Bir Tanrıçanın Evlenmesi hikâyesi Çin tarihinde uzun zamandır herkes tarafından bilen bir efsanedir. Hikâyede, Qi Xian Nü adında bir tanrıçanın sıradan bir insan ile evlenmesine Cennet tarafından tamamen karşı çıkılması ve ikisinin zorla ayrılması anlatılmaktadır. Bu duygusal ve birçok kişinin rüyasında kovaladığı aşk hikâyesine, niçin cennet tarafından karşı çıkılmıştı? Aslında, bu hikâyede insanlar tarafından bilinmeyen cennetteki bir kural açığa vurulmaktaydı: tanrısal bir yaşam ile bir insanın ile evlenip evlenemeyeceği ile ilgili cennetteki bir ilke anlatılmaktaydı. Fa-düzeltmesi dönemindeki bir Dafa uygulayıcısı, sıradan bir insan veya yeni bir uygulayıcı ile evlenip evlenemeyeceği hakkındaki meseleyi daha önce net bir şekilde anlayamamıştım. Fakat yakın zamanlarda, çevremde bunun gibi birkaç örnek gerçekleşti ve yaklaşık hepsinin evlendikten sonra uygulamadan uzaklaşmaya başladıklarını kendi gözlerim ile canlı canlı gördüm. Gerçekten hem acıdım hem de çok üzüldüm! Bu konu ile ilgili bir sürü tecrübe makalesi Clearwisdom web sitesinde yayınlanmıştı.
Fa-düzelmesinin bu aşamasında, bir Dafa uygulayıcısı ile sıradan bir insan evlenebilir mi? Fa bakışından kavradıklarımı yazıp tüm uygulayıcı arkadaşlarım ile paylaşmak istiyorum.
1. Bir Dafa Uygulayıcısı Niçin Bu İnsan Dünyasına Geldi
Shifu’nun tüm Dafa uygulayıcılarına ayarladığı yol sadece tekdir – Xiulian uygulama yoludur. Bir Dafa uygulayıcısının bu insan dünyasına gelmesinin tek amacı ise xiulian uygulamaktır, yani bizler uygulama için geldik. Bu sebeple bizler fakir olsun, zengin olsun, toplumdaki seviyemiz ne olursa olsun, nerede veya nasıl bir yaşam koşulu altında yaşıyor olursak olalım, bizim için hiç fark etmez, çünkü biz uygulama yapıp buradan kurtulmak ve insanları kurtarmak için geldik. Bunun dışında, daha önemli başka ne olabilir ki?
2. Âlemin Farkı
“Sıradan insan xiulian’in acısını bilemez, mücadele ederek mutlu görünür.” (Hong Yin’den) Sıradan insan çıkarlar ve arzuların peşinde koşarak durmadan karma toplarken, uygulayıcı acı çekerek takıntılarından vazgeçmeye çalıştığı süreç içinde karmasını azaltmakta; sıradan insanın sahip olduğu karma o kadar fazla ki “ilikleri bile simsiyah, yürürken bile vücudundan parça parça siyah karma dökülür ve parmağı ile dokunduğu yerde kara duman çıkararak simsiyah bir parça karma kalır” iken, uygulayıcının vücudu uygulamaya başladığı andan itibaren Shifu tarafından durmadan arındırılır ve kısa zamanda süt beyaza dönüştürülüp gong çıkarmaya başlar. İki âlemin farkı cennet ve yeryüzü arasındaki mesafeden daha uzaktır! Ben ve karım ikimizde eski uygulayıcıyız ve iki sene önce evlendikten sonra sade bir yaşam sürmeyi seçtik. Yeni evlenmemize rağmen, çok nadir bir şekilde ve bazen oldukça uzun bir zamandan sonra karı-koca birlikteliği gerçekleştirdik ve şu anda tamamen bıraktık. Düşünün, eğer ikimizden biri sıradan insan olsaydı, evlendikten sonra karı-koca ilişkisini sürdürmeyi istemezse, kesinlikle bir dünya savaşı çıkardı! Evliliğimizin ilk gününden beri her zaman “üç işi” her şeyden önce koyuyoruz ve bazen gecelere kadar Dafa için uğraşıyoruz. Bir uygulayıcı olarak, Dafa ve insanları kurtarmak için her şeyden vazgeçebiliriz. Fakat sıradan bir insan bizim gibi asla yapamaz. Onların düşündüğü şeyler ise her zaman iş, çıkar, rekabet, sahip olmak, arzuları tamamlamak, şehvet peşinde koşmak, rahat bir şekilde yaşamak, aşırı derecede harcamak, vs. Sıradan insan ve uygulayıcı arasındaki büyük fark yüzünden birbirine uyabilir mi? İmkânsız!
3. Sıradan İnsanın Endişeleri
Bir uygulayıcı olarak, Fa’yı onaylamalı ve dışarıya çıkıp insanları kurtarmalıyız değil mi? Fakat eğer karın veya kocan bir uygulayıcı değilse, o zaman bir sürü sorun meydana gelebilir. Birkaç sene önce, iş yerimde bir meslektaşım benden hoşlanmış ve ikimizin evliliği hakkında konuşmaya başlarken, ben ona ciddi bir şekilde tekrar düşünmesi gerektiğini, anne-babası ve arkadaşlarının fikirlerini sormasını istedim. Çünkü ben bir uygulayıcı olduğumdan dolayı Dafa’nın işi her zaman her şeyden önemli ve sıradan bir insan gibi her gün aşk, duygu ve arzu içinde onunla yaşamayacağımı önceden açıkladım. Birkaç gün sonra, o bana düşündükten sonraki kararını bir mektup yazıp yolladı ve mektupta “Senin yanımda olmayacağın günlerden korkuyorum” diye yazdı. Evet, sıradan insanın niçin böyle düşündüğünü çok iyi anlayabilirim, çünkü evliliğimizde her zaman onun yanında olmamı istediği duygusunu ve arzusunu tamamlamamı ve onu her zaman her şeyden önce en önemli yere koymamı isteyecekti. Tüm bunları tabii ki yapamayacağımı söylemeye bile gerek yok.
Şöyle bir şey de kavradım ki, biri daha önce bırakamadığı şehvet arzusunu, dayanmadığı yalnızlığı ve insanın rahat yaşamını tercih etmesi gibi takıntılarından dolayı bir sürü yanlış şeyler yaparsa, yapmış olduğu bu yanlış şeyler ve bunlara bağlı takıntılarını bırakmayı geciktirmesi yüzünden daha sonra bir sürü gereksiz zorluklar ve sıkıntılar ile karşılaşmak zorunda kalacak. Birkaç gün önce sıradan bir insan ile yeni evlenen bir uygulayıcı arkadaşım bana “Her şeyi anladım, fakat geç kaldım!” dedi.
Çince metin: http://www.minghui.ca/mh/articles/2008/10/6/187216.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.