Amerikan PuDu Üniversitesinde Master Yapan Öğrencinin Teşhisi Konamayan Hastalığından Sonraki Yeniden Doğuşu

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Amerikan PuDu Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Aile ve Evlilik Danışmanlığı Araştırma Master'ı birinci dönem öğrencisiydim. Falun Dafa ile ilk karşılaşmamda heyecanımı bastıramadım.

2004 yılbaşını henüz geçmişken parmak ve bileklerimde ağrılar ile cildimde döküntüler baş gösterdi. Bölüm doktoru, bilgisayar başında uzun süre çalışanlara özgü bir eklem hastalığı olduğunu söyledi. O tarihten sonra antibiyotik tedavisine başlayıp haftalık olarak kontrollere gitmeye başladım. Ancak günlük olarak bir tablet ilaç ve haftada bir defa gerçekleşen kontroller hastalığımın gidişatını ters yönde etkiledi ve mide ağrıları başladı. Şubat sonunda ağrı her iki elime ve bileklerime de yayıldı. Mart başında sırtımın üst kısmında ve dizlerimde ağrılar başladı bu sebeple gece saat iki ya da üçte uyanıyordum. Üniversitedeki doktorlar da çaresiz kaldı ve beni bölgenin büyük hastanelerinden birinin Romotoloji bölümüne gönderdiler. Burada yapılan laboratuar testleri sonrasında da doktor hastalığıma teşhis koyamadı. Doktorun söylediğine göre eğer bulgular üç ay daha devam edecek olursa bir rheumartritis tipi olduğu kesinleşecekmiş. Hastalığımın ne olduğu kesinleşmemişti ve sağlık durumum da kötüye gidiyordu.

Hastalığım süresince rheumarthritis'in tüm belirtilerini anlayana kadar internet üzerinde durmaksızın benzer vakaları araştırdım. Tüm bulgular rheumarthritis'e yakalanmış olabileceğimi gösteriyordu. Ancak kendimi bırakmadım, yemek yemek için çubukları parmaklarımla tutamayacak durumda olsam dahi bütün tanınmış hastanelerin romotoloji bölümlerine mektup yazarak doktorlardan yardım istedim. Aldığım cevapların çoğunluğu "bir çeşit rheumarthritis'e yakalanmış olabilirsiniz ancak kesin teşhis için Tayvan'a gelmelisiniz" biçimindeydi. Bunun üzerine moralim çok bozuldu.

Günden güne yürüme kabiliyetimi yitirirken aynı zamanda korkum da derinleşti. İnternet üzerinde "rheumathritis çeşitlerini" kim bilir kaç defa incelediğimi dahi hatırlamıyorum. Geleneksel Çin Tıbbı ve Batı tıbbına göre "rheumathritis tiplerinin" süreğen ve inatçı bir hastalık olduğunu anladım. Sadece hastalığın gelişim sürecini biliyordum ama nedenini ve somut tedavi şeklini bilmiyordum. Geleneksel Çin ve Batı doktorları sadece hastalıktan doğan ağrıları dindirmeye yardımcı olabiliyor, fakat hastalığın gelişimini dahi yavaşlatamıyordu. Öğrendiğim kadarıyla "rheumathritis tipleri" en başta eklem noktalarına saldırarak ele geçirip şekilsel değişikliklere neden oluyordu.

Daha sonra iç organlar ve hatta kalbe kadar yayılabiliyordu. Birkaç on yıl sonra ise ağrılar içinde ölüm gerçekleşiyordu. Kendi kendime düşündüm; anne ve babam neredeyse 60 yaşına gelmişti, bense 25 yaşındaydım ve böylesi bir hastalığa yakalanmış olmaktan dolayı yeterince acı çekiyordum ama ailemin de benimle birlikte acı çekmesini istemiyordum. Erkek ve kız kardeşlerim henüz çalışmıyorlardı. Ailemin kısıtlı gelirinden geçimimizi sağlamanın yanı sıra benim ilaç masraflarımın da karşılanması gerekiyordu. Ailemin benim yüzümden sıkıntı çekmesini istemiyordum. O anda ölmemin daha iyi olduğu aklıma geldi. Biliyordum ki, eğer ölmek için Tayvan'a gitmeye kalkışırsam çok zor olacaktı. Daha sonra Büyük Kanyon'da hayatıma son vermenin daha uygun olacağını düşündüm ve uçuş için bilet almaya karar verdim. Son mektubumu yazarken Büyük Kanyon'a gidiş için bilet rezervasyonumu yapmak için acente arıyordum. Sizin de anlayacağınız üzere o anda çektiğim acılar tamamen umudumu yitirmeme yol açmıştı.

Daha sonra internette son bir defa daha "Bir çeşit rheumathrisit" araştırmasına giriştim. Tesadüf eseri "Mucize rheumathrist tedavisi" başlıklı bir web sayfa bağlantısı ile karşılaştım. Hemen sayfa bağlantısına girip okumaya başladım. Bu, anakara Çin'de yaşayan bir Falun Gong uygulayıcısına ait rapordu. Sayfa içeriğini tamamen inceledim. Kanser, kemik hiperplesiası ve muhtelif farklı hastalıklara ait tedavi raporlarını gördüm ve içimde bir umut ışığı doğdu. Falun Gong böylesine inanılmaz etkilere sahipse hemen bunu bana öğretecek birilerini bulmam gerektiğini düşündüm. Hemen internette "Falun Gong" adresini tuşladım ve Hong Kong sitesinden dünya çapında bağlantıları buldum. Amerika'da her üniversitede ücretsiz olarak Falun Gong öğreten biri olduğunu öğrendim. O anda PUDU üniversitesinde de bir öğretici olduğunu anladım. Hemen bu öğrenciye bir e-mail gönderdim ancak uzunca bir süre cevap gelmedi, belki de bu öğrenci mezun olmuştu.

Ne yapacağımı bilmez durumda beklerken Hong Kong web sayfasında Shifu Li'nin beş egzersiz grubunu öğrettiği video dosyasını buldum. Hemen dosyayı indirip çalışmaya başladım aynı zamanda uygulayıcıların tavsiye ettiği üzere Shifu Li'nin 9 günlük Guangzhou konferansını dinlemeye başladım. Aynı zamanda internet'ten "Zhuan Falun" kitabını indirerek bir defa okudum.

Aslında bu kitabı okumaya başlarken aklımda pek çok şüphe vardı. 'Fashen', 'Tianmu' gibi kavramlar benim için tamamen batıl inanıştan ibaretti. Ancak internet üzerinde fikirlerini paylaşan uygulayıcıların tavsiyesi üzerine okumaya başladığımda 'Zhuan Falun'un başlangıcından sonuna kadar insana merhametli ve hoşgörülü olmayı öğrettiğini aynı zamanda daha önce hiç bir dini kaynakta bulamadığım sorulara cevap verdiğini gördüm. Shifu'nun konferans videosunu izlerken başlangıçta sıkça uyuyakaldıysam da Shifu'nun yüzündeki gülümseme ve hoşgörülü yaklaşımı üzerimde derin izler bıraktı. Beni en çok hayretler içinde bırakansa egzersizleri öğrenip yapmaya başladığım ikinci günde bütün vücudumu adeta ateş bastı ve geceleri yorganı üzerimden atmaya başladım. Ertesi gün hastalığım süresince devam eden ağız kokusu problemi ortadan kalktı. Bunu takiben 'Falun'u tutma' hareketini yaparken bir şeyin karnımda döndüğünü hissettim. Başlangıçta hislerimde yanıldığımı düşündüm, fakat daha sonra bir şeyin gerçekten de karın bölgemde döndüğünü anladım. Bunun Falun olduğunu kabul etmem gerekiyordu!

Daha sonra egzersizleri daha düzenli biçimde yapmaya başladım, sadece uyku düzenim normale dönmekle kalmadı aynı zamanda iştahım da düzeldi ve ölüm fikrini aklımdan çıkarttım. Tayvan'a geri dönmeye karar verdim. Üç ana sebep vardı: birincisi yürüyemediğim için buradaki sınıf arkadaşlarım için sorun oluyordum, ikincisi hastalığımın ne olduğunun bilincindeydim ve şimdi umudum vardı üçüncüsü ise Tayvan'da pek çok Dafa uygulayıcısı vardı ve Falun Dafa'yı ve egzersizleri doğru biçimde öğrenebilmem için bana rehberlik edebilirlerdi. Nisan ayının 13'ünde akşam saat 9'da (uçağa hosteslerin yardımı ile binerek) tekerlekli sandalyemin üzerinde Tayvan'a geri döndüm. Tayvan saatiyle akşam 11'de evime ulaştım; 14 Nisan sabahı saat 5'te Tayvanlı uygulayıcılarla birlikte egzersiz yapmak üzere bir uygulama noktasına gittim. Bay Guo büyük bir incelik göstererek egzersiz hareketlerini doğru öğrenmeme yardım etti.

15 Nisan sabahı ailem hastalığımı kontrol ettirmek üzere beni hastaneye götürdü. Ultrason kontrolü ve geçmiş kan testlerim ışığında iki profesör doktorun tanısı; bir çeşit rheumathritis, omur iltihabı ve kızıl jupus lekesiydi ve hastalığımın hipermobilite sendromu olduğu kanısına vardılar. Doktorlar bana hayatım boyunca hastalığım nedeniyle ağrılarım olacağını bunun 'prenses hastalığı' olarak adlandırıldığını yani hayatım boyunca ağır eşyaları kaldıramayacağımı, ağır iş yapamayacağımı ve ağrı kesici almam gerektiğini söylediler. Aynı zamanda sürekli olarak bilek, dirsek ve diz koruyucu takıp fizik tedaviye devam etmem gerekiyordu. Tekerlekli sandalyemin üzerinde muayene odasından çıktığımda aileme 'Falun Gong' yapmak istediğimi söyledim.

Aynı gün babam hemen bir 'Zhuan Falun' kitabı aldı. Kitabı ikinci defa okurken aynı zamanda egzersizleri de düzenli şekilde yapmaya devam ettim ve hastaneden aldığımız ilaçların hiç birine el sürmedim. 16 Nisan akşamı topallayarak kitap okuma ve istişare toplantısına gittim. 17 Nisan'da saat 4.30'da uyandım ve uygulayıcı arkadaşım Bayan Shi Nian'ın 'Eğer egzersiz alanına kendin gelebilirsen babanı zahmete sokmana gerek kalmaz' dediğini hatırladım. Küçük adımlarla egzersiz alanına yürüdüm, bütün arkadaşlar benim gelişim nedeniyle seviniyordu.

19 Nisan'da yeniden 9 günlük Zhuan Falun çalışması ve egzersiz uygulamasına katıldım. Ardından boğazımda bir kızarıklık ve döküntü oluştu, çok kaşınıyordu: annem hemen ilaç tedavisine başlamamı istedi ama ben ona bunun karma'dan arınma nedeniyle oluştuğunu ve endişelenmeye gerek olmadığını söyledim. Uygulayıcıların söylediğine göre bu durum zorluğu aşma dönemiydi, daha sonra her ne zaman boğazımda kaşıntı başlasa hemen beşinci egzersizi yapmaya başladım.
Bugün 28 Nisan, dün boğazımdaki döküntü ortadan kayboldu. Şimdi her ne kadar dizlerim ağrısa da aynen normal insanlar gibi büyük adımlarla yürüyebiliyorum. Daha önce beşinci egzersiz grubunda sadece 10 dakika oturmaya dayanabilirken şimdi 50 dakika oturabiliyorum. Üçüncü halam ve onun eşi, annemin bir arkadaşı ve alt komşumuz beni görerek Falun Dafa yapmaya başladı.

Şimdi herkese söylemek istiyorum "Falun Dafa iyidir". Çin'de yanlış yönlendirme sebebiyle insanlar kandırılıyor! Falun Dafa uygulayıcısı olduğum için kendimi şanslı hissediyorum, zorlukla elde ettiğim bu fırsatın kıymetini bileceğim ve kendimi uygulama alanında geliştireceğim.

Ve Çin'de Falun Dafa'ya uygulanan zulmü herkese duyurabilmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.

İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2004/5/22/48433p.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.