Fransa: İnsanlar Çin'de Sürekli Olarak Yapılan İşkence İle İlgilendiler

8–12 Aralık 2006 tarihlerinde İnsan Hakları Günü olması fırsatıyla Falun Gong uygulayıcıları Falun Gong’a yapılan zulmü anlatan “Kum Fırtınası” adlı filmi iki şehirde gösterdiler. Günlük olarak yayınlanan bir gazete hem bu aktiviteyi hem de Falun Gong uygulayıcılarının organlarının çıkartılmasını konu alan bir haber yayınladı.

“Kum Fırtınası” filmi Kanadalı bağımsız bir yapımcı tarafından Kanada da yapılmıştır ve Çin’deki Falun Dafa uygulayıcılarının maruz kaldığı zulmü ve çektikleri sıkıntıları anlatmaktadır. Bu film dünya çapında pek çok ödül almıştır. Falun Gong uygulayıcıları bu filmi göstererek pek çok insana Çin’de yapılan zulmü anlatmayı ümit etmişler ve her iki şehrin yetkilileri bu planı desteklemiş ve film ilgili kültür bölümlerince başarı ile gösterilmiştir.

Her iki şehirdeki gösteri salonlarının girişine masalar kurulmuş ve burada “Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum” (Epoch Times gazetesi tarafından yayımlanan makale) adlı kitap ve “Canlı Organ Nakline Dur” demek amacıyla imza defteri açılmıştır.

Filmin ilk gösterimini Uluslararası Af Örgütü üyeleri, bir İnsan Hakları Birliğinin temsilcileri ve avukatlar izlemişlerdir.

Gösterimden sonra bazı genç öğrenciler izledikleri gerçeklerden dolayı şok olduklarını Falun Gong uygulayıcılarına belirterek, filmi kendi üniversitelerinde gösterip gösteremeyeceklerini sormuşlar ve bunu arzu ettiklerini dile getirmişlerdir. Ayrıca kendi aralarında da işkence ilgili konuşmuşlar ve uygulayıcılara bu konudaki gerçeklerle ilgili bilgi verdikleri içinde teşekkür etmişlerdir.

Gösterimden sonra 18 yaşında bir bayan bu kadar korkunç şeylerin gerçek olabilmesinden dolayı şok olduğunu belirterek imza defterini imzalamış ve “bu filmi okullarda göstermeyi unutmayın” şeklinde not düşmüştür.”

10 Aralık İnsan Hakları Günü idi. Film bölge sinemasında gösterildi. İzleyenler insan hakları konularını uygulayıcılar ile tartıştılar. Bölgesel bir gazete muhabiri filmi izlemeye geldi ve film sonunda da bütün herkes dağılıncaya kadar orada kalıp konuşmaları dinledi. Ayrıca izlediği şeyden dolayı şok olduğunu ve bu konu ile ilgili mutlaka bir makale yazacağını belirtti. Bir qigong taraftarı olduğunu belirten gazeteci Çin’i birkaç kez ziyaret etmişti ve neden diğer qigong’ların baskı altında olmadığını bilmek istediğini söyledi. O "herhalde Falun Gong politik içerikli olmalı ve Çin hükümetini tehdit eder bir pozisyonu var olmalı diye düşünüyorum" dedi. Uygulayıcılar ise bunun kesinlikle doğru olamadığını ve Falun Gong’un herhangi bir şekilde Çin Hükümetine karşı bir tutum içerisinde olmadığını ve politik hiçbir içeriğe sahip olmadığını vurguladılar. Falun Gong’un hedefinin "Doğruluk-Merhamet ve Hoşgörü”yü geliştirmek olduğunu ve buna da karakterinde “yalanlar, şiddet ve şeytanilik” olan Çin Komünist rejimine uymadığını söylediler. Jiang Zemin’nin hasetliği ve güç tutkusu yüz milyonlarca uygulayıcısı olan manevi Falun Gong’u hazmedememekteydi ve bu nedenle Jiang Zemin ve Çin Komünist rejimi bu korkunç karalama ve yok etme kampanyasını başlattı.

Devam eden üç gün boyunca da pek çok insan imza defterini imzaladı ve bazıları şunları yazdı:

“Bu Filmi çok sevdim. Bize dünyanın diğer ucunda ne olduğu hakkında bilgi verdiğiniz için çok teşekkürler. Ümit ediyorum ki, Falun Gong uygulayıcılarına karşı yapılan bu zulüm en kısa zamanda sona erer.”

“Bu film mükemmel! Bununla beraber kendimi çok kötü hissediyorum. Bugün dünyanın bir yerlerinde böyle korkunç şeyler oluyor olmasını hayal etmek çok güç.”

“Bu filmi gördükten sonra, Çin’deki olaylar karşısında daha fazla sessiz kalamayacağımızı anladım. Bizler bir şeyler yapmalıyız. Bugüne kadar herhangi bir şey yapamadığımız için üzgünüz. Uygulayıcıları güzel bir geleceğin beklediğini umuyorum.”