Jilin Eyaletine Bağlı Changchun Şehrinde Dört Bayan Öğretmene Zulüm

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Falun Dafa uygulayıcıları Bayan Ma Yanfang, Bayan Meng Qingbo, Bayan Yang Yonglan ve Bayan Liu Guichun çalışkan ve seçkin öğretmenler. Ancak, Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü'ye inançlarından vazgeçmemeleri nedeniyle evleri yağmalandı, tutuklanarak işkence gördüler ve çalışma kampına gönderildiler. Maaşları düşürüldü ve çalışma hakları ellerinden alınarak sonunda işten atıldılar. Bayan Yang Yonglan eşinden boşanmaya zorlandı ve sürgüne gönderildi.

Bayan Ma Yanfang

Bayan Ma Yanfang'ın çalışmakta olduğu 52. Orta Öğretim Okulunda hasta olduğu herkes tarafından bilinmekteydi. Tıbbi tedavi metodları iyileşmesine yardımcı olamamıştı ancak Falun Gong uygulaması ile tamamen iyileşti. Falun Gong'a yönelik zulüm başladığında iki yerel komünist parti memuru Ma Yanfang'ın evine giderek yağmaladı. Muhtelif Falun Gong kitapları, ses kaseti, biri çalışmayan iki adet kaset çalar buldular ve Bayan Ma'nın kasetçaları ağaca asıp yayın cihazı olarak kullandığını iddia ettiler. Onu ve eşini polis merkezine götürerek Ma Yanfang'ı metal bir yatağın başlığına, eşini ise bir masanın ayağına kelepçelediler. Saat 10'da Erdao Polis Şubesinden altı memur geldi. Aralarından biri Bayan Ma'yı önüne çekerek "Falun Gong uygulayan başka kimi tanıyorsun?" diye sordu. Ma Yanfang başka kimseyi tanımadığını söyledi.

Falun Gong uygulayıcılarının "Kendini Katletme mi yoksa Sahneye Konan Oyun mu?" videosunu Changchun Kablo TV şebekesinde yayıonlamalarını takiben Jiang Zemin asgari 6,000 Falun Gong
uygulayıcısının tutuklanması için emir çıkarttı. Yasa uygulayıcıları eğer "görevlerini" yerine getirmezse ya rütbelerinin düşürüleceğini yada işten atılacaklarını söyledi. Polis, tutuklanan her uygulayıcıdan daha fazla isim elde etmek amacıyla işkenceye başvurdu. Polis memuru Ma Yanfang'ı sorguya çekerken başka kimseyi tanımadığını duyduğunda alnına copla vurdu. Bayan Ma darbenin etkisiyle dengesini kaybedip birkaç adım geriye savruldu. Polis memuru daha sonra onu diz çöktürüp yorulana kadar tekmeledi. Daha sonra Bayan Ma'nın ellerini arkadan kelepçeleyip gece yarısı metal bir yatağın üzerine bıraktı.

Polisler aynı zamanda onları ikna etmeye çalışan Ma Yanfang'ın eşini de sorguladı. Tutuklama ve sorgulama nedeniyle o da polisle karşı karşıya geldi ancak polis sessizliğini korudu. Ertesi gün öğleden sonra saat 3 dolayında Erdao Polis Şubesinden birkaç memur daha geldi. Ma Jun isimli bir polis memuru yerden ahşap bir sopa alarak Bayan Ma Yanfang'a vurdu. Bayan Ma o sırada yatağın üzerinde elleri arkadan kelepçeli biçimde durmaktaydı ve sol ayağını kullanarak kendini korumaya çalıştı ancak alnına ve yüzüne gelen darbelerden sakınamadı. Memur ona sürekli olarak vurdu. Bayan Ma'nın yüzü hemen şişti ve memur Jun Ma Yanfang tutukludan tekme yediğini iddia etti. Sopayı bırakıp bacağını tekmelemeye başladı ve bacağını kıracağı tehtidinde bulundu. Bayan Ma ter içinde kalmıştı ve gözünden yaşlar dökülüyordu. Bu olayı takiben cezaevine gönderildi ve tetkikten geçirildi sol bacağı morarmıştı ve şişmişti. Ma Jun kelepçeleri sonuna kadar sıkıştırdığı için bilekleri de kesilmişti. Elleri de hemen şişti. Başına gelenlerin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen ellri halen uyuşuk ve parmaklarını artık hissedemiyor. Ma Jun, Ma Yanfang'ın başına yastıkla defalarca vurdu, yastık tamamen dağılıp içindekiler yere saçılana kadar. Ma Jun daha sonra Ma Yanfang'ı durmaksızın tokatladı.

Ma Jun, Bayan Ma'yı dövdükten sonra diğer memura "Senin işin bu kadar" diyerek ondan bilgi alamadığını ima etti. Bunu takiben Bayan Ma'yı küçük düşürüp işine dönemeyacak hale getireceğiniz söyledi. Ma Jun ve diğer bir memur ders arasında 52. Orta Öğretim Okuluna gelerek Bayan Ma Yanfang ile alay etti.İki öğrencisi ona selam vererek "Bayan Ma bir sorun mu var?" diye sordu. Polis öğrenciler uzaklaşmalarını söyledi. Memurlar güney binasına gitti ancak okul müdürü yerinde değildi. Daha sonra Eğitim Müdürlüğü Şubesine gittiler. Pek çok öğretmen Bayan Ma'yı elleri kelepçelenmiş olarak gördü. Ona "Sana vurdular mı?" diye sordular. Polisler aynı zamanda Bayan Ma Yanfang'ın kuzey binasındaki ofisine de gittiler. Memur Ma Jun, Ma Yanfeng'in masasını alt üst edip oradaki bulunan bir kişiye sınıftan Ma Yanfeng'in kızını getirmesini emretti. Kızı, annesini elleri kelepçelenmiş ve dövülmüş halde görünce ağlamaya başladı. Ma Jun kızı bir yana çekerek "Ailen Falun Gong uyguluyor mu?" diye sordu.

Memurlar Bayan Ma Yanfang'ı okul çevresinde küçük düşürdükten sonra onu polis merkezine geri götürdü. Bir gün ve gece boyunca bir masa ayağına kelepçelenmiş olarak tuttukları Bayan Ma'nın eşini salıverdiler. Ma Yanfang'ın fotoğraflarını çekip onu bir polis aracına koyarak Cahngchun Şehrindeki 3 No'lu Cezaevine gönderdiler. Tutuklandıktan sonra bütün maaşına elkoydular. Eşi de iş sebebiyle şehir dışında kalmak mecburiyetinde olduğu için felç geçirmiş kayınvalidesi ve kızına bakacak kimsesi kalmadı. Tutuklanmasının ardından ailesi perişan oldu.

Ma Yanfeng cezaevinde bulunan diğer 70 kişi gibi bir hücreye kapatıldı. Yemek olarak genelde domuz beslemek için kullanılan sade pırasa çorbası ve yarı pişmiş mısır çöreği veriliyordu. Günde iki defa bu yiyecekler veriliyordu. 2,5 metrekare boyutlu bir odada on kişi kıyafetlerini değiştiremeden, perdeleri yorgan olarak kullanarak uyuyordu. Bir perdeyi pek çok kişi paylaşmak zorundaydı.

Falun Gong uygulayıcıları gün içinde kalasların üzerinde sıraya dizilip her an sorgulama için hazır durmak mecburiyetindeydi. Bayan Ma iki defa sorgulanmış ve kalan zaman içinde hücrede kapalı bıraklımıştı. Hapishane içindeki öncelikli mahkumlardan ve gardiyanlardan sürekli olarak küfür işitiyordu. Ma Yanfang yargılama olmaksızın hapse atılmasının yirminci gününde açlık grevine başladı. Gardiyanlar onu hastaneye götürerek burnundan tüp indirerek zorla besledi, kusması halinde ise yerleri onun giysilerini kullanarak paspaslayıp savurganlıkla suçladı. Zorla beslemeyi takiben bölüm yöneticisinin içerideki mahkumlara verdiği emirle Bayan Ma'nın elleri kelepçelenip pranga'ya baglanarak hareket edemeyecek hale getiriliyor ve yalnız başına kalacağı bir hücreye konuluyordu.

Okul yöneticileri Bayan Ma'nın tutuklanmasından sonra öğrenci ve çalışanların ona karşı cephe alması için kışkırtmalarda bulundu. Okulun Komünist Parti Sekreteri Sun Guizhen, Ma Yanfang'ın evinde çok sayıda Falun Gong el ilanı bulunduğu dedikodusunu yaydı. Sun Guizhen, Ma Yanfang'ın iç sene çalışma kampında tutuklu kalma cezası alması için polise yardımcı oldu. Bayan Ma Yanfeng'in ailesi onu kefaletle dışarıya çıkarabilmek için bir aydan fazla uğraştı ve bu paranın bulunması için onbinlerce yuan* borç toplamak mecburiyetinde kaldı.

Bayan Ma Yanfeng serbest bırakıldıktan sonra pek çok defa okul yönetimine dilekçe vererek işine iade edilmesini talep etti ancak yöneticiler onu sadece oyalamayı tercih etti. Bir ay sonra okul yöneticisi Liu, sadece garanti taahhütnamesini imzalaması halinde işine dönebileceğini söyledi. Ma Yanfang "Ben kanuna aykırı hiç bir şey yapmadım. Evimde tutuklandım. Falun Dafa'ya inanmak benim hakkım. Bütün okul Falun Dafa sayesinde sağlığıma kavuştuğumu biliyor" dedi. Bunun üzerine Bayan Ma kovuldu ve yaşamı çok zor bir hale geldi. Polis merkezinden ve Parti Komitesinden sürekli gelen memurlar onu sürekli olarak evinde taciz etti ve kapısını tekmeledi. Her gün defalarca evine gelip onu polis merkezine götürerek günlük tutuklama kotalarını doldurmak için kullandılar, böylece iktidar rejiminden alacakları pirim tutarını artırdılar. Parti Komitesinin başkanı "Onun kapısını açamayacağımı düşünmüyorum" dedi. Ma Yanfang'ın evinin çevresine gözetleme için menur gönderiyordu. Ailenin her hareketini gözlem altında tutarak normal bir yaşam sürmelerini engelliyordu. Bu duruma dayanamayan aile sonunda evini terk etmek mecburiyetinde kaldı.

2002 senesinde Changchun'da yaşanan geniş çaplı tutuklamalarda 5,000'den fazla Falun Gong uygulayıcısı on gün içinde gözaltına alındı. Hastanede tedavi gören yetmiş yaşındaki Bayan Liu dahi tutklandı. Sekiz uygulayıcı işkence altında hayatını kaybetti. Bazı uygulayıcılar hapishaneye ve çalışma kampına gönderildi ve pek çok uygulayıcı da halen tutuklu bulunuyor.

Ma Yanfang ve ailesi geçtiğimiz dört yıl içinde pek çok defa taşınmak mecburiyetinde kaldı. Yeniden tutuklanma korkusu ile ne komşuları ile görüşebiliyor ne de kapılarını açabiliyorlardı. Tanıdıkları ile ve polisle karşılaşmaktan çekiniyor, geceleri evde ışığı açmaya yada yüksek sesle konuşmaya dahi cesaret edemiyorlardı. Birisi kapıyı çaldığında irkiliyorlar. Okul emniyet memurları ve polis merkezi Ma Yanfang'ı "ciddi tehdit" olarak görüyor, her ne zaman üstlerinden gizli bir emir alsalar onu taciz ediyorlardı. Polis aynı zamanda Ma Yanfang'ın liseye devam eden kızını da takip ediyordu. Onu da tutuklama girişiminde bulundular ve daha önceki evlerine giderek komşuları defalarca taciz ettiler.

52. Orta Öğretim Okulunun Parti Sekreteri Lu, 2003 senesi Ağustos ayında bir grup insanla Ma Yanfang'ın evine gitti. İş arkadaşlarına söylediklerine göre Bayan Ma'yı tekrar işine davet etmek için gidiyorlardı ancak esas amaçları onu tutuklamaktı. Ma Yanfang sürgün hayatı yaşıyordu. Polis Ma Yanfang'ın eşine ait olan cep telefonuna ulaştı. Onu çağırıp Bayan Ma'yı polis merkezine ihbar etmesini talep ettiler. Okul yöneticileri de onu defalarca polise ihbar etti.

Bayan Ma Yanfang okulda çalıştığı dönemin başlarında okul memurları onun Falun Gong uyguladığını bilmiyordu, böylece onu polise ihbar etmemişlerdi. Sonunda bir iş arkadaşı onu ihbar etti ve memurlar da tacize başladı. Başlangıçta görev konumunu düşürerek üst sınıflara ders vermesini engellediler ve çalışma programını iyice yüklü duruma getirdiler. Daha sonra eğer Dafa uygulamasını bırakması için görevinden uzaklaştırılması gerekiyorsa bunun hemen yapılacağını bildirdiler. Ma Yanfang her gün öğlen saatinde felçli kayınvalidesi için yemek pişirmek üzere eve gidiyordu ve okul yetkilieri onun her öğlen evde Falun Gong egzersizleri yapmak için okuldan çıktığını iddia etti. Onu izlemek ve hareketlerini takip etmek için birilerini gönderdiler. Tutuklandıktan sonra öğrencileri gözyaşlarına boğuldu ve dersleri boykot etti. Bazı öğrenciler Bayan Ma'nın kızına giderek yeniden öğretmenleri olmasını istedi. Derslerine çalışmayan bir öğrencisi ise Bayan Ma'nın kızına "Eğer annen tekrar okula dönerse derslerime çok çalışacağıma söz veriyorum" dedi. Öğretim yılının başında bazı öğrenciler sadece Bayan Ma dışındaki öğretmenlerinin değişmesini
kabul edebileceklerini söyledi. Hiç biri Bayan Ma'nın zulüm altında olduğunun farkında değildi.


Bayan Liu Guichun

Bayan Liu Guichin Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü'ye inanan iyi bir insan. Geçen yedi sene boyunca merhametsiz şekilde zulüm gördü ve iş yerinde yakın gözlem altında tutuldu. Okulun kapı görevlisi tarafından her gün saat kaçta okula gelip gittiği yetkililere rapor edildi. Üç okul görevlisi öğlen yemeği sırasında onu takip ederek hiç kimse ile bağlantı kurmasına izin vermedi. Okul yöneticisi bir öğretmeni defalarca azarlayarak "Eğer Bayan Liu ile bir daha konuşursan maaşını düşürüp işine son veririz" diyerek tehdit etti. Mevsimlik işçileri dahi onunla konuşmamaları için tehdit ederek Bayan Liu'yu çevresinden tamamen izole etti.

52 No'lu Orta Öğretim Okulu Komünist Parti Sekreteri Sun Guizhen sıklıkla Bayan Liu Guichin'in eşini arayarak "Eşin Pekin'e gidecek. Falun Gong gösteri düzenliyor ve ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar" diye telefon açıyordu. Sun Guizhen Bayan Liu'nun eşini iş yerine de giderek taciz etti. Bu duruma daha fazla dayanamayan Liu Guichun'un eşi eşine göz kulak olmak için erken emeklilik istedi. Huzurlu olmak için her ay maaşından birkaç yüz yuan kesilmesini göze aldı. Sun Guizhen ne zaman onu arayıp taciz etse eşiyle kavga etmeye başladı.

Okul, Liu Guichun'u 2000 senesinin Ağustos ayında öğretim görevlisi kadrosundan ayrılmaya zorlarken laboratuvarda çalışmasına izin verdi. Maaşının yüzde otuzunu kestiler. Liu Guichun'un eşi aşırı derecede sinirliydi ve haberi duyduğunda ona ve kızına bağırararak eveden ayrılmalarını söyledi. Bayan Liu büyük bir moral yıkıntısı yaşadı. Kızını yanına alarak başka bir ev kiraladı. Eşi bu geçici eve gelerek ona küfürler dolu sözler sarfetti. Ev sahibi durumdan rahatsız olmuştu ve aynı akşam Liu Guchun ve kızını evden çıkarttı. Artık evsiz olarak sokakta kalmışlardı. Morali öylesine bozulmuştu ki aklından intihar etmek dahi geçti ancak hemen şunu düşündü "Biz Doğruluk, Merhamet, Hoşgörüye inanıyoruz. Öldürmemeliyiz ve intihar da günahtır. Yaşamak zorundayım, her ne kadar zor olursa olsun" Liu Guichun'un eşi onun yokluğunda pişman oldu. Kendine çeki düzen verip onu her yerde aramaya başladı. Kızının güvenliğinden endişe duydu ve eşinin sıradışı derecede iyi bir insan olduğunu düşündü. Onları bir ay sonra buldu. Her ikisi de açlıktan bir deri bir kemik kalmıştı.

2002 senesinde Komünist Parti Sekreteri Sun, İşçi Birliği Başkanı ve Eğitim Bürosundan Parti sekreteri Yang beraberlerinde bir grup polis memuru ile tutuklamak amacıyla Liu Guichun'un evine gitti. Bayan Liu'nun eşi onları kapıda karşıladı ve "Liu baskı ve tacizlerinize dayanamayarak evden ayrıldı. Kanuna karşı gelecek ne yaptı? Neden onu tutuklamak istiyorsunuz? Bana kanıt gösterin. Sizin gibi memurlar yalan söylemek ve insanlara zulüm etmekte çok başarılısınız. Eşimin yaptığı gibi davranabilseydiniz muhteşem olurdunuz" dedi.Memurlar amaçlarına ulaşamadan geriye döndüler. Liu Guichin'in eşi emekli olup karısına evde göz kulak olmayı düşünerek ileride oluşabilecek sıkıntılardan uzak durabileceklerini sanıyordu ancak
bu fikrin yanlış olduğunu anladı. Eşi sürgün edildiğinde maaşına da tamamen el konmuştu ve sinir krizi geçiriyordu. Eşinden ayrılmaya karar verdi. Liu Guichun psikolojik ve maddi sıkıntıya girdi. Eşine "Senden ayrılmaya razıyım şunu anlamalısın ki her ikimiz de Falun Gong'a yaıplan zulümün kurbanıyız. Yöneticiler nedeniyle acı çekiyoruz. Gerçekleri söylememin ve iyi bir insan olmanın hiç bir yanlış tarafı yok. Benimle birlikte olup da sıkıntıya ortak olmak için seni zorlayamam" dedi. Eşi sonunda fikrini değiştirdi ve birlikteliklerini korudular.

Komünist Parti Sekreteri Lu Ağustos 2003'te bir grup insanı Liu Guichun'un evine gönderdi. Evde hiç kimseyi bulamadılar ve Bayan Liu'nun eşini arayarak sadece Bayan Liu ile konuşmak istediklerini ve onu bir şey imzalamaya zorlamayacaklarını söylediler. Eşi "Sizlere güvenmiyorum. Yalan söylemekte çok başarılısınız" dedi. Bunu üzerine Lu, "Okul müdürü ve ben şerefimiz üzerine yemin ediyoruz. Bayan Liu'nun okula gelip müdür ile görüşmesini istiyoruz, başka bir yerde de buluşabilirsiniz. Bu karşılaşmadan sonra maaşını ödeyeceğiz" dedi. Bunun beraberinde inanılması güç derecede iyi şeyler söyledi. Liu Guichun'un eşi daha sonra okula gitti ve görüşme sırasında Lu, "Bayan Liu garanti taahhütnamesini imzaladıktan sonra ona ödeme yapacağız" dedi. Eşi, "Hiç bir şey imzalamak zorunda olmadığını söylemedin mi? Neden şimdi farklı şeyler söylüyorsun Aslında ödeme yapmak gibi bir niyetin yok. Komünist Parti konferansı başlamadan önce ona garanti taahhütnamesini imzalatarak siyasi puan toplamak istiyorsun" dedi ve oradan ayrılıp eve döndü.

Komünist Parti Sekreteri Lu onu daha sonra arayarak tekrar okula davet etti. Lu ve Eğitim Bürosu Parti Sekreteri Yao "Bayan Liu'nun garanti taahhütnamesini imzalamaya ikna edersen onun emekliliğini bir yıl öne alacağız" dediler. Eşine doldurulması gereken formu verdiler. Formu alıp eve döndüğünde eşini taahhütnameyi imzalaması için zorladı. Ancak o "Bu bir tuzak sadece" dedi ama eşi ona inanmadı ve hatta dövdü. Bayan Liu ona "Taahhütnameyi oku" dedi. İncelediğinde aslında bu formun "Gönüllü Vazgeçme Formu" olduğunu farketti. İki okul yetkilisini aradı; aldığı cevap "Kusura bakmayın yanlış formu vermişiz. Buraya gelirsen sana doğru formu verebiliriz" şeklindeydi. Hemen okula gitti ama karşısındakilerin fikri tekrar değişmişti. Müdür Liu ile görüşmek istedi ama sadece oyalandı ve görüştürülmedi. Sonunda tek istediklerinin eşini tutuklamak olduğunu anladı. Liu Guichin'in eşi yetkililerin ikiyüzlülüğünü bizzat görmüştü.

Aradan geçen yıllar boyunca okul yetkilileri Bayan Liu'yu dershaneden laboratuvara çekti. Bir yetkili onun binayı havaya uçurmaya çalıştığı dedikodusunu yaydı ve tekrar görev yeri değiştirildi. Tam mesai çalışmasına rağmen ayda sadece 200 yuan maaş verildi. Komünist Parti Sekreterinin ifadesine göre sırf Bayan Liu Falun Gong uyguladığı için okulumuz "Gelişkin Parti Ekibi" payesi alamadı ve sene sonunda 800 yuanlık ödülden de mahrum kaldı."


Bayan Meng Qingbo

Geçen birkaç yıl boyunca öğretmenlik yapan ve Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü'den ayrılmayan Bayan Meng Qingbo aşırı derecede psikolojik ve finansal sıkıntı yaşadı.

2000 senesi Nisan ayı ortalarında bir hafta sonu parkta yürürken polis tarafından tutuklandı. Toplum düzenine zarar verdiği gerekçesiyle 15 gün boyunca tutuklu kaldı. O dönemde kızı 12 yaşındaydı onunla sürekli ilgilecek kişi de yoktu. Meng Qingbo'nun eşi gece vardiyasına 70 yaşındaki babası eve gelip onunla kalarak korkularını hafifletmeye çalışıyordu. Meng Qingbo salıverildiğinde kızı "Babam ve ben nezarethaneye defalarca geldik ama içeriye giremedik. Binanın etrafında dolaştık ama hep umudumuz kırıldı. Babam ve ben eve ağlayarak döndük" dedi Meng Qingbo'nun annesi 70'lerindeydi ve kızı tutuklandığında yıkıldı. Salıverildikten sonra Meng Qingbo'nun bir daha öğretmenlik yapmasına izin verilmedi. Yönetim ona tam mesaili başka görevler yüklerken sadece 200 yuan maaş veriyordu.

2000 Senesinin sonunda Komünist Parti Okul Sekreteri Sun Guizhen ve Müdür Song, Meng Qingbo'nun evine giderek onu bir bayin yıkama merkezine götürmeye çalıştı ve "Beyin yıkama merkezi mükemmel bir yer, bütün fikirlerin iki ay içinde değişecek" dedi. Meng Qingbo "Orası bir hapishane! Eğer mükemmel bir olduğunu düşünüyorsan neden sen oraya gitmiyorsun. İnsanları köşeye sıkıştırmaya çalışma." dedi.

Meng Qingbo'ya okulda garip görevler veriliyordu. Sun Guizhen ona karşı pek çok suçlama yönelterek onun "önemli hedef" olduğunu vurguluyordu. Komünist Parti her ne zaman tehdit altında olduğunu hissetse taciz edilmekteydi. Sun Guizhen beraberinde polislerle iki defa Bayan Meng'i tutuklamak üzere evine gitti. Yoğun tacizden dolayı artık işine de gidemiyordu. Ailesi sürgün hayatı yaşıyordu. Maaşına elkonmuştu. Sun Guizhen, Meng Qingbo'yu tutuklamak üzere kayınvalidesinin evine gitti fakat orada yoktu. Sun aynı zamanda Meng Qingbo'nun annesinin evine de gitmeye teşebbüs etti ancak bulamadı. Bunun üzerine Meng Qingbo'nun eşine iş yerinde baskı yapıp görevini bırakıp Bayan Meng'i bulmasını istediler.

Aile evi terk ettikten sonra Meng Qingbo'nun küçük kızı baskılara dayanamadı ve annesine "okula gitmektense ölmeyi tercih ederim" dedi. Orta okuldan ayrılmak zorunda kaldı.Aile her gününü korku içinde geçiriyordu. Meng Qingbo'nun kayınvalidesini ziyarete gittiklerinde yaşlı kadın polis tarafından tutuklanma korkusu ile kalmalarına izin vermedi. Meng Qingbo'nun ailesi geceleri ışığı açamıyor ve kapıyı çalan olduğunda korkudan titriyor.

Göreve yeni başlayan okul okulun Komünist Parti Sekreteri 2003 senesi Eylül ayının sonlarında Bayan Meng'in eşine giderek görevine geri dönmesi gerektiği ve onu tutuklamayacaklarına "şerefi üzerine" söz verdi. Bayan Meng'in eşi "Bir Komünist Parti Sekreteri nasıl yalan söyleyebilir ki?" diye düşündü. Lu'ya inandı ve eşini okuldaki görevine dönmeye ikna etti. Eşi bunun bir tuzak olduğunu söylemesine rağmen kulak asmadı ve onu boşanma ile tehdit etti. Meng Qingbo'nun kayıvalidesinin evinden ayrılmaktan başka çaresi kalmamıştı (kayıvalidesi ile yaşıyorlardı). Kocası daha sonra okul yöneticilerinin 3üncü 610 bürosu ile eşini tutuklamak için işbirliği yaptıklarını öğrendi. Hatasının farkına vararak boşanmaktan vazgeçti.


Bayan Yang Yonglan

Bayan Yang Yonglan'ın kalp hastalığı, deudenum ülseri, kalınbağırsak iltihabı, romatizma, baş dönmesi ve bazı diğer rahatsızlıkları vardı. Tıbbi tedavi ile sağlık sorunlarına çözüm bulamadı ancak Dafa uygulaması onu tamamen iyileştirdi ve enerjik bir vücuda sahip oldu. Dokuzuncu sınıfların yoğun ders temposunu rahatça kaldırabilecek düzeyde ağır iş yükü vardı. Bayan Yang bölüm başkanıydı ve Changchun şehrindeki muhtelif konularda önde gelen bir profesyoneldi.

Jang Zemin Falun Gong'a zulüm hareketini başlatmasını takiben 1999 senesinin sonlarında Bayan Yang Yonglan Falun Gong'a adil davranılması istemiyle Pekin'e gitti. Yang Yonglan, Jiang Zemin grubunun Falun Gong'a zulüm başlatmasını takiben 1999 senesinin sonunda Falun Gong'a adil muamele edilmesi istemiyle Pekin'e gitti. Falun Gong'u şahsi deneyimleri nedeniyle korumak istiyordu. Tiananmen meydanında bir polise İletişim ve Başvuru Bürosunun yerini sorduğu gibi polisin bir ekip çağırmasıyla tutuklandı. Bayan Yang'ı bir cezaevine gönderdiler ve orada dokuz gün tuttuktan sonra Changchun'a gönderdiler. Polis cebindeki paraya el koydu ve bu para ile Changchun'a geriye dönüşte onun için yataklı tren bileti alacağını ifade etti ancak Yang Yonglan elleri kelepçeli olarak bir koltuğun kenarında yolculuk etti ve 15 gün de Changchun'da tutuklu kaldı. Polis merkezindeki memurlarca sorgulandı. Memurlar onu yere çömeltip
kollarını iki yana gerdirerek ter içide kalıp titreyene kadar tutuyordu. Salıverildikten sonra Komünist Parti Sekreteri Sun Guizhen Bayan Yang'ın evine gitti ve hala Dafa uygulamak isteyip istemediğini öğrenmek istedi. Israrcı olması halinde onu işinden kovmakla tehdit etti.

Yang Yonglan 2000 senesinin Nisan ayında Falun Gong'a adil muamele edilmesi istemiyle tekrar Pekin'e gitti ve Tiananmen meydanında tutuklandı. Daha sonra Changchun'a geri götürülerek cezaevine kapatıldı. Bayan Yang zulümü protesto etmek için açlık grevine başladı. Dokuzuncu gün aşırı derecede zayıf düştüğünde bir yıl çalışma kampı cezası almıştı. Changchun şehrindeki Heizuizi çalışma kampına gönderildi. Kamp Ekip Yöneticisi Zhu Bayan Yang'ı Altıncı Kamp Ofisine girişinden hemen sonra elektrikli cop ile şokladı ve onu hiç kimseye bakmaması yada konuşmamasını söyleyen bir kadının kendisini tekmelediği bir gruba gönderdi. Üç ay sonra bayann Yang Yonglan üç ay sonra hergün sabah 4:30'dan akşam 10'a kadar köle gibi çalıştırıldığı İkinci Kampa gönderildi. 50, 60 yaşındaki insanlara hammallık yaptırılıyor ve belli taşıma kotasına ulaşıncaya kadar dinlenmelerine izin verilmiyordu. Sürekli olarak çalışmak mecburiyetindeydiler. Parmakları kanıyor, kolları şişiyor ve yük altında eziliyorlardı. Her hangi birisi dinlenmeye kalkışırsa gardiyanlar tarafından hemen sözlü ve fiziksel olarak taciz ediliyordu.

Yang Yonglan kamptaki acımasız muamelelere bir sene boyunca dayandı. Tahliye edildikten sonra işine geri dönmeye çalıştı ancak Eğitim Bürosundaki yetkililer ona iş vermeyi reddettiler. Onu Eğitim İdare Biriminde tutarak herkese teşhir ettiler ve orada bulunduğu ilk dört ay boyunca maaş ödemesi yapmadılar. İşe gitmek için otobüse binecek parası dahi yoktu. Okul, evinden oldukça uzaktaydı ve bisikletle gidiyordu. Bazı iş yerlerinin çalışma kampına gönderilen elemanları için orada kaldıkları söre boyunca işleyen asgari maaş ödeme uygulamaları vardı ancak 52. Orta Öğretim Okulu ve Eğitim Bürosu bu uygulamayı dikkate almadı ve hatta Yang Yonglan'ın tahliye edildikten sonraki mesaisi için de ödeme yapmadı.

11 Mart 2002'de Yang Yonglan Changchun'daki geniş çaplı tutuklamalar sırasında tekrar gözaltına alındı. Changchun Suç Araştırma Bölümünde metal bir sandalyeye bağlanarak işkence gördü. Polis parmaklarının arasına kurşun sıkıştırıp ellerini arkasından kelepçeledi ve onu tekmeledi, gözlerini bağlayıp başına poşet geçirdi ve Jingyuetan'da bir bodrum kata götürdü. Orada Bayan yang elleri ve ayakları metal bir sandalyeye sabit şekilde oturtularak dayak yedi. Bu dayak sonrasında adeta kolları yerinden sökülmüş gibi hissediyordu. Vücudunun muhtelif yerlerine elektrikli cop ile şok verdiler. Boynu ve yüzü elektrik şoku nedeniyle kabardı. Bayan Yang bütün gece boyunca işkence gördü; kıyafetleri ter, gözyaşı ve kaçırdığı idrar ile sırıksıklam oldu. Göğüsünde oluşan yanık yaralarının iyileşmesi yaklaşık bir yıl sürdü. Bir diğer olayda Bayan Yang gece yarısı sorguya çekilerek aynı bodrum katta tekrar işkence gördü. Elektrikli copla tekrar şok gördü.

Çalışma kampındaki esaret şartları eziyet vericiydi. Kimi zaman tutuklular her 15 günde bir ihraç edilen minyatür heykelcikler yapmakla görevlendiriliyordu. Bu çalışma bandı işiydi. Heykelciklere mini kıyafetler giydirmekle görevli olanlar sabah erken saatte işe başlayıp gece yarısına kadar çalışmak mecburiyetindeydi. Bu kişilerin elleri bir süre sonra şişip ağrımaya başlıyor ve sonunda hereket ettirilemez duruma geliyordu. Kişi başına yapılan iş miktarı günlük olarak duvara asılan çizelgelere yazılıyordu. Görevini zamanında bitiremeyen mahkumlar gardiyanlardan dayak yiyordu. İş yükü az olduğu dönmelerde Jiang Zemin'in emriyle uygulayıcılar garanti taahhütnamesini imzalamaya zorlanıyordu. Tehditler, ceza uzatmaları, sözlü ve fiziksel saldırı ve beyin yıkama zulüm uygulamasının ayrılmaz bir parçasıydı.

Bir gün gardiyan Liu Lianying Bayan Yang'a elektrikli copla şok vererek garanti taahhütnamesini imzalatmaya çalıştı. Şokun etkisiyle yere yuvarlandığında nitrogliserin tableti almasını emretti ve sonra şok vermeye devam etti. Bayan Yang her gün işkence altında ölüm riski ile yaşıyordu.

Üç yıllık ceza süresi sona erdiğinde Yang Yonglan'ın kız kardeşi ve eniştesi bir otomobille onu almaya geldi. Tahliye işlemlerini sonuçlandırmasından hemen sonra ön kapıya çıktığında Erdao Bölgesi 610 ofisinden memurlar, bölge polis müdürlüğünden yetkililer, Eğitim Bürosundan gelenler ve 52 no'lu Orta Öğretim Okulundan yöneticilerin onu beklediğini gördü. Bayan Yang'ı alıp Xinglongshan Beyin Yıkama Merkezine götürdüler. Falun Gong uygulayıcıları tatil günlerinde bir araya toplanıyordu. Tutuklulardan bazı seçilmiş olanları uygulayıcıları her an izlemekle görevlendirilmişti. Uygulayıcılar tüm gün boyunca bir noktaya sabit olarak bakarak tüm hafta sonunu geçirmek zorundaydı. Uygulayıcıların tek bir kelime dahi etmesine engel olan seçilmiş tutuklulara gardiyanlar destek oluyordu. Uygulayıcıların tuvaletleri de kullanmasına izin verilmediğinden, mecburen giysileri içine tuvaletlerini yapıyordu. Kafasını çevirip bir başkası ile yüz yüze gelmeye cesaret edebilen uygulayıcılar hemen rapor ediliyordu.

Komünist Parti'nin Falun Gong'a zulüm uygulamaya başlamasından bu yana Bayan Yang Yonglan cezaevlerinde beş yılını tüketti. Yang Yonglan'ın 80'lerindeki anne ve babası kızlarının eve dönmesini sabırsızlıkla bekledi. Kaygı ve keder dolu günler geçirdiler. Beyin yıkama merkezine gönderilişinin onuncu gününde annesi daha fazla dayanamadı ve kızını görmek için ısrarcı oldu. "Eğer kızımı şimdi görmezsem büyük olsaılıkla bir daha asla göremeyeceğim".

Dafa uygulayıcıları beyin yıkama merkezinde tek başlarına izole edilerek muhafaza ediliyordu. Kapılar üzerinde tek yönlü camlar vardı; gardiyanlar içeriyi görebilirken tutuklu dışarıyı göremiyordu. Gün boyu hareket etmeden oturması gereken uygulayıcılar üzerinde çok sıkı fiziksel kısıtlamalar vardı. Yang Yonglan biraz dinlenmek için bağlaş kurarak oturmaya yeltendi. O anda gardiyanlar odaya dalarak Falun Gong egzersizi yapamayacağını, bacaklarını hemen düzeltmesi gerektiğini söyledi. Bayan Yang'ın cevabı "İnsanlar doğal olarak oturma pozisyonlarını değiştirebilir. Bağdaş kurmamın yasalara eykırı bir yanı mı var?" oldu.

Yang Yonglan'ın eşi de ardı arkası kesilmeyen tutuklamalar nedeniyle perişan olmuştu. Hem başka bir eyalette eğitim gören kızı hem de beyin yıkama merkezinde tutulan eşi için kaygılanıyordu. Uyuyamıyor, yemek yiyemiyordu. Eve gittiğinde yalnızlığını hafifletmek için tüm ışıkları ve televizyonu sürekli açık tutuyordu. Ciddi aşamaya gelmiş olan mide ülseri için tedavi olmaya yeterli maddi gücü de yoktu. Uyku ritmi tamamen bozulmuştu. Uyuyamadığı için saatlerce sokaklarda dolaşıyor ve bitkin düştüğünde eve dönüyordu. Psikolojik çöküntü içindeydi ve eşinden ayrılmak istediğini belirtti. Yang Yonglan, eşinin sıkıntısını hafifletmek için bunu kabul etti. Eşine ve kızına sahip olduğu tüm mal varlığı üzerindeki haklarını devretti. Kış döneminde bir tatil günü Yang Yonglan'ın eşi, kızını da yanına alarak onu ziyarete geldi. Beraberlerinde yiyecek de getirmişlerdi ancak yemeye başlamalarından hemen sonra bir grup polis memuru onlara yaklaşarak Bayan Yang'ı taciz etmeye başladı. Eşi ve kızı korku içinde buradan uzaklaştı.

Yang Yonglan 2000 ile 2005 senesi arasında sadece bir kaç maaş ödemesi alabildi. Sıklıkla gözaltına alındı. Eşi, ailenin geçimini tek başına sırtlamak mecburiyetinde kaldı. 50 yaşındaydı ve son aşamaya ulaşmış mide ülseri çekiyordu, iki defa kanını sattı ve 1,000 yuan alarak kızının eğitimi için harcadı.

Sun Guizhen, uygulayıcı Bayan Liu Guichun ve Meng Qingbo'ya "Erdao Bölgesinde Falun Gong uygulaması yapan tüm öğretmenler Sijiazi'yi ziyaret etmek mecburiyetindedir" demişti. Ancak Bayan Liu ve Bayan Meng Sijiazi'ye gönderildiklerinde orada öğretmen olarak sadece kendilerinin bulunduğunu ve tutukluluk sürelerinin de belirsiz olduğunu gördü. Birkaç gün sonra Eğitim Bürosu Komünist Parti Sekreteri Zhou Chengchun Sijiazi'ye gitti. Liu Guichun ve Meng Qingbo onunla görüşmek istedi ancak aşağılanarak reddedildiler. İki uygulayıcı "Kanıt olmaksızın insanları gözaltında tutmak kanun dışıdır. Buradan çıkmak istiyoruz." dediler. Zhou Cgengchun ise "Eğer buradan ayrılmaya kalkarsanız işinizden olursunuz" diyerek onları tehdit etti. Zhou Chengchun ve Sun Guizhen uygulayıcıları tartakladı. Bu olayı takiben Sun Guizhen kollarını hissedemez oldu ve şimdi sağlık durumu daha da kötüleşerek yatalak oldu. Parti sekreteri olarak görev yaptığı süre boyunca Jiang Zemin'in grubunda aktif bir takipçi olarak Falun Gong uygulaması yapan fakülte üyesi uygulayıcılara zulümde rol oynadı. Anlaşılan o ki şimdi günahlarının cezasını çekmekte. Bayan Liu Guichun ve Bayan Meng Qingbo'nun çalıştıkları okulun yöneticileri Eğitim Bürosu Yetkililerinden gördükleri baskı sonucunda her ikisinin de kıdemli ileri düzey eğitmen ünvanlarını geçersiz kıldı.

Geçen yıllar boyunca bu dört öğretmenlerin hak ettikleri maaşların büyük kısmına el kondu. Eğitim Bürosu ve okul yetkilileri bu öğretmenlerin dört senelik maaşlarına el konması için komplo düzenledi. Uygulayıcılar hem finansal hem de psikolojik anlamda çok büyük sıkıntı çekti.

Not:
(*) "Yuan" Çin para birimidir; 500 yuan kentte çalışan bir işçinin aylık gelirine eş değerdir.
(*) "Garanti Taahhüdü" yada "Ayrılma Tutanağı" olarak adlandırılan evrakı imzalamak mecburiyetinde bırakılarak inançlarından vaz geçtiklerinin belgeleme girişimi. Uygulayıcı bu ifadede Falun Gong uygulamaktan pişman olduğunu, Falun Gong'u bırakmaya ant içtiğini ve bir daha diğer uygulayıcılarla asla bir araya gelip Falun Gong için Pekin'e gitmeyeceğini kabul etmeye zorlanmaktadır.
(*) "610 Bürosu" Falun Gong'u taciz etmek için özel olarak kurulmuş, Komünist parti içideki tüm yönetim birimleri ve diğer tüm siyasi ve hukuk sistemlerinin üzerinde yetkilere sahip bir dairedir.

* * *

Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a36790-article.html

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.