Aşk, Dumandan Bir Yumağa Benzer

Ben bu hikâyenin önemini bir sene önce anlamıştım, fakat sadece şimdi onu yazmaya karar verdim. Bunun nedeni yeterince çabalı olmamamdı. Bu hikâyeyi kendime ilham vermek için ve ileriye adım atmak için kullanmak istiyorum. Ayrıca yirmi ve üzeri yaşlarında olan uygulayıcı -arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum, bu hayattaki romantik aşk dumandan olan bir yumağa benzer ve ona tutunmaya hiç gerek yok.

Zengin bir ailenin güzel bir kızı varmış. Evlenme vakti geldiğinde kızın annesi ve babası, kıza iyi ailelerden birçok yakışıklı genç damat adayı sundular, fakat kız hiç birisini kabul etmedi. Günün birinde, kız birine rastladı ve kararını o anda verdi. O genç adam çok fakir ailede büyümüştü. Ona annesi bakmış ve büyütmüştü. O da annesine iyi davranıyordu ve annesini mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

Kızla o genç evlendiler, fakat kız mutlu değildi, çünkü kocası hiçbir şey bilmiyordu. Mesela kızın babasının özel işini yönetmek için yardım edemiyordu ya da başka insanlarla nasıl konuşacağını ve nasıl temasa geçeceğini bilmiyordu. Her gün kızın peşinden sanki hizmetçisiymiş gibi geziyordu, fakat kızla nasıl konuşacağını ve nasıl kendini beğendireceğini bilmiyordu. Yavaş yavaş kızın kocasına olan eski aşkı geçti ve kocasına gittikçe kötü davranmaya başladı. Bazen kocasını dövüyordu, bazen de eve girmesine izin vermiyordu. Kız kocasıyla sadece kendisini çok sevdiği için yaşıyordu. Kocası tüm hayatını aynı bu şekilde geçirdi.

Bir sonraki yaşamlarında bu ikisi tekrar karı koca oldular. Fakat bu hayatta, o sessiz ve iyi olan koca alkolik, kız ise sakin ve nazik bir bayan oldu. Geçmiş hayatında kocasına çok acılar yaşattığı için, bu hayatında çok acı çekmek ve borcunu geri ödemek zorunda kaldı. Bir günü kocası evine ölene kadar içmiş, sarhoş geldi eşine bir sürü kötü şeyler söyledi, onu itti ve dönüp çıktı gitti. Karısı bomboş odada yapayalnız ve ağlıyordu. Adam karısına kötü davranmasına rağmen, hala kalbinin derinliklerinde karısını düşünüyordu. Bir genelevde bir kadınla ilişkisi vardı. O kadın sadece bir geyşa idi, dans ederdi, şarkı söylerdi, fakat müşterilerle cinsel ilişkide bulunmazdı. Bu Geyşa’da adamı çok seviyordu, fakat mutlu değildi, çünkü adam sadece evinde karısıyla kavga ettiği zamanlarda onu görmeye gelirdi. O yüzden bu hayatta o adam geyşa’ya duygusal olarak borçlu kaldı.

Şimdiki yaşamımda ise ben ve o geyşa aynı sınıfta okuyoruz. İkimiz okula başladığımız ilk günden beri hiç konuşmuyorduk. Adam ise -o da benim sınıf arkadaşım. Onun ve geyşa -kızın arasında gizli bir ilişki -aşk var. O bazen bana küsüyor ve sonradan sakinleşiyor. İlk başta, geçmiş yaşamlardaki bağlarımızı öğrenene kadar onun davranışlarını hiç anlayamıyordum.

Genç uygulayıcıların bilmeleri için şu söylemek istiyorum -nefret ve aşk ilişkileri önceki yaşamlardan devrolmaktadır. Hiçbir zaman bu konulara fazla odaklanmamalıyız. Haydi, Fa’yı okuyalım, uygulama yolumuzda iyi yürüyelim. Ancak o durumda bizi iyi bir gelecek bekleyecek!

Çince metin: http://www.zhengjian.org/zj/articles/2007/8/14/47767.html
İngilizce metin: http://www.pureinsight.org/pi/index.php?news=4814