Bu Gerçek Bir Hazine

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Her şey 5 Mart 2007 tarihinde bana gönderilen bir maille başladı. Bu mail bir arkadaşımın gönderdiği NE BİLİYORUZ Kİ? adlı filmle ilgiliydi. Filmin bir yerinde Masaro Emoto adlı bir bilim adamının suyla ilgili yaptığı bir deneyden bahsediliyordu. Bu deney çok ilgimi çekti ve daha fazla bilgi alabilmek için google’dan araştırmaya karar verdim. Masaro Emoto yazdığımda karşıma FALUN DAFA yazan bir sayfa çıktı. Ben o anda bir şey keşfettiğimi fark ettim. Daha ne olduğunu bilmeden büyük bir heyecanla okumaya başladım.

Bayan Semra ŞENER


Okudukça rahatladığımı ve pek çok soruma cevap bulmaya başladığımı fark ettim. Bilgisayardan Falun Dafa kitabını ve egzersizleri indirdim. Kitabı nerdeyse soluk almadan okudum. Bir yandan da egzersizleri yapmaya çalıştım. İletişim bölümünden bu egzersizlerin Seymenler Parkında yapıldığını ve Luna ile iletişim kurabileceğimizi öğrendim. Luna’nın telefonunu kaydettim.

Daha sonra bu konuyu iki arkadaşıma açtım. Onlara anlatırken o kadar heyecanlıydım ki… Luna’yla tanışmak ve her şeyi daha iyi öğrenmek istediğimi söyledim. Arkadaşlarım da ilgi gösterdiler. 10 Mart 2007 günü Luna’yı aradım ve bir cumartesi günü Luna’yla tanıştık.

Luna bize Falun Dafa’yı tanıttı. O gün egzersizlerin nasıl yapılacağını gösterdi. Beş takım egzersizi yaptık. Yanımda kızım da vardı.

Eve geldiğimizde ikimiz de kendimizi farklı hissediyorduk. Yorgun deseniz yorgunluk değil. Uyku hali deseniz o da değil. Üstümüzde bir enerji, anlaşılmaz bir şekilde yerimizde duramıyorduk. Ben o akşam ertesi gün yapmayı planladığım işlerimin hepsini yaptım. Kızım da bütün ödevlerini bitirdi. Fakat biz bunun Falun Dafa'dan kaynaklandığını önce anlayamadık. Diğer uygulayıcıların deneyimlerini okuyunca ve arkadaşlarımla konuşunca bunun Falun Dafa'dan kaynaklandığını anladık.

Birkaç gün içinde kitapta anlatılan etkileri kendi vücudumda deneyimlemeye başladım. İki hafta kadar süreyle grip nezle arası bir durum yaşadım. Sonra gözlerim yanmaya bulanık görmeye başladı. Bu arada sulanıyordu. Dört beş gün sürdü ve aniden geçti. Ardından iki gün süreyle burnum kanadı. Hayatımda on sekiz yıldır çözülmeyen ve artık çözülmesinden umudumu kestiğim bir konu mucize bir şekilde çözüme kavuştu.

Şöyle düşünüyorum: hayatımızda sorunlar var. Çözümler de var. Ancak çözümlerin orda olduğunu görüyoruz ama bir türlü sorunları çözmek için ikisi bir araya gelmiyor. Sorunlarımızı çözebilmek için gerekli anahtara sahip olamıyoruz. İşte bu noktada Falun Dafa’nın ana felsefesi devreye giriyor.

Falun Dafa hayata bakışımda gözümün önünden bir perdenin kalkmasına sebep oldu. Kendime göre sebebini açıklayamadığım benim veya başkalarının başlarına gelen olaylarla ilgili olarak bunların neden yaşandığını anlamaya başladım.

Çevremde bunu anlayabileceğini düşündüğüm insanlara bunu anlatmaya çalışıyorum. Ayrıca Çin’de Falun Dafa uygulayıcılarına yapılan insanlık dışı uygulamalardan dolayı üzüntü duyuyorum.

Falun Dafa ile bu şekilde tanışmamın bir tesadüf olmadığını biliyorum. Kendimi bildim bileli her konuda çok fazla kitap okudum. Her okuduğum kitap beni bir basamak ileriye götürüyordu. Fakat Falun Dafa kitabı hepsinin önüne geçti. Falun Dafa benim geldiğim en üst nokta. Daha öğrenmem gereken çok şey olduğunu bilmeme rağmen sanki Falun Dafa beni merdivenin birinci basamağından en üst noktasına çıkardı. Hayata bakış açımda bir netlik bir yumuşaklık sağladı.

Umarım bir gün tüm dünya insanları Falun Dafa felsefesinin DOĞRULUK MERHAMET HOŞGÖRÜ felsefesini öğrenir ve hayatlarına geçirirler. Herkesin bu anlayışa ulaşmasını diliyorum. Çünkü Falun Dafa GERÇEK BİR HAZİNE.

Semra Şener
12 Mayıs 2007
Ankara Falun Dafa Uygulayıcı Tecrübe Paylaşım Konferansı

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.