Düşünce

  • “Düşünce İle Değişim” Konusundaki Deneyimim

    Birkaç gün önce yolun kenarında bir kişinin karpuz sattığını gördüm, fiyatı çok iyiydi ve tadına baktığımda çok beğendim. Dört tane satın aldım. Eve geldiğimde tek tek kesip denedim, karpuzlar birbirinden tatlıydı ve ailemdeki herkes beğendi. Dün eve dönerken yine aynı yerde geçen gün karşılaştığım o karpuz satıcısını gördüm ve yeniden dört tane satın aldım. Fakat bu defa eve geldiğimde, iki tanesinin olmamış ve bir tanesinin de içinin çürümüş olduğunu gördüm. Üç tanesini yemeden çöpe attım. Bu problemle karşılaştığımda içime bakıp aradım ve olayın kendi takıntımdan dolayı olduğunu fark ettim. Sorun kendi açgözlülüğümün bir sonucuydu.
  • İçime Baktım ve Şikâyet Etme Düşüncemi Bıraktım

    25 yaşındayım ve yurtdışından gelen bir akrabam sayesinde Falun Dafa’yı uygulamaya başlayan yeni bir uygulayıcıyım. Birkaç ay önce bir sabah, tam işe gitmek için dışarı çıkarken, birden kız kardeşimin “Çabuk dön, bir bak anneme ne oldu!” diye bağırdığını duydum. Annem o sabah kalktıktan sonra baş ağrısı yüzünden kusmuştu. Eve döndüğümde, annem alelacele salonda sağa sola dolaşıp duruyordu, çünkü kendi işyerinin adresini unutmuş, hatta daha yeni yaptığı bir şey bile hemen unutuyordu. Annem hafızasını kaybetmişti! Annem bu sene 53 yaşında, küçükken ansefalit hastalığına yakalandı ve ondan sonra devamlı olarak serebrovasküler hastalığı çekti.
  • Başkalarını Suçlama Takıntısı Bırakılmalı

    Bir problemle karşılaşılınca, başkalarını suçlamak yerine sorunu çözmek için aktif bir şekilde çare bulmaya çalışmak ancak o problemi çözebilir ve o işi daha iyi yapabilir. Yeni kavrayışıma göre, kişi başkalarını suçlamaz ve sakin bir zihinle içine bakıp ararsa, kesinlikle kendisine durmadan irfan gelebilir ve sorunları çözmek için gerekli çareleri çabuk bir şekilde bulabilir. Üstelik karşı tarafı rahatsız etmediği gibi memnuniyetsiz de hissettirmez. Bir defasında bir uygulayıcı arkadaşımla bir projede ortaya çıkan sorun üzerine düşüncelerimi paylaşırken, o şiddetli bir suçlayıcı tavırla bir sürü hatamı işaret etti ve bununla beraber, hangi konularda iyi yapmadığımı...
  • Korku Düşüncesini Terk Etmek

    Bir şey yaratılırken, eş zamanlı olarak nispeten ona karşı bir korku maddesi de oluşturulur. Bu korku maddesi yok edilir edilmez, ona bağlı olan şey de otomatik olarak ya değişir, ortadan kaybolur ya da dönüştürülür. Bir uygulayıcı olarak bu korku maddesi terk edilmeli ve ancak ondan sonra yükselebiliriz. Örneğin, insana karşılık bağlı olan şey ölümdür. Eğer bir uygulayıcı ölümden korkma düşüncesini bırakırsa, ölümden uzakta duracaktır. Aynı şekilde, eğer hasta olmaktan korkma düşüncesini terk ederse, hasta da olmayacaktır. Prensip çok basittir ama uygularken gerçekten çok zordur.
  • Başkalarına Söylediklerimin Hepsi Aslında Kendi Takıntılarımdır

    Yakın zamanlarda şöyle bir şey fark ettim: başka kişi için bir şeyler söylediğimde, eğer içime bakıp ararsam söylediklerimin hepsinin aslında kendi takıntım ile ilgili şeyler olduğunu ve her cümleyle adeta kendimi işaret ettiğim fark ettim. Bundan en sonunda Shifu’nun kendi içime bakıp aramamı istediğini anladım. Bir defasında, bir uygulayıcı arkadaşıma Qiu Chu-ji ile ilgili Tao okulunda ünlü bir hikâyeyi anlattım. Tao uygulayıcısı Qiu Chu-ji uygulama yaparken sıklıkla hile ile kısa yolu bulmaya çalışırdı. Üstadı Wang Chongyang bunu farketti ve Qiu Chu-ji’nin yedi öğrenci içinde en son Tamamlanacak kişi olduğunu söyledi.
  • Rahatlık Ancak Zarar Getirebilir

    Evrendeki Fa-düzeltmesi şimdiden son aşamaya yaklaşıyor, fakat birçok Dafa uygulayıcısı rahatlığa düşkün olduğundan geride kaldı ve Shifu bunun için çok üzüldü. Shifu defalarca geride kalan uygulayıcılar için gözyaşı döktü, çünkü Shifu gerçekten bize kendimizden daha fazla kıymet vermekte. Rahatlık düşkünlüğü insanın azimli iradesini kaybetmesini sağlıyor ve adım adım Dafa uygulayıcılarını aşağıya çekebilir, tıpkı farenin bir şeyi kemirmesi gibi farketmeden ufak ufak onu yok eder. Dolayısıyla, rahatlık düşkünlüğüne en ciddi şekilde dikkat etmeliyiz. Bazı Dafa uygulayıcılarının hiçbir şey için acele etmediğini gördüm.
  • Xiulian Uygulaması Çok Ciddi

    Bir defasında birkaç senedir görmediğim bir uygulayıcı arkadaşımla karşılaştım. O birkaç sene öncesine göre oldukça yaşlanmıştı ve geçmişte genç ve güzel bir bayanken şimdi bu özellikleri tamamen kaybolmuştu. Karşımda adeta yaşlı bir teyze vardı, dişleri birbirinden ayrılmış hatta bazıları gevşemişti. Biraz sohbet ettikten sonra, bu arkadaşımın duyguya dalıp çıkamadığını öğrendim: annesi hastalanmış ve o neredeyse tüm gücünü annesine bakmaya harcamış, her gün zihinsel ve bedensel olarak aşırı derecede yorgun hissediyormuş. Onun gevşeyen dişlerini görünce, çok iyi bir diş doktoru tanıdığımı söyleyip, en iyisi gevşeyen dişleri çektirip...
  • Dafa’yı Bir Ömür Boyu Beklemek

    Ben bu sene 90 yaşındayım ve beş yıldır Falun Dafa’yı uyguluyorum. Kızım benden 40 yaş küçük ama cildim kızımdan daha genç görünüyor. Hatta biraz koyu renk saçımda var. İnsanlar da bana daha genç göründüğümü söylüyorlar. Birkaç yıldır görmediğim eski bir meslektaşım ile geçenlerde karşılaştım ve beni görünce oldukça şaşırdı. Bunu anlatmak için ailesini aradı. Bana her gün ne vitamin aldığımı ve ne yediğimi sordu ve kendime bakmadığımı söyleyince ne yaptığımı oldukça merak etti. Ben de ona Falun Dafa’ya göre kendimi geliştirdiğimi söyledim. Başka bir meslektaşımın oğlu da beni gördü ve bana 70 yaşların başında gibi göründüğümü söyledi.
  • Kendin Yerine Diğerlerine Odaklan

    Nisan ayında soğuk algınlığı belirtileri göstermeye başladım. Bu benim Fa çalışmamı ve doğru düşünceler yollamamı etkiledi. Doğru düşünceler yollama zamanlarında hastalık karmasını ortadan kaldırmak içinde düşünce eklemeliydim. İki hafta geçmesine rağmen belirtilerde düzelme olmadı. Bunun üzerine hastalık karmasına yönelik özel olarak doğru düşünceler göndermek gerektiğini düşündüm. İki gün sonra, iyiydim ve bunun çalıştığını düşündüm. Bir hafta sonra belirtiler tekrar ortaya çıktı ve bunun üzerine geçen ki tecrübe dayanarak özellikle hastalık karmasına yönelik doğru düşünceler yolladım ama bu sefer işe yaramadı.
  • Bir Şeyler Yapma Takıntısına Dikkat Et

    Geçenlerde Fa çalışırken yâda egzersizleri yaparken bir şey fark ettim, web sitelerini ziyaret etmek, bir makale yazmak yada gerçeği açıklamak gibi şeyleri yaparken, her zaman endişeleniyordum. İçimi arama sayesinde, bunun bir şeyler yapma takıntısı yüzünden olabileceğini fark ettim. Her türlü insani kavramı ortadan kaldırmak için bazı sıkıntılara katlanmak zorunda kalsam da azimle Fa’yı okumaya devam ettim. Dafa için bir şeyler yapıyor olsam da bu hala bir takıntıdır. Bu takıntının üstesinden gelmekte başarısız olursam, uygulamamı etkileyecek ki, dolayısıyla kitapları bastırmamı yâda egzersizleri yapmamı durdurabilir.
  • Yaşam Bir Damla Su Gibidir

    Geçmişte şöyle bir hikâye okudum: Bir gün Buda Sakyamuni yanındaki öğrencilere bir damla suyun nasıl tutulup kalabileceğini sormuş. Öğrencilerinden hiçbiri buna cevap verememiş, çünkü bir damla su nereye koyulursa koyulsun biraz süre sonra mutlaka kuruyacak veya ortadan kaybolacaktır. Buda Sakyamuni en son gülümseyerek demiş ki, “O halde onu denize koyun.” İyice düşünürsek, bu çok doğrudur, çünkü herhangi bir yaşamın mutlaka topluluk içinde yaşaması gerekir. Bir insan kendini ne kadar büyük ve mükemmel olduğunu hissederse hissetsin, eğer yaşamın temel şartlarından uzakta...
  • “Merhametli Düşünce” En İyi Hediyedir

    Falun Gong’u uygulamadan önce Budist ile ilgili bir hikâye okudum ve sanırım birçok kişi de onu okumuştur. Bir kişi kimsenin yaşamadığı ıssız bir dağın üzerinde oturarak tek başına uygulama yapıyormuş ve yaşam şartları o kadar zormuş ki otlardan yapılan küçük bir kulübenin içinde neredeyse para edecek hiçbir şey yokmuş. Gökyüzünde ayın pas parlak olduğu bir akşam hırsızın biri bir şeyler çalmak için kulübeye gelmiş. Hırsız kulübenin içinde sağa sola bakındıktan sonra hiçbir şey bulamamış ve tam küfrederek dışarı çıktığı sırada evine dönen uygulayıcı ile karşılaşmış. Uygulayıcı, bu hırsızın yaşamının mutlaka çok zor olduğunu düşünmüş ve...
  • En Ufak Bir Kötülüğün Bile Yapılmaması Gerekir

    Uygulama yapmadan önce yaptığım bir yanlışlık hakikaten kötülük eden kötülük bulur olgusuna örnek oldu, aynı zamanda da bir kişinin kötü bir şey yaptıktan sonra, erdemini ve sahip olması gereken iyi şeyleri kaybetmekten kaçamayacağını doğruladı. 1993 yılında liseyi bitirdikten sonra bir firmada çalışmaya başladım. Dördüncü yılımda, ülke çapında muhasebeci olmak için düzenlenen sınava katılmak üzere müracaatta bulundum. Sınav şehir merkezindeki bir okulda gerçekleştirildi. Benimle beraber o sınava katılan bir kişi vardı ve o lisedeki bir sınıf arkadaşımın abisi olduğundan neredeyse tanıdığım sayılırdı.
  • Doğru İnanma Hakkındaki Kavrayışım

    Hepimiz sıkça Shifu’ya ve Fa’ya inanıyoruz, Shifu ne söylerse ona inanırım diyoruz. Fakat gerçekten bir sorunla karşılaşınca, ancak ne derece inanmak Shifu’ya ve Fa’ya tam olarak inanmak olarak sayılabilir? Çünkü ne olursa olsun Shifu’ya ve Fa’ya inanmak sadece kişinin ağzında dolaşıp duran bir söz değildir. Burada bu konuda şu aşamadaki bazı anlayışlarımı herkesle paylaşmak istiyorum. Geçmişte Shifu’nun bazı jingwenlerini okurken, aklıma şöyle bir fikir gelirdi: Shifu bunu nasıl bilmiyor? Shifu’nun her şeyi bilmesi gerekir! Arada bazı uygulayıcı arkadaşlarımla bu fikrimi paylaşırken, onlardan bazılarının da benimle aynı fikre sahip olduklarını fark ettim.
  • Üstada ve Fa’ya Saygı Duymak, Uygulamanın Temelidir

    Ben aslen Çinliyim ama şimdi yurtdışında yaşıyorum. Uygulamanın temelleri –Üstada ve Fa’ya saygı duymak- konusunda yakın zamanda aydınlanmış olduklarımı uygulayıcı arkadaşlarım ile paylaşmak istiyorum. Üstat bize görkemli ve kutsal uygulama biçimleri verdi: birlikte Fa çalışmak ve tecrübe paylaşımı. Çin’deyken, uygulayıcıların Fa çalışmadan önce ellerini yıkadığını ve Fa ile asimile olmayı engelleyen faktörleri ortadan kaldırmak için birlikte doğru düşünceler yolladıklarını duydum. Onlar tam lotus pozisyonunda bacaklarını katlayarak yerde oturuyorlar. Birçok kişi tüm Fa çalışma süresi boyunca bu şekilde oturmakta.