ın torunudur. Çin’de Yuan Hanedanlığının kurucusu ve topraklarını Asya’dan Doğu Avrupa’ya kadar uzatan Moğol imparatorluğunun Bilge Han’ıdır.
Kubilay Han, Bilge Han ve Çin’de Yuan Hanedanlığının Kurucusu |
Möngke (Mengü olarak da bilinir), büyük bir hanlık olduktan sonra Moğol İmparatorluğunun genişlemesine devamına karar verdi. Çin’i fetih ve iktidar görevini küçük kardeşi Kubilay’a emanet etti.
Sadece atların üstünde nasıl mücadele etmeyi bilen birçok Moğol liderinin aksine, Çin kültürüne hayran olan Kubilay o toprağı yönetmek için etrafında güvenilir bir grup Çinli Konfüçyüs’çü danışmanın bulunması gerekliliğini biliyordu. O birçok Çinli bilgini topladı ve onlarla arkadaş oldu, üstelik Çin’in orta ovalarını yönetmek için Çinli kamu hizmeti yapısını benimsedi.
Kubilay’ın iktidarı Çin’de geniş popülerlik kazandı. Fakat Moğolistan’daki muhafazakârlar onun Çin kültürüne eğiliminden mutlu değildi. Moğolistan’ın Hanı olan ağabeyi Möngke, insanların kalbini kazanan Kubilay’ın tüm servetini kendi deposunda gizlediği ve bunun Moğol İmparatorluğu için bir tehdit olabileceğini duydu. Bir gün Kubilay, onun için çalışmakta olan bazı yetkilileri ağabeyinin araştırma yapmak üzere Orta Ovalara gönderdiğini ve üstelik belki de ölüm cezasına çarptırılacak yüzden fazla şüphelinin listelendiğini öğrendi. Kubilay Han ağabeyinin eylemi karşısında çok şaşırdı ve rahatsız oldu, ayrıca araştırma yüzünden bu yetkililerin belki de siyasi çekişmenin bir kurbanı olabileceklerinden endişe duydu, çünkü bu yetkililer kendi topraklarını yönetmek için en güvenilir kişilerdi. O, kendisine hep güvenen ağabeyinin, mutlaka siyasi rakipleri tarafından kendisine karşı yanlış yönlendirildiğini biliyordu.
Çinli danışmanlarından biri ona, “Han hem ağabeyin hem de İmparatordur. O senden fazla yetkiye sahiptir, çünkü sen hem onun küçük kardeşisin hem de astın konumundadır. Lütfen bunun için kin tutmayın. Bana kalırsa, aileni Moğol başkentindeki Han’ın ailesi ile birlikte yaşamak üzere geri göndermeyi düşünebilirsin, bu yolla hem büyük Han’a sadakatini net bir şekilde göstermiş olur hem de bir daha senden şüphelenmez.” önerisinde bulundu.
Kubilay bu öneriyi kabul etti ve hemen karısı ve çocuklarını başkente geri gönderdi. Daha sonra, ağabeyini görmek için şahsen başkente döndü. Sonuç olarak, ağabeyi tekrar ona güvendi ve iki kardeş her zamanki gibi el ele işbirliği yaptı.
Kubilay, kuzey Çin’i yönetmeye devam ettikçe göçebe hayat ile Çin’deki yerleşik tarımsal yaşam arasındaki kültür farkını daha net anladı. Moğol yaşamı, güreş, okçuluk, at binme, kuzu çevirme ve süt gibi şeylere ağırlık verirken, Çinliler ise nefis ipekler, şiir ve resimler, lezzetli yemekler, vergilendirme ve tüccarlar ile dolu bir yaşama sahiplerdi. Çin’deki iktidarının daha derin ve hızlı genişlemesini sağlamak için fethettiği insanlara müsamahayı göstermenin önemini anladım. Dolayısıyla, bir şehir aldığında ordusuna oradaki insanları katletmemesini emretti. Bu emir, birçok Moğol aristokratı tarafından eski Moğol göçebe dünyasına karşı meydan okuma eylemi olarak görüldü, çünkü onlar için diğer ülkelere veya kültürlere karşı yaptıkları katliam bir kuraldı. Fakat bu sayede Çin’de yeni fethedilen yerlerdeki insanlar tarafından yaygın bir şekilde sıcak karşılandı. M.S.1259 yılında Möngke öldükten sonra, Kubilay, 5 Mayıs 1260 tarihinde Han oldu. 1271 yılında, o Da Yuan (Büyük Köken) Hanedanını kurdu. Güney Song’u yendi ve 1279 yılında tüm Çin’i birleştirdi. Ardından Çin’in etrafındaki bölgesel krallıkları kendine bağladı.
Yuan İmparatorluğu tüm dünya gezginlerine açık bir ülkeydi. Marco Polo, işte o dönemde Çin’e geldi, Kubilay Han ona önemli bir görev verdi ve imparatorluk çapında birçok yeri ziyaret etmesi için onu gönderdi. Marco Polo, geçmişte ziyaret ettiği Avrupa veya Asya ülkelerini karşılaştırdığında Çin’in büyüklük ve refahı karşısında etkilendi. O, Kubilay Han’ı “sayısız nüfus, toprak ve mala sahip dünyanın en güçlüsü” olarak tanımladı.
Kubilay Han’ın iktidarı altında kısa bir süre sonra Yuan Hanedanlığı birlik, ekonomik refah ve sosyal istikrar elde etti. Fakat hayatı boyunca bozkırlarda rakibi olan Moğol prensleri ile yaşadığı iç savaş ve aile kavgalarından dolayı rahatsız oldu, Moğolistan’daki birçok aristokrat aile Çin kültürünü benimseyen Kubilay Han’ın fikrine direndi. Bununla beraber, Japonya’yı fethetmeye giden ordusu bir fırtına tarafından tahrip edildi. Yaşlılığı, hastalık ve acı içinde geçti. Sevdiği eşi ve oğlunun ölümü hastalığını daha da şiddetlendirdi. Güçlü hükümdar Kubilay Han, M.S.1294’te 80 yaşında vefat etti.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.