Dünya Falun Gong Zulmünü Araştırma Koalisyonu (WOIPFG), Çin’deki Falun Gong zulmünü açığa çıkarmak ve sorumluları adalet önüne getirmek amacıyla kurulan bir örgüttür. Yakın zamanlarda, bu koalisyonun özel araştırmacılarından biri canlı Falun Gong uygulayıcılarından organlarının toplanmasına bizzat şahit olan bir tanık ile 30 dakikalık açık bir konuşma yaptı. Bunun ses kaydı ve tercüme metni aşağıda yer almaktadır.
WOIPFG’nin Raporu: Canlı bir Falun Gong uygulayıcısından organlarının toplanarak öldürülmesi sürecini bizzat gören bir tanık
12 Aralık 2009
Olay Özeti: Dünya Falun Gong Zulmünü Araştırma Koalisyonunun (WOIPFG) özel bir araştırmacısı, bir kişi (“tanık”) ile yaklaşık 30 dakika süren bir konuşma gerçekleştirdi. Tanığın güvenliği için ismi gizli tutulmaktadır. Tanığın izni ile tüm konuşma süreci kaydedildi. Tanık, birkaç sene önce şahit olduğu canlı bir Falun Gong uygulayıcısından organlarının toplandığı bir olayı aktardı.
Konuşmanın orijinal Çince kaydını dinlemek için buraya tıklayın.
Olayın Tekrarlanması: Tanık 2002 yılında, Liaoning Eyaletinde kamu güvenliği sisteminde çalışıyordu ve Falun Gong uygulayıcılarını yasadışı olarak tutuklama ve işkence yapma süreçlerine katıldı. Tutuklananlar arasında, yaklaşık 30 yaşlarında bir bayan Falun Gong uygulayıcısı vardı ve bir hafta boyunca gördüğü acımasız zulüm ve zorla besleme sonucu tüm vücudu yaralarla ve kesiklerle kaplanmıştı. 9 Nisan 2002’de Liaoning eyaletinin kamu güvenliği bürosundan bir subay, biri Halkın Kurtuluş Ordusu, Shenyang Askeri Bölgesi Genel Hastanesinden, diğeri de İkinci Askeri Tıp Akademisinden mezun iki askeri cerrahı yolladı. Onlar, bu bayan uygulayıcıyı başka bir yere götürdüler. (Not.1) Bu bayan uygulayıcının bilinci yerinde olmasına rağmen, cerrahlar herhangi bir anestezi bile kullanmadan onun kalbini, böbreklerini ve diğer organlarını çıkartıp aldılar. Tanık, yaşayan bir insandan organlarının toplanması sürecinin hepsini canlı canlı izleyerek şahit olan silahlı bir güvenlik polisiydi.
Tanık, Jinzhou Kamu Güvenliği Bürosunda çalıştığı sırada, o zamanki amiri Wang Lijun tarafından Falun Gong uygulayıcılarına karşı verdiği emir “onların hepsini yok etmelisiniz” yönündeydi. Tanık, defalarca Falun Gong uygulayıcılarının yasadışı tutuklanmasına katıldı ve bilgi elde etmek için onlara defalarca vahşice zulüm yaptı. Liaoning Eyaleti, Falun Gong uygulayıcılarına çok sert bir şekilde zulmedilen bir bölgedir. Minghui web sitesinde doğrulanan ve yayınlanan sadece bu bölgede öldürülen Falun Gong uygulayıcılarının sayısı 406’ya ulaşmıştır. Wang Lijun halen Chongqing Şehri Kamu Güvenliği Bürosunun başkanıdır ve Çin Komünist Partisinin Chongqing Komitesinin Genel Sekreteri Bo Xilai ile işbirliği yaparak, “mafya gibi yeraltı kuruluşlarını yok etmek” adı altında Falun Gong uygulayıcılarına şiddetli bir şekilde zulmetmeye devam ediyorlar. (Not.2)
Not 1: İlk konuşma sırasında, tanık kendisini teşhir etmemek için organların çıkartıldığı yeri söylememişti. İkinci konuşma sırasında, tanık çok açık ve net bir şekilde, canlı organ toplamanın Shenyang Askeri Bölgesi Genel Hastanesinin 15. katındaki bir ameliyathane de gerçekleştiğini belirtti. Daha sonra araştırmalar sonucu, Shenyang Askeri Bölgesi Genel Hastanesinin 15. 16 ve 17. katlarının bunun gibi ameliyatlar için kullanıldığı kanıtlandı.
Not 2: Konuyla ilgili resmi belgeler ve akademik arka bilgilere sahip olmamasına rağmen Wang Lijun, Pekin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Ofisinde bir psikanalist, Uluslar arası Adli Tıp Kafa ve Yüz İnceleme Derneğinde başkan yardımcısıdır. Kafa ve yüz üzerine adli tıp incelemeleri üzerine birçok yazısı yayınlandı. Fakat onun resmi özetindeki bir paragrafta adli tıp yerine organ nakli ile ilgili: “(o), Çin’de ilk ‘ilaç özelliği olan enjeksiyondan sonra organ nakli deneyi tahlili’ gerçekleşti.” diye yazmaktadır.
Aşağıda tanıkla yapılan konuşmanın bir parçası yer almaktadır:
Tanık: Göğüste ufak ve cerrahi bir bıçak (neşter). O bıçak göğsü keserken, kan anında dışarı fışkırdı. Kan fışkırıyordu...
Soru: Gördüğün kişi erkek miydi, bayan mıydı?
Tanık: Bayan.
Soru: Genç miydi?
Tanık: Galiba otuz yaşlarındaydı.
Soru: O hala “Falun Dafa iyi!” diye bağırıyor muydu?
Tanık: Evet, hala, o hala bağırıyordu.
Soru: Lütfen anlatın, o sırada bayan neler söylüyordu?
Tanık: O zaman, biz bu bayanı yaklaşık bir haftadır sorguya çekip, vahşice işkence yapmıştık. O zamana kadar bedeni sayısız yaralarla kaplanmıştı. Bir de, (biz) elektrikli sopalarla onu dövdük. Bayan çoktan sayıklamaya girmişti. Sürekli dövülmek yüzünden…O yemek yemeyi reddettiği için biz de zorla midesine süt dolduruyorduk. İçmek istemedi, o yüzden biz zorla dolduruyorduk. Onun burnunu kapattığında, biliyorsunuz, temel içgüdü sayesinde sütü içmek zorundaydı. Onun hayatı bu şekilde devam etti, fakat 7 gün içinde bayan yaklaşık 7,5 kg kaybetti. Fakat o zaman bulunduğumuz yere iki kişi gönderdiler, bizim bundan haberimiz yoktu belki de Liaoning eyaletinin herhangi bir Emniyet Müdürlüğünden olabilir (ne olursa olsun, o çok gizli bir bölümdü). İkisinden biri Halkın Kurtuluş Ordusu, Shenyang Askeri Bölgesi Genel Hastanesinden, diğeri de İkinci Askeri Tıp Akademisi mezunuydu. Tam olarak, birisi diğerine göre nispeten yaşlıydı. Bayanı psikiyatri hastanesinin ameliyathanesine götürdüler ve onunla bir şeyler yapmaya başladılar. Anestezi kullanmadılar. Onlar bıçakla bayanın göğsünü kestiler ve elleri bile titremiyordu. Onların yerinde olsaydım tamamen titremeye başlardım. Silahlı kuvvetler polis bölümünde görev yapmam nedeniyle, silah kullanıyordum, gerçek askeri teçhizat eğitiminden geçmiş ve birçok ceset de görmüştüm, fakat o askeri cerrahları gördüğümde, tamamen sarsılmıştım. Onların elleri hiç titremiyordu; cerrahi maskelerini taktılar ve hemen kesmeye başladılar. O anda biz (silah kuvvet polisleri) her birimiz elimizde silahlarla nöbette duruyorduk. O zamana kadar bayanın bedeni açılmıştı ve bayan “Ah!” diye yüksek sesle bağırdı. Ardından da bağırarak, “Falun Dafa iyi!” dedi.
Soru: Göğsü kesilirken bile hala “Falun Dafa büyüktür!” diye mi bağırıyordu?
Tanık: Bayan çok yüksek sesle “Ah!” ve “Falun Dafa iyi!” diye bağırdı. En son nefesiyle de şunu söyleyebildi: “Beni öldürdünüz, sadece bir kişi”. (Bence) onun lafının anlamı aşağı yukarı şudur, “benim gibi bir kişiyi öldürdünüz. Gerçek inançlarımız yüzünden zulmedilmekte olan yüzlerce milyon kişiyi öldürebilir misiniz?” O anda, o askeri cerrah tereddüt etti. Ondan sonra dönüp bana ve amirimize (polise) baktı. Amirimiz kafasıyla işaret verdi ve cerrah işine devam etti. İlk olarak bayanın kalbini kesip çıkarttılar, sonra böbreklerini. Makaslarıyla kalp damarlarını kestiklerinde, bayan seğirtmeye başladı. O an, anlatılamayacak kadar dehşet vericiydi. O kadar iyi taklit edemem bile, fakat size bayanın sesini taklit edebilirim. O ses parçalara ayrılan bir şeyden çıkıyor gibiydi, sonra bayan “ah” diyerek durdu. Ondan sonra onun ağzı ve gözleri geniş bir şekilde açık kaldılar. Ah...Ben devam etmek istemiyorum.
(Konuşmanın bazı parçaları atlandı).
Tanık: O zamanda, bu bayan bir öğretmendi, bir lisede öğretmenlik yapan bir eğitmendi. Onun oğlu şu anda yaklaşık 12 yaşlarında olmalı. Kocası pek güçlü değildi (yani fazla sosyal gücü olmayan biri). Büyük ihtimale bir fabrika da işçiydi. Bundan önce, bayan daha da çok aşağılanma yaşadı. Bizim polislerin çoğu sapıklardı. Onlar kerpeten ve başka aletler kullanıyorlardı. Bayana taciz için kullandıkları o aletleri nereden getirdiklerini bile bilmiyorum. Hepsini kendi gözlerimle gördüm, fakat hiç fotoğraf çekmediğim için çok pişmanım. Bayanın biraz iyi bir görüntüsü vardı, biraz güzeldi, (o yüzden polisler) ona tecavüz ediyorlardı… böyle bir şey çok yaygındı.
Soru: Bunu kaldığın karakolda bizzat gördünüz…?
Tanık: Bir karakolda kalmadım. Bir otelin arka bahçesinde bir eğitim merkezindeydim. (Polisler) küçük bir binada on tane oda kiraladılar. Onlar bu tür işleri küçük bir binada yapıyorlardı.
Soru: Kısa süreli kullanılan bir hapis mi?
Tanık: Aşağı yukarı öyle.
Soru: Kişiler Falun Gong uygulayıcıları oldukları için mi oraya gönderildiler?
Tanık: Evet.
Soru: Mahkûm edilmeden önce, onlar oraya mı gönderildiler?
Tanık: Neyse, biz (yani polisler) kısa sürede sık sık yer değişiyoruz.
(Konuşmanın bazı parçaları atlandı).
Soru: Siz bana tam olarak net tarihi söylemediniz.
Tanık: 9 Nisan 2002 idi.
Soru: 9 Nisan mı?
Tanık: Evet, ameliyat 9 Nisan öğleden sonra saat 5’te başladı ve üç saat sürdü. Ondan önce, o iş bir ay sürmüştü.
Soru: “O iş bir ay sürmüştü” demeniz ne anlam taşıyor?
Tanık: O bayanı bir ay boyunca sorguya çektik ve işkence yaptık.
(Konuşmanın bazı parçaları atlandı).
Soru: Sorgulama sürecinde bilgi elde etmek amacıyla bir kez mi yoksa birçok kez mi onlara işkence yaptınız?
Tanık: Birçok kez. Şu anda Chongqing Eminiyet Müdürü olan Wang Lijun, o zamanlar bize “onların hepsini yok etmelisiniz” diye emir verdi.
Dünya Falun Gong Zulmünü Araştırma Koalisyonu (WOIPFG)
İrtibat telefonları: 347-448-5790;faks: 347-402-1444
Posta adresi: P.K. 84,New York, 10116, USA
Web sitesi: http://upholdjustice.org/, http://zhuichaguoji.org
Çince metin: http://www.minghui.ca/mh/articles/2009/12/13/214358.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/html/articles/2009/12/14/113122p.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.