Uygulayıcıların Yorumları

Fahui Makaleleri | Tecrübe Paylaşımı | Fa'yı Kavrama | Yeni Uygulayıcılar | Düşünce | Tavsiye | Şahit

  • Merhametli Olun ve Daha Fazla İnsanı Kurtarın

    Dafa uygulayıcıları Shifu’nun söylediklerini de anlıyorlar. Fakat belirli bir işe gelince çoğu zaman hala “Bu Fa-düzeltmesi işi ne zaman sona eriyor?” diye düşünmekten kendilerini alıkoyamıyorlar. Özellikle yakın zamanlarda Shifu “2013 Büyük New York Fa Konferansında Fa'nın Öğretilmesi” jingweninde, “Vaktimiz gerçekten fazla kalmadı.” diye söyledikten sonra, Fa-düzeltmesinin bitiş zamanını daha da merak ediyorlar. Aslında 1999 yılında zulüm başlattıktan bu yana, buna benzer sözleri Shifu birkaç defa söylemişti ve neredeyse her senen Fa-konferansında hep bu şekilde söyledi. Bugün, geçmişte defalarca vageçtiğim bu takıntımın tekrar ortaya çıktığını fark ettim.
  • “Ancak Yeminlerini Gerçekleştirince Halen Parlayabilir”

    Geçmiş seneler her defa belli bir konuda uygulama tecrübemi yazmak istediğimde, ilk olarak kafamda Shifu’nun bahsetmek istediğim konu ile ilgili öğrettiği Fa’yı hatırlamaya çalışıyor ve ancak bulduktan sonra yazmaya başlayabiliyorum, çünkü Dafa bir uygulayıcının bir şeyi yapıp yapmayacağına karalaştırması için esastır. Her defasında, ilhamımın yardımı ile Shifu’nun konuyla ilgili öğrettiği Fa’yı ya aniden hatırlayabildim ya da hızla bulabildim, ardından bilgeliğim durmadan akan bir pınar gibi oluyor ve birkaç dakika içinde o uygulama tecrübemi tamamladım. Peki neden böyle oluyor? Benim kavrayışıma göre, eğer bir Dafa uygulayıcısının temel amacı...
  • “Kutsal Canlılar, İnsanoğlunun Arasındadır” Sözünden Kavradığım

    Shifu’nun “Stockholm’deki Fa Konferansına” jingwenini tekrar okuduktan sonra, “Kutsal canlılar, insanoğlunun arasındadır.” cümlesinden daha ileri bir kavrayış elde ettim. “Kutsal canlılar, insanoğlunun arasındadır.” sözünü nasıl anlamamız gerekir? Benim kavradığım, her Dafa uygulayıcısının uygulama ile başardığı kısımların hepsi yüce varlığın kısımlarıdır. Fakat bir ön şart var: kişi kendisini bir yüce varlığın standartlarına göre tutmalı. Ancak bu durumda, bu kişi insan dünyasında yüce varlığın yolunda adım adım ilerleyip yüce varlığın görevlerini gerçekleştirebilir.Dolayısıyla, kendimiz için daha yüksek standartlar koymalıyız.
  • “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü” Standartlarına Göre Ticaret Yapıyorum

    Ben 1998 yılında Falun Gong’u uygulamaya başlayan eski bir uygulayıcıyım. Geçmişteki uygulama yolumda birçok mucize ve olağanüstü olay yaşadım ve Dafa uygulaması içinde hissettiğim mutluluk kelimeler ile anlatılamaz. Daha önce bir fabrikada çalışmıştım. 2006 yılında fabrikadan ayrıldıktan sonra küçük bir giyim mağazası açtım ve çeşitli kıyafetler satmaya başladım. Satış esnasında, hep “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü” standardına göre kendimi kontrol ederek hiçbir zaman müşterilerimi kandırmadım. Dürüstlüğüm ve adil ticaret yapmam sayesinde, birçok müşteri kazandım ve bazı müşterilerim akraba veya arkadaşlarını da dükkânıma getirdi.
  • İçime Baktıktan Sonra Kaybettiğim Anahtar İnanılmaz Bir Şekilde Geri Döndü

    Ben kuzeydoğu bölgesinden yaşlı bir Dafa uygulayıcısıyım. Geçen günler Fa’yı yeni elde eden kız kardeşimin kocasını ziyarete gittim ve orada birkaç gün kaldım. Kız kardeşimin boynuna bir şey taktığını görünce, ona “Ne kolyesi takıyorsun?” diye sorunca, kız kardeşim güldü ve çıkarıp bana gösterdi. O bir anahtardı. O, ara sıra dışarı çıkarken hep yanında anahtar taşımadığından dolayı birkaç defa kapıda kalmıştı ve bu yüzden anahtarı boynuna taktığını söyledi. Bende yeni evime taşındıktan şimdiye kadar hiçbir zaman dışarı çıkarken anahtar almayı unutmadığımı söyledim.
  • Diş Ağrısı ve “Merhametle Çözmek”ten Kavradıklarım

    Geçen günler, sağ taraftaki bir dişim ilk önce hafifçe sancımaya başladı ve yavaş yavaş sancı dayanılmaz bir dereceye ulaştı. Daha sonra, yemek yerken bile ağzımı açmaktan korktum ve bir şeyler yerken elimden geldiğince o dişe dokunmamaya çalıştım. İlk başta fazla dikkat etmedim ta ki Fa’yı çalışmamı engellemeye başlayana kadar. Fa-Zhen-Nian (Doğru Düşünceler Yollama) yaparak onu temizlemeye başladım. Fakat bayağı bir süre temizlemeye çalıştıktan sonra bile durum hep bazen iyi bazen kötü bir şekilde hala devam etti. Ondan sonra bu sorunun mutlaka temelden çözülmesi gerektiğini düşündüm.
  • Dafa Uygulayıcıları Televizyon İzleme Takıntısını Bırakmalı

    Sıradan insanlar televizyon izlerken, çoğu zaman ya yapacak bir işleri olmadığından, rahatlamak ve dinlenmek istediklerinden, vakit geçiriyor ya belli bir program veya diziye takılmış oluyorlar. Kısaca, insan düşüncesi ve takıntısından etkilenerek güçlü bir arzu ile izlemekteler. Günümüzdeki sıradan insanların ve toplumun ahlakı bir bütün olarak hızlı bir şekilde aşağıya düşüyor, görsel programlar veya materyaller çoğunlukla şiddet, arzu, rekabet ve duygusallık dolu -zehre benzeyen şeylerdir. İnsanlar bunlarla dolu televizyonu izlerse, beyinleri içine devamlı olarak zehir doldurmaktalar anlamına gelir.
  • Fark Edilemeyen Takıntıları Bulmak

    Bisikletim benim hem taşıma aracım hem de Fa aletimdir. Her defa gerçeği açıklamak için dışarı çıkarken, başka uygulayıcılara gerçeği açıklayan materyalleri gönderirken veya çeşitli Fa’yı onaylama işlerini yaparken hiçbir zaman ondan ayrılmadım. Bisikletim gerçekten bana birçok yardım sağladı. Fakat yaklaşık geçmiş bir sene boyunca, bisikletimin ön lastiği sıkça hava kaçırıyordu ve farklı tamircilere gittim, fakat kimse lastiğin üzerindeki deliği bulamadı. Her defa hava kaçtıktan sonra tekrar doldururken, aklımda sürekli geçmişte bu işi hep kocamın yaptığını (kocam iki sene önce öldü) şimdi ise bunu kendim yapmak zorunda olduğumu düşünüyordum.
  • Ancak Rekabet Düşüncesinden Vazgeçtikten Sonra Başkalarına Karşı Bağışlayıcı ve Hoşgörülü Olunabilir

    Bir gün Fa’yı çalışırken birden şöyle bir şey kavradım: Evrenin içerisinde sayısız boyutlar var ve bir üst seviyedeki varlıklar kendilerinden bir kat düşük seviyedeki her şeyin yanlış olduğunu görseler bile, bütün boyutların hepsi var olmakta. Bir üst seviyedeki varlıklar ve kendilerinden bir kat düşük seviyedeki varlıklar ile kimin kavradıklarının evrenin karakteristik özelliklerine göre daha yakın olduğunu tartışmazlar, ne de bir kat düşük seviyedeki varlıkları anlayışlarının kendileriyle mutlaka aynı olması konusunda zorlamazlar, üstelik kendilerinden bir kat düşük seviyedeki varlıkların...
  • Kendimizi Küçümsemememiz Gerekir

    Birkaç gün önce bir arkadaşım ile sohbet ederken, arkadaşım bazı kişilerin zorluklarla karşılaşınca hemen geri çekildiklerinden söz etti. Ben, “Suyun düşük yerlere akmasının genel bir bilgi olmasına rağmen, bu dünyadaki nehirler, göller ve derelerdeki sular denize ulaşana kadar mutlaka birkaç defa yokuşa rastlayıp yukarı tırmanmak zorunda kalır. Sular bile yokuş ile karşılaşınca yukarı tırmanabilirlerken, biz insanlar nasıl bir zorluk ile karşılaştığımızda hemen geri çekilebiliriz ki? Biz o küçük dereleri küçümsememeliyiz, çünkü onlar belirli bir miktar biriktikten sonra yukarı çıkıp yokuş tırmanabilirler. ” diyerek düşüncemi ifade ettim.
  • Yeni Bir Uygulayıcı: Sadece Falun Dafa Uygulaması Beni Kurtarabilir

    2012’in Aralık ayında hastalandım. İlk olarak, kanamam geldi ve taşıdığım bebeğin öldüğünü ve düşük yapmak üzere olduğumu fark ettim. Akşam 7’den 9’a kadar baş ağrısı çektim, ardından kol ve bacaklarımda güç kalmadı, iyice rahatsızlandım ve bayıldım. Ancak, hastaneye gittiğimde doktorlar herhangi bir problem bulamadılar. Eve döndükten kısa bir süre sonra kendimi yine çok kötü hissetmeye başladım. 24 Şubat 2013’te aniden şiddetli kanamam geldi ve acil olarak hastaneye kaldırıldım. Beni ameliyata aldılar ama doktor ameliyattan sağ çıkamayabileceğimi düşündü. Ameliyattan sonra ateşim çok yüksekti ve sürekli kusuyordum.
  • Sebat Etmenin Kendisi Hayati Bir Testtir

    Dafa yirmi seneden fazla bir süredir yayılmakta ve zaman ilerledikçe, bazı uygulayıcıların giderek Fa’dan uzaklaşmaya başladıklarını fark ettik. Bu tam olarak eski bir Çin deyişi olan “Buda, Budist olmaya çalışan biri için ilk sene göz önünde, ikinci sene tapınakta ve üçüncü sene ta Batı dünyasında.”yı doğrulamakta. Bu uygulayıcıların çoğu zulüm yüzünden değil, sebat edemediklerinden dolayı uygulamadan soğudu ve uzaklaştı –Fa’yı çalışmak için sebat edemedi, egzersizleri yapmak için sebat edemedi ve içine bakıp aramak için sebat edemedi. Üstelik zulüm gördüğü esnada çok sağlam bir şekilde geçen bazı uygulayıcıların da farklı derecede gevşediklerini fark ettik.
  • Yaşamımı Tehdit Eden Böbrek Yetmezliği Rahatsızlığım Falun Dafa’yı Uyguladıktan Üç Ay Sonra İyileşti

    Ben üç aydır Falun Gong’u uyguluyorum. Bundan önce her türlü hastalığım vardı. Düzenli olarak ilaç alıyor, iğne oluyor ve hastaneye gidiyordum. Uzun süreli hastalıklarım dahi düzelmediği gibi tam tersine gut gibi yeni hastalıklarda ortaya çıkmaya başladı. Durumum daha ciddi hale geldikçe kendimi daha üzgün hissetmeye başladım ve ekonomik durumumda buna bağlı kötüleşti. Karşılaştığım iyi bir insan bana Falun Gong’un beni kurtarabileceğini söyledi. Bana Falun Gong ve zulüm hakkındaki gerçekleri anlattı.
  • Eski Uygulayıcılarında Egzersizleri İyice Yapmaları Gerekir

    Uzun bir süredir Dafa’nın gereksinimlerine göre elimden geldiği kadarıyla “üç işi” iyice yapmaya çabalıyorum, fakat geçen günlerde karşılaştığım birkaç olaydan uygulamamda eksikliklerin var olduğunu kavradım: evimdeki ampul peş peşe iki defa bozuldu, iş için kullandığım bilgisayarım da bir problemden dolayı açılmadı ve ev işi yaparken tabakları kırdım. Shifu’nun öğrettiği Fa’dan anladım ki, bir uygulayıcı olarak karşılaştığımız hiçbir olay tesadüfî değil ve kesinlikle farkında olmadığım takıntılarım vardı. İçime baktığımda, sözlerimin ve hareketlerimin yeterince merhametli olmadığının farkına vardım. Çok güçlü bir mücadele takıntım vardı.
  • Sıradan İnsanın İrade Gücü Karşısında Kendi Uygulama Durumuma Baktığımda

    Geçen gün tatil olması fırsatıyla dışarıya çıkıp cep telefonumla gerçeği açıklamak istedim. Dışarıda ara sıra yağmur yağıyordu. Ben motosikletimle bir bentin üzerine geldim, çünkü orada boş bir evin olduğunu biliyordum. O ev yıllar önce benti gözetmek için inşa edilmiş ve daha sonra terk edilmişti, o yüzden hep boş duruyor ve hiçbir zaman kapının üzerinde kilit bulunmuyordu. Evin içine girdikten sonra, camdan nehrin kenarında yağmurluk giyen bir kişi gördüm. Kişi elinde bir olta tutuyor ve ayakta durarak bir heykel gibi balık tutmaya çalışıyordu.