Uygulamadan Önce
Ben 1968 yılında doğdum ve Hubei eyaletinde yaşıyorum. 2007 senesinde Falun Gong ile tanışma şansı elde ettim. Ondan öncesinde tam bir eşkıyaydım ve alkol, gereksiz keyif, kumar ve geneleve gitmek gibi çok sayıda kötü alışkanlığım vardı. Daha 16 yaşımdayken uyuşturucu kullanmaya başladım. Uyuşturucu kullandığımda adeta deliriyor taşkınlıklar yapıyordum. İnsanlar daha uzaktan gördüklerinde benden kaçmak için acele bir şekilde yollarını değiştiriyorlardı. İnsanları dövüyordum ve onları soyuyordum ve bu suçlardan dolayı altı kere hapse atılmıştım.
Uzun zaman kendi problemlerimi çözmek için hep şiddet kullandım. Vücudumda çok sayıda bıçak yarası ve mermi izi var. Bu tür bir yaşama tarzı bana birçok problem getirdi. Defalarca uyuşturucu bağlılığından kurtulmaya çalıştım, fakat başaramadım. Hatta bu bağımlılıktan kurtulmak için on bin yuan’den fazla para bile harcadım.
Falun Dafa uygulamasını öğrenmeye başladığımda hayatımda yeni bir sayfa açtım
2001 senesinin başında ÇKP, Falun Gong uygulayıcılarını kötülemek için Tiananmen Meydanında sahte “kendini yakma” olayı sahneledi ve televizyon kanallarından yayınladı. O zamanlarda ben Wuchang Bölgesindeki Qingling Gözaltı Merkezindeydim. Oradayken yaşlı bir Falun Gong uygulayıcısına rastladım. İlk başta o uygulayıcının başka insanlardan farklı olduğunu hissettim. İhtiyar olmasına rağmen çok sağlıklı görünüyordu. O bana Falun Gong hakkındaki gerçeği anlattığından sonra bende Falun Gong’a karşı büyük bir ilgi oluştu ve o uygulayıcıya hayran kaldım.
2006 senesinin sonuna doğru uyuşturucu aldığım için sık sık kendimi bitkin hissediyordum. Adeta enkaza dönmüş durumdaydım, fakat hiç kimse bana bakmıyordu. Ben umutsuzluğa düşmüş durumdaydım ve hayatımın sonunun geldiğini hissediyordum. Bir günü uyuşturucu bağlılığım yüzünden sanki çok üşümüş gibi titreme krizine girdim. Burnumdan akıyordu, gözlerimden sürekli yaşlar boşalıyordu ve o anda kendimi gerçekten de kötü hissediyordum. Erkek kardeşim uygulayıcı olduğu için bana: “Falun Dafa -büyüktür! Doğruluk Merhamet Hoşgörü iyidir!” cümlesini tekrarlamamı tavsiye etti. Aynı zamanda okumam için bana Zhuan Falun kitabını da verdi. Kitabı okuyunca kitabı okumadığım zamana göre kendimi tamamıyla farklı ve iyi hissediyordum. Bu kitabın diğer kitaplara göre farklı olduğunu hemen anladım.
Kitabı üç veya dört kere okuduktan sonra ben kararlı bir şekilde uygulamaya başlamaya niyetlendim. «Uygulama» ve «egzersiz» -bu iki kelime benim bilincime girdi. Tek bir niyetim vardı -xiulian uygulaması yapmak, uyuşturucudan kurtulmayı hiç hedeflememiştim.
Zhuan Falun kitabını üç ay okuduktan sonra egzersizleri yapmaya başladım. Egzersizleri yapmaya başladığım birinci gün ikinci takım egzersizdeki “tekerlek tutma” pozisyonunda gözyaşlarımı tutamadım. Uygulamaya başladıktan kısa bir süre sonra uyuşturucu kullanma isteğim azaldı ve istek geldiğinde de eskisi gibi artık o kadar sıklıkla da gelmiyordu. Artık kendimi kontrol edebiliyordum, o yüzden sağlığım iyileşti.
Uygulamaya başladıktan iki ay sonra 20 kilodan fazla aldım. Dört ay geçtikten sonra uyuşturucuya bağlılığım tamamen düzeldi, ben tamamen bambaşka bir kişiye dönüştüm. Çok sık heyecanlı ve neşeli anlarım oluyor. Sadece sağlığım iyileşmekte kalmadı, devamlı Fa’yı okumam ve Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü prensiplerini takip etmem sayesinde iyi bir kişiye dönüşüyordum. Uygulamaya başlamadan önce, insanlar beni gördüklerinde benimle karşılaşmamak için kaçarlardı. Şimdiyse beni gördüklerinde daha uzaktan el sallıyorlar. Akraba ve arkadaşlarımın çoğu uygulamanın gerçekten harika olduğunu gördüler, Falun Gong benim gibi artık kaybolmuş bir insanı şimdiki olduğum gibi iyi bir insana değiştirebildi. Geçmişte her türlü kötülüğü yapabilecek birisiydim ve suçluların çoğu benim adımı duyduklarında bile korkarlardı. Oysa şimdi tamamen değiştim ve hakarete hakaretle ve tokada tokatla cevap vermeyen iyi bir insana dönüştüm. Herkes Falun Gong’un beni kötü bir insandan iyi bir insana değiştirdiğini kabul ettiler.
Gerçeği açıklama, zulme karşı protesto
Uygulamaya başlamadan önce, her zaman kardeşimin kibirsiz ve talihsiz olduğunu düşünürdüm. Uygulamaya başladıktan sonra, şimdiki toplumda hala başkalarını düşünen bir grup insanın olduğunu görmekten hayretler içinde kalmış durumdaydım. Bu insanlara gerçekten de hayranlık duyulur ve ben kalbimin derinliklerinden onlara saygı duyuyorum. Dafa’yı korumak için bir gün kamuya açık bir noktaya: “Falun Dafa iyidir!” cümlesini yazdım. Birisi beni polise ihbar etmiş. Polisler beni aldılar ve gözaltı merkezine gönderdiler.
Gözaltı merkezindeki polisler her iki veya üç günde bir beni sorguya çekmek için geliyorlardı. Onlar bu yazıyı yazmam için kimin beni gönderdiğini öğrenmek istiyorlardı. Ben onlarla işbirliği yapmadım ve onların benim hakkımda yazacak hiç bir şeyi yoktu. Daha sonra imzalamam için bana bir şey getirdiler, fakat ben bunu reddettim. Bu sefer polisler diğer mahkûmlara beni dövmeleri için emir verdiler. 45 gün sonra yasadışı olarak “610 Ofisi” tarafından bir buçuk yıllığına zorunlu çalışma kampına gönderildim. Beni, acımasızlığıyla meşhur Hewan Zorunlu Çalışma kampına gönderdiler.
Bu zorunlu çalışma kampındaki çoğu kişi beni daha önceden tanıyorlardı. Tek fark şuydu, daha önceden beni kötü işler yaptığım için buraya gönderiyorlardı. Bu defa ise iyi bir şey yaptığım için beni buraya göndermişlerdi. Beni daha önceden tanıyanlar benim ne kadar değiştiğimi gördüklerinde gözlerine inanamadılar -onlar bunun imkânsız olduğunu düşünüyorlardı. Hatta birisi şöyle bir soru sordu: “Neden senin gözlerinde artık kötülük ve yok etme isteği yok?” Ben ise bu soruya şöyle cevap verdim: “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü beni tamamıyla değiştirdi. Olanaksızlık olanaklı oldu.” Bendeki değişimin haberi kampın her yerine hızlı bir şekilde yayıldı ve çoğu güvenlik görevlisi de bunu öğrendi.
Zorunlu çalışma kampına daha gelir gelmez kampın müdürü gelip beni tehdit etmeye başladı. O benim ayakucuna oturmamı istedi, fakat ben bunu yapmadım. Onlardan korkmuyordum. Ben çabayla Fa’yı okuyor ve egzersizleri yapıyordum. Uygulamaya başlamadan öncede ölmekten korkmuyordum. Uygulamaya başladıktan sonra artık hayatın gerçek anlamını öğrendim, o yüzden eğer ölsem bile korkmayacağım. Zorunlu çalışma kampının müdürü Wuhan şehrinin 610 Ofisi görevlilerini getirdi. Onlar bana Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum kitabını okuyup okumadığımı sordular. Ben cevap verdim ve peşinden, kitabın içindeki olgular hakkında neler düşündüklerini sordum. Aynı zamanda Sujiatun hastanesinde daha hayatta olan uygulayıcılardan organlarını çaldıklarını da söyledim. 610 Ofisi görevlileri bu gerçeği kabul etmeyi reddettiler ve konuşmanın sonunda, eğer onlarla işbirliği yapmazsam beni de Sujiatun hastanesine göndermekle tehdit ettiler.
Ben onlarla işbirliği yapmak yerine çabayla Fa’yı okuyor ve egzersizleri yapıyordum. Bu defa da beni tek kişilik hücreye yerleştirdiler. Dış dünyayla hiçbir iletişim kuramıyordum, fakat çabayla uygulama yapmaya devam ediyordum.
Pekin’deki Olimpiyatlar sırasında bir gün meditasyon yaparken güvenlik görevlilerinden biri yanıma yaklaştı ve bana bir tekme attı. Diğerlerine de bacaklarımı lotus pozisyonundan ayırmalarını söyledi. Ben onlara şöyle sordum: “Geçmişte çok sayıda kötü işler yaptım -uyuşturucu bağlılığı beni bir canavara dönüştürmüştü. Uygulamaya başladıktan sonra hem fiziksel hem de ruhsal olarak faydalar elde ettim ve iyi bir insana dönüştüm. Şimdiyse beni nasıl bir insana dönüştürmeye çalışıyorsunuz? Siz benim alçak birine dönüşmemi ve topluma zarar vermemi mi istiyorsunuz?” Çok sık olarak PuDu müziğini herkesin dinlemesi için açıyordum.
Cai soyadlı bir güvenlik görevlisi ona gerçeği açıklamamı kabul etmedi. Hatta Zhuan Falun kitabımı elimden aldı. Defalarca kitabımı geri istemek için yanına gittim, fakat kitabımı geri vermeyi reddediyordu. Ona gerçeği anlatmaya çalıştım, fakat dinlemiyordu.
Bu benim gerçek yaşadıklarım ve bu yaşadıklarım zorunlu çalışma kampının her yerine yayıldı. Güvenlik görevlileri ve mahkûmlar, bende gerçekleşen Dafa’nın mucizevî gücünün tanığı oldular. Onlar Falun Gong hakkında gerçeği anladılar. Bu yaşamların kurtarılabilir olduklarına çok seviniyorum.
2009 senesinin sonuna doğru zorunlu çalışma kampından serbest bırakıldım ve oradan onurla çıktım.
Çince metin: http://minghui.ca/mh/articles/2010/2/4/217538.html
İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2010/2/18/114762.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.