Antik Çin Hikâyeleri: Bir Yemin ve Bir Vaat

1127 yılında İmparator Zhao Huan, eşleri, devlet liderleri ve on binden fazla kişi ile beraber esir alındılar ve Jin askerleri tarafından kuzeydeki Jin Ülkesine götürüldüler. Çin tarihinde bu olay “Jingkang Değişimi” olarak adlandırılır.

Daha sonra İmparator Zhao Huan ve Jin Ülkesi arasında bir anlaşmaya varıldı ve bu anlaşmaya göre İmparatoriçe Xianren’e güneydeki memleketine dönmesine izin verildi. Ayrılırken İmparator Zhao, gözyaşları içinde İmparatoriçe Xianren’in elini tutarak, “Eğer bir gün güneye dönebilirsem, Taiyi Sarayında sadece bir devlet lideri olsam bile bana yeter. Başka hiçbir isteğim yok.” dedi.

İmparatoriçe Xianren, “Güneye döndükten sonra, eğer senin geri dönebilmen için çareler aramayı düşünmezsem, gözlerim kör olsun.” diye karşılık verdi. Bu İmparatoriçe Xianren’in verdiği son yemin ve vaat idi.

İmparatoriçe Xianren güneye döndükten sonra, yeni İmparator Zhao Gou İmparator Zhao Huan’ın geri dönmesini istemedi. İmparatoriçe Xianren çok üzüldü ama daha fazla bir şey söylemeye cesaret edemedi.

Kısa süre sonra İmparatoriçenin iki gözü de kör oldu. Tedavi umuduyla her yerde çare aradı fakat hepsi boşuna gitti. Daha sonra bir Taoist saraya geldi ve bir altın iğne ile İmparatoriçenin sol gözü iyileştirdi. İmparatoriçe Xianren çok mutlu oldu ve Taoistten diğer gözünü de tedavi etmesini istedi. Fakat Taoist dedi ki, “Siz sadece bir gözle görebilirsiniz. Vaadinizi ve yeminizi yerine getirmek için diğer gözünüz öyle kalmak zorunda!”

Bu Taoist bir xiulian uygulayıcısıydı ve daha derin seviyedeki ilişkiyi görebildi. İmparatoriçe Xianren’in yapabileceği şeyler sınırlı olmasına rağmen, sözünü tutmak için yapabileceği her şeyi yapmamıştı ve bu yüzden sonuç olarak yemini gerçekleşti. Taoisti dinledikten sonra İmparatoriçe Xianren nedenselliği anladı ve ona teşekkür etti. Ondan sonra, o Taoist sessizce kayboldu.

Şu anda, xiulian uygulayıcıları, olağanüstü yeteneklere sahip kişiler arasında ve farklı kültürlerdeki çeşitli kehanetlerde bulunulduğu gibi, Çin Komünist Partisinin insanoğluna, Tanrılara ve Budalara karşı işlediği affedilmez suçlardan dolayı yakın zamanda Cennet tarafından yok edileceği kesin bir sonuçtur.

Onlar, şeytani kırmızı ejderhaların ve komünist şeytani ruhların diğer boyutlarda Çin Komünist Partisini kontrol etmiş olduğunu görüyorlar. Fakat şeytani parti tarafından kandırılan ve beyni yıkanan birçok Çinli, ÇKP’nin kırmızı bayrağın önünde kendi hayatlarını ÇKP’ye vermek istediğine dair yemin etmişlerdir. Bu durumda, eğer şeytani Çin Komünist Partisini yok etme zamanı geldiğinde, bu şeytani parti bu yeminleri bir bahane olarak kullanarak tüm üyelerini bırakmaz. Cennet de o kişileri bu şeytani partinin üyeleri olarak görür, dolayısıyla felaketler onların başına gelecek. Fakat cennet de insanlara merhamet gösterir ve şu anda insanlara açık bir şekilde ÇKP’den geri çekilme fırsatı sunuyor. Dolayısıyla, bu şansı çok değerli tutmamız gerekir değil mi? Bu bir ölüm kalım meselesidir. Onu kaçırmayın.