Antik Çin Hikâyeleri: İnsanın Kaderi Önceden Tayin Edilmiştir

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

“Tanrı, insanın hayatıyla ilgili her şeyi önceden tayin etmiş olduğundan, kişinin zenginliği ve fakirliği tamamıyla göğe (cennete) bağlıdır.” diye bir atasözü vardır. İnsanın kaderini sıradan bir insan değiştiremez. Çin halkının tarih boyuca hayır ve servet şansı için inandığı ve taptığı Tanrı, Zhao Gongming’di. O, bir kişinin sahip olduğu erdem miktarına göre onun hayır ve servet şansını ayarlıyor ve en ufacık bir yanlışlık bile yapmıyormuş.

Bir gün, Zhao Gongming, diğer dört tanrı ile birlikte Shandong Eyaleti bölgesine gelmiş ve senelerdir tanıdığı bu bölgeyi yöneten tanrı Huang Feihu’yu görmesi üzerine, aşağıya inip Huang Feihu’yu ziyaret etmeye karar vermiş.

Huang Feihu, Zhao Gongming’in gelmesine çok mutlu olmuş ve muazzam bir şefkatle onu karşıladıktan sonra, “Son yıllarda insan dünyasında gezerken, birçok halkın yaşam durumunun oldukça zor olduğunu gördüm. Sen, para dağıtma ve hayırlı şans verme tanrısısın, neden o fakir ailelere birazcık para vermiyorsun?” demiş. Zhao Gongming bunu duyunca gülerek, “Sen bilmiyorsun mu insanın hayatıyla ilgili her şey önceden tayin edilmiştir, ben de yasalara göre işleri yapmak zorundayım, kendi duygusallığıma göre yanlış bir şeyi yapmaya cesaretim yok.” diye cevap vermiş. Zhao Gongming, Huang Feihu’nun bahsettiğin bu konudan biraz şüphelendiğini görünce, ona “Gel benimle sana bir şey göstereyim.” demiş.

Onlar birlikte küçük bir nehrin yanına gelmişler. Nehrin üstünde onlarca metre uzunluğunda daracık küçük bir köprü varmış. Tam o sırada, köprünün bir tarafından ellerinde tek tekerlekli birer araç iterek köprünün diğer tarafındaki pazara gitmekte olan birkaç delikanlı geliyormuş. Fakat onların görüntülerinden ailelerinin durumunun pek iyi olmadığı belliymiş. Zhao Gongming, Huang Feihu’ya hemen demiş ki, “İyice bakın, oyun hemen başlar.”

Söyler söylemez Zhao Gongming, kocaman bir parça altını düzgün bir şekilde köprünün tam ortasında koymuş ve demiş ki, “Görüyorsun, ben bu altını tam olarak onların gözlerinin önüne koydum. Bakalım alabilirler mi?”

Konuşurken, delikanlılar köprünün kenarına varmışlar ve onlardan biri diğerlerine, “Arkadaşlar, bugün bir yarışma yapalım mı? Gözlerimizi kapatacağız ve bakalım kim düşmeden köprü üzerinden geçebilir.” diye önermiş. Herkes haykırarak bu öneriyi kabul etmiş. Delikanlılar bir parça kumaş ile kendi gözlerini iyice kapattıktan sonra, birinci olmak için köprünün diğer tarafına koşmaya başlamışlar. Köprü üzerindeki o altın da birinin tekmesi sonucu köprüden aşağıya düşmüş. Bu görüntüyü görünce, Huang Feihu içini çekerek, “Vallahi, gerçekten böyle bir şey varmış, gözünün önüne koyduğun parayı bile göremiyorlar.” demiş. Zhao Gongming ona, “Dur daha bitmedi, oyun devam ediyor.” diye vurgulamış.

Tam o sırada, köprünün diğer tarafından lüks giyimli zengin aileden bir genç atının üstünde sallana sallana gelmiş. Bu genç, köprünün kenarına varır varmaz, birdenbire tuvalet yapmak istiyormuş ve attan inip koşa koşa köprünün altına gitmiş. O, köprünün altında kimsenin kendisini göremeyeceği bir yer bulup tam çömelecekken ayağının önünde ışıl ışıl parlayan kocaman bir altını fark etmiş. O, tuvaletini yaptıktan sonra, altın ile yukarıya dönmüş ve o altını köprü üzerine koyup bayağı uzun bir zaman altının sahibini beklemiş. Fakat o kadar uzun süre geçmesine rağmen köprüye gelen kimse olmamış. En sonunda, bu genç çaresiz bir şekilde altını cebine koyup yoluna devam etmiş.

Kaynak: http://zhengjian.org/zj/articles/2008/10/6/55192.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.