En Son Olaylar, Destek Sesleri, Basın Yayımları, Dava Listesi

AB | BM | NGO | Hükümet | Parlamento Üyeleri | Avrupa Komisyonu | VIP | Radyo ve TV | Magazin ve Gazete | Yürüyüş | Hongfa | Fa Konferansı | Basın Toplantısı | Shen Yun | Protesto | 9 Yorum | Gerçeği Anlatma | Yerel Aktivitiler | Sergiler ve Fuarlar | Diğerler | Diğerleri | Jiang Zemin Dava | İmza Toplama

  • Danimarka: Uygulayıcılar Singapur Yetkililerini Uygulayıcılara Karşı Verilen Saçma Kararı İptal Etmeye Çağırdı

    25 Ocak 2007’de Danimarkalı bazı Falun Gong uygulayıcıları Kopenhag’daki Singapur Büyükelçiliği önünde bir araya geldiler ve Danimarka Falun Gong Derneğinin altı Falun Gong uygulayıcısına karşı izinsiz gösteri yapmaktan açılan davayla ilgili duruşmayı protesto eden mektubunu, Danimarka Singapur Büyükelçisi Arne Simonsen’e sundular.
  • Slovakya: Dunajska Streda Halkına Falun Gong’u Tanıtma

    27 Ocak’ta Falun Gong uygulayıcıları Slovakya’nın güneybatısındaki Dunajska Streda şehrini ziyaret ettiler. Yağan kara rağmen, uygulayıcıların egzersiz gösterisini gören insanlar durup Çin’deki Falun Gong zulmü hakkında bilgilerin yazılı olduğu panoları okudular. Dilekçeyi imzalayarak çabalarında uygulayıcılara başarılar dilediler.
  • Almanya: Almanya’daki Falun Gong Derneği Singapur Büyükelçiliğin Önünde Protesto Yaptı

    24 Ocak 2007’te, Falun Gong uygulayıcıları Almanya’daki Singapur Büyükelçiliği önünde bir araya gelerek altı Falun Gong uygulayıcısına karşı “izinsiz gösteri” yaptıkları gerekçesiyle yanlış ceza veren Singapur hükümetini protesto ettiler ve Singapur hükümetinin Çin Komünist Partinin suç ortağı olmamasını vurguladılar. Singapur Büyükelçiliğine verilen bir protesto mektubunda, Alman Falun Gong Derneğinin Singapur hükümetine bir uyarısı yer aldı, “İnsanoğlu tarihinde, bütün rejimler kendi gücünü korumak için yasayı kullanarak farklı görüşte olanlara baskı yapıyor..."
  • İsveç: Singapur Hükümetine Mektup

    Çin’deki Falun Gong uygulayıcılarına karşı yürütülen zulüm hakkındaki gerçeği açıklayan broşürleri dağıttıkları için haklarında dava açılan Singapurlu altı Falun Gong uygulayıcısının 22 Ocak’taki duruşmasını izlemek için Singapur’a geldim. Mahkeme sadece yargıç ve sanıkların oturabileceği sekiz sandalyenin olduğu bir salonda yapıldı ve ne medyanın ne de sanık yakınlarının duruşmaya girmesine izin verilmedi. Ben Singapur’un uluslararası toplumun bir parçası olduğuna inanıyordum. Ama şimdi Singapur’un 1949’dan beri seksen milyon insanın ölümünden sorumlu bir ölüm makinesi olan Çin Komünist Parti tarafından etkilendiğini görüyorum.
  • David Kilgour Tarafından Prag’daki Mitingde Bir Konuşma Yapıldı

    David Matas ve ben çok kısa zaman içinde bu korkunç organ alımı problemini araştırdık ve Çin’deki binlerce Falun Gong uygulayıcısının öldürüldüğü ve organlarının büyük meblağlar karşılığı satıldığı sonucuna vardık. Bu meydanda duran hiç kimse bu ekonomik sistemi yürüten Çin’deki totaliter hükümetin acımasız kapitalizmi karşısında şaşırmamalıdır. Çin hükümeti sözde rakiplerini öldürmek ve organlarını satmak yöntemini kullanmaktadır.
  • Çek Parlamenterden Destek Mektubu

    "Sembolik bile olsa bu çok anlamlı olayı destekleyebilmek benim için büyük bir şereftir. Ama bu sadece bir başlangıçtır. İnsan hakları bölünemez, o rejim ile iş yaparken ve Olimpiyat Oyunları Çin’de düzenlenecekken, ticari ilişkilere insan haklarını ve yaşamları koruyup, saygı göstermekten daha yüksek değer verileceğini hayal bile edemem. Bu vesileyle hükümetimin ve bütün AB üyesi hükümetlerin Çin’deki insan haklarına karşı yapılan baskılara karşı olduklarını..."
  • Çek Cumhuriyetindeki Uluslararası Af Örgütünden Destek Mektubu

    Uluslararası Af Örgütü olarak Çin’deki Falun Gong inancına sahip insanların organlarının toplanması hakkındaki ithamları çok ciddiye alıyoruz ve bu bilgileri daha fazla araştırmak için destekleyici adımlar atıyoruz. Ama gerçek şu ki, Çin uluslararası insan hakları kuruluşlarına kapalı ve bizlere son derece zorluk çıkarmakta. Af Örgütü, Çin’deki Falun Gong hareketinin taraftarlarına yapılan zulme önem vermektedir ve buna bağlı bazı raporlar yayımlamıştır. Bu rapor, BM İnsan Hakları Konseyi üye seçimi sırasında sunuldu.
  • Çek Sivil Enstitü Örgütü Yöneticisinin ÇKP’nin Organ Alımlarına Karşı Düzenlenen Mitinge Desteği

    Çin rejimi dünyada insan haklarını ihlal edenlerin en büyüğüdür. Ama Çin bir süper güç olma yolundadır. Komünist Çin’in yükselişi 21. yüzyıldaki bütün özgür ülkeler için tam olarak en büyük tehdittir. Dünyadaki kıtalararası balistik füzeler sade Doğu Asya için bir tehdit değildir, aynı zamanda tüm dünya: Amerika, Asya ve Avrupa için de bir tehdittir. Çin rejimi 2008’deki Pekin Olimpiyatlarının bir prestij olduğunu bilmektedir. Aynı 1936 yılında Berlin’deki Olimpiyat oyunlarını kazanan Hitler gibi.
  • Siyasi Mahkûmlar Konfederasyonundan Uygulayıcılara Destek Mektubu

    Çin Komünist Partisinin dehşet verici acımasızlıklarını ve 1999 yılından beri Falun Gong manevi hareketi taraftarlarına zulmettiğini çoğunlukla yerli ve yabancı basındaki haberlerden duyuyoruz. İddialara göre 2001 yılında Shenyang şehri Sujiatun’da kurulan bir toplama kampındaki, “doktorlar” tarafından “vicdan mahkûmlarının” canlı bedenlerden hayati organlarını topluyorlar ve onları tıbbi olanaklara sahip olanlara satıyorlar. Çin’de bunun gibi bir düzine kamp bulunmaktadır.
  • Slovakya: Bratislava’daki Çin Büyükelçiliği Önünde Yeni Yılı Karşılamak

    Yeni yılın gelişi kutlama için iyi bir sebeptir, fakat Bratislava’daki Çin Büyükelçiliği önündeki birkaç Falun Gong uygulayıcısı için bu sembolik bir anlama sahipti. Onlar yeni yılın gelişini huzurlu meditasyon ile karşıladılar. Bu meditasyon sembolik bir önem taşır, çünkü Çin hükümeti yedi senedir bu spritüel sistemin uygulayıcılarına zulmetmekte.
  • Finlandiya: ÇKP’den Geri Çekilen On Yedi Milyonu Destekleme

    12 Ocak 2007'de Finlandiya ÇKP’yi Bırakma Servisi, Epoch Times gazetesi ve Falun Gong temsilcileri Helsinki’nin merkezindeki tren istasyonuna geldiler. Çin Komünist Partiyi bırakan on yedi milyon Çinli insanı destekleyen bir pankart açtılar ve ÇKP’nin yedi yıldır süren Falun Gong zulmü de dâhil bütün zorbalıklarını açığa vuran fotoğraflar sergilediler.
  • Yunanistan: Pelion Dağı Köylerindeki Halkın Dikkatini ÇKP’nin Çin’deki Organ Alımı Suçlarına Çekmek

    27 Aralık 2006’da Yunanistan’ın farklı bölgelerinden Falun Gong uygulayıcıları Pelion Dağındaki köylere bir tur düzenlediler. Amaçları Çin’deki canlı Falun Gong uygulayıcılarının organlarının toplanması olayını açığa vurmaktı. Yolculuk boyunca, birçok köyde durup organ alımlarıyla ilgili gerçeği açıklayan broşürler dağıttılar.
  • İsviçre: Falun Gong Zulmü Hakkında İnsanları Haberdar Etmek

    İsviçreli uygulayıcılar daha fazla insanın Çin’deki acımasız Falun Gong zulmünü öğrenmesi için 13 Ocak’ta Zürih’te bir bilgilendirme günü düzenlediler. Uygulayıcılar insanlarla Çin Komünist Partisinin (ÇKP) canlı Falun Gong uygulayıcılarının organlarını toplaması hakkında konuşurken, zulmü durdurmak ve halkın desteğini kazanmak için dikkat çeken pankartlar ve zulümden önce uygulamanın popülaritesini ve zulüm sırasında Falun Gong uygulayıcılarına yapılan acımasız zulmü sergileyen bir takım fotoğraflar gösterdiler.
  • Alman Radyosu AB Komisyon Üyesi Tarafından Yapılan Önemli Bildiriyi Yayımladı

    15 Ocak 2007’de, Deutsche Welle (Alman Radyosu) Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Avrupa Çevre Politikası Komisyon Üyesi Benita Ferrero-Waldner ile yapılan bir röportajı yayımladı. Bayan Ferrero-Waldner röportaj da, “Çin insan haklarına uygun bir çevre kurmak zorunda. Buna birçok önemli adım dâhil. Örneğin, Çin sivil ve siyasal haklarla ilgili uluslararası anlaşmalarda yer alan şartları onaylamak ve yerine getirmek zorundadır. Ayrıca çalışma kamplarının hepsini kapatmalıdır." dedi.
  • Fransa: David Kilgour Çin’in İnsan Hakları Durumunu Kötüleştirmesi Hakkında Bir Basın Toplantısı Düzenledi

    11 Ocak 2007’de Fransız Senatosunda “Barış Nedir? Barış Nasıl Kazanılır?” konulu bir seminer düzenlendi. Eski Kanada Asya-Pasifik Bölgesi Sekreteri David Kilgour’da seminere gelerek bir konuşma yaptı. Konuşmasında Çin’deki birçok insan hakları probleminden bahsetti ve Çin’in insan hakları durumunu daha da kötüleştirdiğini belirtti.