Bir günü Fa’yı okurken, Shifu’nun söylediği bir paragraf beni çok etkiledi:
“Eğer iki yang bir araya gelirse birbiriyle savaşır; iki yin de bir araya gelirse de olmaz. Yin ve yang sadece birbirinin eksikliklerini giderir ve tamamlar ve bunun gibi bir arada var oluşlarda birbirine bağlı olmaktalar.”
“Yin ve yang’ın teorisine göre, kadınlar yumuşak olmalılar ve güçlü olmamaları gerekir. Kadınlar yin’e bağlı ve yumuşak iken, erkekler yang’a bağlı ve güçlüdür. Güçlülük ve yumuşaklık bir araya geldiği zaman, kesinlik ve şüphesiz bir şekilde ahenkli olacak.” (22 Mart 1997, New York’taki bir toplantıda Fa’nın Öğretilmesi)
Shifu kendi jingwen’lerinde bu konuya defalarca değindi ama ben bu prensibe pek önem vermemiştim. O yüzden ilk defa insan olmanın nasıl bir şey ve kadın olmanın nasıl bir şey olduğunun farkına vardım. Bu ana isteği bile yapmadan nasıl kendi Ben’ime dönebilirdim? O zaman, “güçlü bir kadın olmak” isteği de dâhil, yang ve yumuşaklık (kibarlık) eksikliğimden kaynaklanan yani yin ve yang dengesizliğinden kaynaklanan karakterimin eksiklerini gördüm. İşte bu dengesizlik bana hastalık karması ve ailemde uyumsuzluğu getirdi. Bu, benzersiz kozmik belirtiyle -yin ve yang elementinin yer değiştirmesi koşut gidiyordu.
Ben Fa’daki paragrafı eşime okudum, o çok şaşırdı ve şöyle söyledi: “Nasıl yani? Sizin Shifu’nuz hala bunun gibi şeyleri mi söylüyor!” Ben ona her şeyi anlatarak olumlu cevap verdim ve Shifu’nun bize, nasıl insan olmamız gerektiğini, nasıl bir erkek veya bir bayan olmamız gerektiğini, nasıl iyi bir insan olmamız gerektiğini, nasıl kendi Ben’imize dönmek için kendini geliştiren biri olmak gerektiğine kadar Fa’yı en düşük seviyeden en yüksek seviyeye kadar anlattığını söyledim. Ona Fa’nın tüm yaşamlar için bu çevreyi oluşturduğunu, farklı alanların yaşamları için onlara ait tarz oluşturduğunu anlattım. Bunu da ona anlattım, bugün onunla aramızda çıkan tartışmanın benim rekabet zihniyetim yüzünden olduğunu ve bir kadın olarak davranmadığımı söyledim. O anında kendisinin de o an haksız olduğunu söyleyerek cevap verdi.
O günden sonra kendi bilincimi ve hareketlerimi düzeltmek Fa prensiplerini takip ettim. Eşim eve geç geldiğinde ona bir fincan sıcak su getiriyorum. Konuştuğumda başkalarını bölmüyorum ve çok sesli konuşmuyorum. Yemek yerken konuşmuyorum. Beni karlı ışığa çıkartan şeyler yapmamaya çalışıyorum. Dafa ile bağlı işler hariç, kalan aile işlerinde kararı eşimin vermesi için bırakıyorum. On sene geçti ve biz bu seneler içinde çok uyumlu bir hayat yaşıyoruz. Eşim benim değiştiğimi söylüyor. Ben onda da olumlu değişiklikler görüyorum. Ailemiz ve arkadaşlarımız bizim için çok seviniyorlar.
Fakat bir defasında bir olay oldu, onu da anlatmaya gerek duydum. Bu olay bizim otuz yıllık evliliğimiz sürecinde geçemediğimiz bir sınav olarak kaldı. Eşimin ayaklarından devamlı kötü bir koku geliyor ve yatağa yatmadan önce ayaklarını yıkama alışkanlığı da yok. Yeni daireye taşındığımızda onun yüzünden tüm oda kötü kokuyordu; ayrıca yerde her tarafta ayak izleri bırakmıştı. Ben sinirime hâkim olmayı başaramadım, çünkü her şeyin tamamen değişme zamanı geldiğini biliyordum ve ilk olarak o değil, benim değişmem gerektiğini de biliyordum. O yüzden, yatmadan önce ayaklarını yıkaması için leğen içinde sıcak su getirdim. Birinci defa çok şaşırdı. İkincisinde bana minnetini bildirdi. Üçüncüsünde artık benim su hazırlamama gerek olmadığını ve artık bunu kendisi hazırlayacağını söyledi. O zamandan beri ayak yıkamaya alıştı. Aslında, güç ve yumuşaklık arasındaki uyumu yumuşaklık getirdi.
Çince metin: http://minghui.ca/mh/articles/2009/6/8/202200.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2009/6/19/108407.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.