Benim Fedakârlık Anlayışım

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Yakın bir zamanda, güçlü bir gösteriş yapma düşüncesi içerisindeydim. Benim çevremdeki uygulayıcılar Falun Gong içerisinde aydınlandığım Fa prensiplerinden dolayı beni sıklıkla överlerdi. Farkında olmadan gösteriş yapma duygusu beni sardı. Diğerlerine anladığım şeyleri sıklıkla kabul ettirmeye çalışır ve kendi seviyemde aydınlandığım şeylere diğer uygulayıcıların da aydınlanmasını dilerdim. Zaman zaman, tecrübesini dile getiren bir uygulayıcı olduğunda o henüz sözünü bitirmemişken ben onun takıntılarını (kusurlarını) ortaya koyardım. Gösteriş yapma merakım öylesine gelişti ki! Bir uygulayıcı ile karşılaştığım zaman hemen onun kusurlarını ortaya koyarak Fa ile ilgili anlayışımın ne kadar geliştiğini göstermesini istiyordum. Sonra eve gittiğim zaman durumumun doğru olmadığını fark ediyordum. Bunun gösteriş tutkusu, kendinden memnunluk hissetme ve ün takıntısı olduğunu biliyordum. Bununla birlikte bunu yok etmek için çaba harcıyordum ama hala çok güçlüydü. Ve fark ettim ki bu takıntımın asıl nedenini ortaya çıkaramamışım, onu keşfetmeye çalıştığımda bocaladım.

Üçüncü katta oturan komşum ben çamaşırlarımı kuruması için pencereye astığım zaman kendi camının kirlendiğini (ben beşinci kattayım), birinci ve ikinci kattaki komşularının da bu durumdan şikâyetçi olduğunu ama benim iki yaşında bir çocuğum olduğunu bildikleri için duruma anlayış gösterip dile getirmediklerini belirtti. Durumdan hiç hoşnut kalmadım ve bunu Üstadın bir ayarlaması olduğunu fark etmedim. .

Birkaç gün sonra bir uygulayıcı arkadaşımın işyerindeydim ve yanımda kızım ve bir başka uygulayıcı arkadaşım daha vardı. Arkadaşım kızımı tuvaleti geldiği için işyerine 100 metre uzaklıkta olan evine götürdü. Arkadaşım “poliomyelitis (bir virüsten kaynaklanan felç) hastasıydı ve koltuk değnekleri olmadan yürüyemiyordu, Falun Dafa yapmaya başladıktan sonra iyileşti. Bir süre sonra arkadaşımın babası gelerek “Çocuğunu nasıl sakat bir insana teslim edebiliyorsun” diyerek beni azarladı. Bu durumun basit olmadığını kavradım ve diğer arkadaşımla durumu tartıştım ve fikrini sordum. “Bunun sebebi senin diğerlerini düşünmemen” diye cevap verdi. O anda “Bundan tam olarak emin değilim, arkadaşıma benim çocuğuma bakar mısın diye sormamıştım?” diye düşündüm. Kısa bir süre sonra arkadaşım kızımla beraber tekrar geri geldi. Ve onunda fikrini sorduğumda konunun sadece bu olayla ilgili olmadığını altında mutlaka başka bir sebebin yattığını belirtti ve benim davranışlarımla ilgili örnekler verdi. Bununla beraber o anda konuşulanları dikkatle dinlemedim.

Şimdi anlıyorum ki Üstat bana bunun takıntımın ve onu nasıl çözeceğimin ipuçlarını vermeye çalışmıştı. Bununla beraber hala buna aydınlanamamıştım. Şimdi gerçekten çok mahcubum. Bu sabah meditasyon yaparken ve bu yazıyı yazarken aniden anladım ki! Üstat bizi her zaman koruyor ve adım adım bize yol gösteriyor.

Ben meditasyon yaparken önce yarım saat tek bacak lotus da oturabiliyordum. Bu sabah egzersizleri yaparken, gösteriş merakımı, ün takıntımı ve eski dünyada karakterime yerleşmiş olan başkalarını düşünememe düşüncemi, yani bencilliğimi ve yalnız kendi ile ilgili olma takıntımı fark ettim. Bu takıntılar yüzeye çıktığında, benim ilk düşüncelerim her zaman kendimle ilgiliydi.

Üstat diyor ki!

“Bir sorunla karşı karşıya kaldığınızda, öncelikle başkalarının bunu kaldırıp kaldıramayacağını veya incinip incinmeyeceğini göz önünde tutun. Böyle yaptığınız sürece hiçbir problem olmaz.” (Zhuan Falun - Dördüncü Konuşma )

Shifu diyor ki !

“Daha geniş bir açıdan bakarsak, Fa uçsuz bucaksızdır. En yüksek seviyeden bakıldığında olay çok basittir. Çünkü Fa piramide benzer.”

Şimdi anlıyorum ki bir problemle karşılaştığımızda her zaman karşıdaki insanların bakış açısından bakabilirsek uygulama yapmak çok kolay olacaktır. Testleri ya da zorlukları kolaylıkla geçebileceğiz.

Meditasyon yaparken bacaklarımın bencilliğimden dolayı ağrıdığını anlıyorum. Üstadın bizden yapmamızı istediği şeyleri her durumda yapmalıyız. Üstat bize üç şeyi yapıp yapmadığımızı soruyor. Egzersiz yapmak bunlardan bir tanesi, bunu yapıyorum. Bir düşünceyi hep korumalıyız, “Üstat bizden ne yapmamızı istiyor” ve hiçbir koşula bağlı olmadan Fa’ya asimile olmalıyız. Eğer gerçekten buna ulaşabilirsek, o zaman gerçekten “Söğüt ağaçlarının gölgesinden geçtikten sonra, ileride pırıl pırıl çiçekler ve bir başka köy olacaktır.” Şimdi meditasyon yaparken önceden hissettiğim acıları hissetmiyorum. Zihnim durgun ve sakin oturabiliyorum. Eğer gerçekten herhangi bir şey ile bu duruma ulaşabilirsek, uygulamamız çok kolay olacaktır.

Bir hatam var ise lütfen düzeltiniz.

* * *

Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a37192-article.html

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.