İnsan toplumunda acaba insanların ne kadarı neden burada olduklarını düşünüyorlar, özellikle bu kritik dönemde? Üç bin senede bir açan Udumbara çiçeği neden şimdi açtı? Neden “Çin Komünist Partisinin Ölümü” Çin hiyeroglifleri ile kendiliğinden Çin’deki bir dağda oluştu? Neden o kadar çok, doğal ve insan yapımı felaketler şimdi gerçekleşiyor? Neden hayat o kadar kırılgan? Neden?...
Bu makaleyi her insanın bilen tarafı anlayabilir. Uzun seneler şekil değiştirdikçe insanın gerçek doğası yavaşça kayboluyor ve insanlar bu insan dünyasındaki yanlış ve kirli şeylere heveslenmeye başlayıp değerli sayarak onları sahip olunacak hedefler kabul ediyorlar.
Bu evrende sayısız alan var, onları kavrayabilir durumda değiliz. O yüksekteki alanlardaki yaşam seviyesi bizim yaşam seviyemizin bayağı üstünde. Üç Diyarın dışına çıktıktan sonra yaşamlar kendi insani bedenlerini tutabiliyorlar ve reenkarnasyona mecbur değiller, onlar sonsuza dek o alanda mutlu bir şekilde hayat sürdürebiliyorlar. Tabii ki yaşamlar o alanın kurallarına uymak zorundalar, kuralların dışında olan şeyleri yapamazlar, yoksa ceza alırlar ve daha alt seviyedeki alana düşebilirler.
Bu evrenin çok yüksek seviyelerinde biri vardı. O, kendi seviyesindeki tüm başlangıç faktörlerinin yaşamlarını yönetiyordu. Shifu daha da yüksek seviyeden aşağıya tüm yaşamları kurtarmak için inerken onun seviyesinden de geçiyordu ve o da Shifu ile birlikte gelmek istedi. Kendi seviyesinde uzun sakallı Tao formuna sahipti. O çok yüksek seviyede olduğundan onun altındaki tüm seviyelerdeki yaşamların saygısına sahipti. Bir günü o kendi alanında yaşamlar için önemli bir işle uğraşırken daha da önemli bir olay meydana çıktı. Tanrılar, insan dünyasına Fa’yı yaymak için inmek üzere olan Büyük Buda ile bir anlaşma imzalıyorlardı.
O an, muazzam, görkemli ve inanılmaz bir şeydi.
Bu evren Fa’dan uzaklaşması sonucunda yok oluş başladı, bencillik çoğalmaya, ahlak düşmeye ve çevrenin bozulması ortaya çıkmaya başladı; bu durum uzunca devam etseydi, sonucu önlem alınamayacak hale gelebilirdi. Merhametli Yüce Büyük Buda için tüm yaşamlar değerliydi. Büyük Buda, Onunla birlikte insan dünyasına inmek isteyen var mı diye sorduğunda, çok sayıda Tanrı (biz de onların arasındaydık) diz çökerek Büyük Buda ile birlikte insan dünyasına yaşamları kurtarmak için gelmek istediklerini bildirdiler. Onların kararı Sayısız Tanrıları gözyaşlarına boğacak derecede etkiledi. İnsan dünyasına inmek- Tanrılar için seviyelerini düşürmek anlamına geliyordu. Sonsuza dek geriye –ait oldukları seviyeye- dönme fırsatını kaybedebilirlerdi ve bu da Tanrıların gözünde en kötü şeydi. Fakat yaşamları kurtarmak için, Tanrısal Yeteneklerini kaybetme ve sahip olduğu tüm varlıkları kaybetme riskini göze alarak, Yüce Cesaretleriyle insan dünyasına ineceklerine dair Büyük Buda ile anlaşma imzaladılar.
Büyük Buda uzun zaman Fa’yı öğretti ve tüm hazırlıkları ayrıntıları ile hazırladı. Büyük Buda gerekli şeylerin hepsinin sonunda hazır olduğunu söylediğinde, evrenin çok yüksek seviyesinden olan O yaşam Tanrıların ve Büyük Buda’nın yanına geri döndü. O yaşam aslında neler olduğunu anladı ve Büyük Buda’nın önünde diz çökerek birlikte insan dünyasına inmek için izin istedi. Fakat Fa-düzeltmesi için en ufak ayrıntılara kadar tüm hazırlıklar artık hazırlanmıştı ve bir şeyleri değiştirmek artık çok zordu. Fakat O yaşam önemli yaşamlardan biriydi, o yüzden Büyük Buda şefkatle bana ve yanımdaki başka bir Tanrıya daha baktı ve kafasıyla bana göre kabul işareti yaptı. Evrenin çok yüksek seviyesinden olan O yaşam, sonunda Büyük Buda tarafından kabul edildiği için çok mutluydu.
İnanç dolu cesaret ile dolu çok sayıda Tanrı yüce şanlarını bıraktılar ve insan dünyasına indiler. Üç Diyarın içine indiklerinde, alt seviyedeki yaşamlar onlara zulme başladılar. O zamanda Onlar artık ilk seviyedeki, gerçek doğasını unutmuşlardı ve çok sayıda yanlış hareketler yaptılar ve bu şekilde çok karma kazandılar. Daha da çok üzücü olanı, Onların arasından bazılarının yaptıkları korkunç hareketler için yok edilmeleriydi.
İnsan dünyasında Büyük Buda’nın yöneltmesi sayesinde O Tanrılar insan kültürünü oluşturdular ve Fa’nın yayılması için zemin oluşturdular. Doğrudan doğruya benimle ilgili olanlar ise -ben tarihte çok sayıda ünlü insana reenkarne oldum, o yüzden ben aynı anda iki kişiye dönüşebiliyordum, birisi ana ruhumu, ikincisi de yardımcı ruhumu taşıyabiliyordu.
Ben aynı şekilde, ünlü kişilerle direkt ya da direkt olmayan bağlarım vardı (direkt bağ dediğim -benim ana ruhum o kişinin bedeniydi, direkt olmayan bağım ise -benim ana ruhum o kişinin yardımcı ruhu ya da benim yardımcı bilincim o kişinin ana bilinciydi)
Örneğin, Yue hanedanlığından Kral Goujian, yere serilen saman üzerinde yatardı ve köylülerin yemeğini yerdi, hatta kendini safra yemeye bile zorlamıştı. Qing Han Hanedanlığındaki kılıç dansçısı Xiang Zhuang. Üç Krallık Döneminde Zhao Yun, kendi hayatı ile Üstadının hayatını kurtarmıştı. Jin Hanedanlığında Zhu Di, sabahları horozların ötmesiyle uyanır ve kılıcıyla çalışma yapmaya başlardı. Ben aynı şekilde Sui Tang Hanedanlığının İmparator Dai Zong döneminde General Qin Qiong’a reenkarne olmuştum, Song Hanedanlığı döneminde ise General Yang’ın evinin sekizinci kız kardeşine, Yuang hanedanlığında savaşçı Yu ailesinden Yue Yun’una, Ming hanedanlığında Mareşal Xu Da’ya ve Qing hanedanlığının son döneminde ise Shi Dakai ve ressam Tang Bohu’ya reenkarne oldum. Ayrıca Cibi’yi ziyaretinde Shu Dongpo’ya hizmet eden bir oğlan olarak dünyaya geldim ve onun “Cibi Fu” adlı şiirini yazışına tanık oldum. İmparatorluk korumalarının, ülkeleri ve insanları ile ilgilenen Xin Qiji ve Wen Tianxiang adlı bilginleri koruduklarına tanık oldum.
Ben Kenya’da bir kabile şefi olarak da dünyaya geldim, aynı zamanda Güney Afrika Umut Burnunda bir kayıkçı, Kuzey Kutbunda bir Eskimo ve Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında General George Washington’un yardımcısıydım. Bu, Amerika’nın bana neden o kadar tanıdık gelişinin nedenidir. Aslında ben Çin’de ve yabancı ülkelerdeki başka ünlü isimlere de reenkarne oldum ama sınırlı seviyemden dolayı onların hepsini burada listeleyemem.
Evrenin çok yüksek seviyesinden olan O uzun sakallı Tao çok talihsizlikler yaşadı. Çin’de Büyük Buda ile hayati bağlarını kurduktan sonra o diğer ülkelerde reenkarne oldu. Daha çok Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da reenkarne oluyordu. Mesela bir önceki hayatında, yemek dağıtımı üzerine özel bir şirket kurdu. Benim daha önceki “Bohay’ın karmik bağı” adlı yazımda Onunla olan bağımı anlatmıştım.
Aslında, bu insan dünyasındaki her bir yaşam, buraya Fa için geldi. İlk başta onlar, Fa’nın kendilerini ve onların alanlarındaki yaşamları kurtarabileceğini ve tüm kirli şeyleri yok edebileceğini sanıyorlardı. Ve bu şekilde düşünmelerinin de nedeni Falun Gong Shifu’sunun kendi öğrencilerine gerçeği anlatmaları gerektiğini söylemesiydi. Ve bu şekilde düşünmelerinin nedeni de, Dafa uygulayıcılarının merhametle Size gerçeği anlatabilmeleri için, Falun Dafa’nın iyi olduğunu bildirmek ve kötü ÇKP ve ona bağlı kurumlarından geri çekilmenize yardım edebilmek için, kalplerinden gelerek para ve zamanı harcama istekleriydi. Uygulayıcılar Sizin hayatınızı kurtarabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.
Vicdanlarınızı uyandırabilmek ve insan dünyasına gelip Fa ile birleşeceğinize dair verdiğiniz yeminleri hatırlamanıza yardım edebilmek için, bu Falun Gong uygulayıcıları kendilerinde olan tüm güçlerle çabalıyorlar. Uygulayıcıların hedefi Sizin doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmenize yardım etmek ve bu insan dünyasına inerken hayal ettiğiniz iyi geleceği seçebilmenizi gerçekleştirmeye yardım etmek.
En sonunda, 2003 senesinde yazdığım şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Evrene uçarken,
Mutlu bir bulutun üzerinde uçarken,
Evrendeki yaşamlar sizin geri
döneceğinize umut ediyorlar.
Ne kadar mutluluk ve acı varsa,
Her şey sınırsız Merhamete dönüştü.
Herkesin gerçeği öğreneceğini ve kendi bilinçli seçimini yapmasını umut ediyorum.
Çince metin: http://www.zhengjian.org/zj/articles/2007/11/28/49596.html
İngilizce metin: http://www.pureinsight.org/node/5556
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.