Antik Çin Hikâyeleri: Dilencinin Kaderi

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Qing Hanedanlığı döneminde kişinin kemiklerine dokunarak fal bakan Chen soyadlı çok ünlü kör bir falcı varmış. Bir gün Zhangzhou Eyaletindeki general bu kör falcıyı davet edip kendisine bir fal baktırmak istemiş.

General, kendisinden önce ilk olarak karargâhtaki diğer kişilere fal bakılmasını istemiş ve falı bakılan herkes falcının çok doğru söylediğini anlatmış. Sıra en son generale gelince, kendisinin kim olduğunu kör falcıya söylememiş. Kör falcı, generalin vücudundaki kemiğe dokunduktan sonra, “Bu bir dilenci, daha fazla bakacak bir şey yok.” demiş. Generalin yanındaki herkes kalkıp falcıyı suçlamak istemiş, fakat general onları durdurmuş ve falcıdan bir daha iyice dokunup bakmasını istemiş. Kör falcı tekrar generalin vücudundaki kemiğe dikkatle dokunmaya başlamış ve eli devam ederken ağzından kesin bir şekilde “Eminim, bu kişinin kemiği gerçekten bir dilencinin kemiğidir.” diye açıklamış. Fakat falcının eli generalin kafasına gelince çok şaşırmış ve hemen haykırmış “Kafasının kemiği tamamen çok yüksek bir askeri komutanının kemiğidir, bir general kemiği ve kaderi asil olmalı.”

Kör falcının lafını duyduğunda, general de çok şaşırmış ve herkese bu falcının gerçekten becerikli bir kişi ve söylediklerinin çok doğru olduğunu söylemiş. General, yanındaki herkese onun gençken ki hikâyesini anlatmış. Bu general gençken gerçekten bir dilenciymiş. Bir gün dilenmeye giderken, yol kenarında para dolu bir cüzdan görmüş. Genç dilenci, cüzdan bulunduğu yerde hiç kımıldamadan kayıp cüzdanın sahibini beklemeye başlamış. Kısa bir süre sonra, yüzünde üzgün ve tedirginlik dolu bir kişi uzaktan koşarak gelmiş, kişi koşarken durmadan bir şey bulmak için sağa sola bakıyormuş. Genç dilenci, gelen kişinin cüzdanın sahibi olduğunu anladıktan sonra, cüzdanı ona vermiş. Cüzdanın sahibi, teşekkür etmek için paranın yarısını generale vermek istemiş. Fakat genç dilenci bunu kabul etmemiş. Cüzdanın sahibi daha sonra tekrar teşekkür etmek için genç dilencinin adı ve soyadı öğrenmek istediğinde genç dilenci söylememiş, çünkü o hiçbir zamanda kimseden onun yaptıkları için bir karşılık vermesi gerektiğini düşünmemiş.

O akşam, genç dilenci -yani general- uyurken çok net bir rüya görmüş. Rüyada, bir ölümsüz gelip onun kafası değiştirmiş. O rüyayı gördükten kısa bir süre sonra, o askere gitmiş ve en son bir general olmuş.

Generalin anlattığı hikâyeden herkes birdenbire anlamış ki general asıl kaderinde gerçekten bir dilenciymiş, onun vücudundaki kemik de gerçekten bir dilencinin kemiğiymiş, sadece ve sadece onun gençken bulduğu parayı sahiplenmeden sahibine geri iade etmesi ve iyilik yapması ve bunun için bir karşılık istememsinden dolayı, Tanrı onun kafasındaki kemiği değişmiş ve ona iyi bir kader vermiş.

Bu hikâye insanlara şöyle bir şeyi anlatmakta: eğer karşılık bekleyerek iyilik yaparsan, o zaman Tanrı’nın gözünde yapılan iyilik saf değildir; eğer kalbinde herhangi bir beklenti olmadan sadece başkalarına iyilik yapmak için yaparsan, o zaman bu yardımseverlik gerçek anlamda saftır.

Kaynak: http://zhengjian.org/zj/articles/2009/8/29/61342.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.