Geçmiş 10 sene boyunca her sabah, nerede olursam olayım – Tayvan ya da onun dışında, hareketleri yapmak için dışarıya çıkıyorum. Yakınlardaki parkların ve spor alanlarının çoğunda hareketleri yaptım. Hareketleri insanların önünde yapmak –bu gerçeği anlatma yollarından biridir.
Giysilerimin üzerinde de Falun Dafa yazısı var, her zaman yanımda broşür ve kasetçalar taşıyorum. Ben herkesle kendi tecrübelerimi paylaşmak istiyorum.
1999 senesinde Çin’de Falun Gong zulüm görmeye başlamadan önce, hareket müziği benim hareket yaptığımın alanın hemen yanında olan birkaç tenisçinin ilgisini çekti. İki bayan tenis oynuyordu. Onlar oyunu durdurup beni izlemişler. (Onların beni izlediğini bilmiyordum.) Bir süre geçtikten sonra onlar sorular sormaya başladı, bu sayede bayağı bir zamandır beni izlediklerini öğrendim. Bayanlar müziği mükemmel, hareketleri de kolay bulduklarını söylediler ve kasetin bir kopyasını almak istediler. Yanımda kasetin kopyası yoktu ve ben onlara kopyasını yaptırabilmeleri için benimkini almalarını teklif ettim. Falun Gong hakkında broşürleri de verdim. Ertesi gün sabah hareketleri yapmaya başlamadan önce onlar bana kasetimi geri verdiler.
Yedi-sekiz ay önce, aynı zamanda aynı yerde, bir adam tenis oynuyordu. Hareket yapmayı bitirdiğimde, o qigong ve kendini geliştirme hakkında konuşmak için bana yaklaştı. Daha yeni emekli olduğunu ve çocukluğundan beri annesini örnek aldığını ve bu sayede Budizm’e inandığını anlattı. Büyüdükçe Budizm’i daha da derin anlamaya başlamış ve örfe daha da önem vermeye başlamış. Kötü işler yapmak için hiçbir zaman düşünceleri oluşmuyormuş. O adam, inandığı Buda uygulamasını sanki anlıyor gibiydi ve inandığı yolda iyi gidiyordu. O, uzun senelerdir Budizm’i uyguladığını ve bazı olağanüstü yetenekleri olduğundan bizim Shifu’muzun –olağanüstü olduğunu hissettiğini anlattı.
Birkaç ay sonra o adam yine tenis oynamak için geldi ve sakince müziği dinledi. O kendisini iyi hissetmediğini ve tenis oynayarak sağlığını iyileştirmek istediğini anlattı. Bizim müziğimizi beğenmiş ve onu olağanüstü bulmuş. Müzikteki çanları duymuş ve onun ritminin uyum kendisini sanki başka bir dünyada hissetmesini sağlamış. Müziği dinledikçe, o kendisini daha da iyi hissetmiş ve bu durumda müzik hastalıkları iyileştirebiliyordu. Ve o sırada, bu müziği nereden satın alabileceğini sordu. Yanımda müziğin birkaç tane kopyası vardı, ona bir tanesini verdim. Adam çok mutlu oldu ve bizim uygulamamızı destekleyeceğini ve başka insanlara da Falun Gong’un ne kadar güzel ve ilham verici olduğunu anlatacağını söyledi.
Üçüncü kez görüştüğümüzde Dafa hakkındaki izlenimi daha da derinleşmişti. O bana şunları söyledi: “Sizin Shifu’nuza hayran oldum. Bay Li (Shifu) bayağı insanın doğru yolda gitmelerine ve uygulamalarına yol göstermiş. Bu mükemmel. “Doğruluk”, “Merhamet” ve “Hoşgörü” prensipleri gerçekten iyi ve kendi davranışlarında insanlar mutlaka bu prensipleri kullanmalılar.” O konuşmaya devam ediyordu; “ne iş yaptığınıza bağlı değil başarılı olmak için sabırlı olmalısınız.” dedi. Onun Buda Fa hakkındaki düşünceleri son konuşmamızdan sonra değişti ve o Falun Dafa’nın olağanüstü olduğunu sanki hissediyor gibiydi.
Ben, açık alanda hareketleri yapmamızın gerçeği anlatma işinde rol oynayabileceğini anladım. İnsanların kalbine dokunan yavaş hareketler ve müzik, insanlara Falun Dafa’nın üstün ruhani disiplin olduğunu gösteriyor.
Çince metin: http://www.minghui.ca/mh/articles/2008/2/15/172434.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2008/3/6/95102.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.