Deyimler

  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: Bir İneğe Qin Çalmak

    Uzun bir zaman önce, Gong Mingyi adında bir Gu Zheng ustası varmış. (Gu Zheng, bir çeşit telli geleneksel Çin enstrümanı, aynı zamanda qin olarak da bilinir). Bir defasında, Gong Mingyi bir tarlada qin çalarken yakında otlamakta olan bir inek görmüş, bu ineğin çaldığı müzikten etkilenip etkilenmeyeceğini merak etmiş.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “İnsancıl Olmak Ok Atmak Gibidir”

    Konfüçyüs de şöyle derdi: "Kendine egemen olmak ve kibar olmak!" Kibar bir kişi, insancıl olmaya çaba gösterdiğinde, bütün gücünü bunda yoğunlaştırır, insancıl davranmayı dener. Başarı elde edemezse içine çekilir, suçu kendinde arar. Burada en önemli nokta, kendine egemen olmaktır. İnsan kendine egemense, bir gün bir tanık oluverir.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “Martıları Seven Adam”

    “Martıları Seven Adam” deyimi Çin tarihindeki ünlü filozof Zhuang Zi tarafından yazılan “Zhuang Zi” adlı kitaptan gelmektedir. Eskiden martıları çok seven bir adam yaşarmış. Her sabah gün doğumunda sahile gider, saatlerce martılarla oynarmış. Yüzlerce martı onun yanına gelir ve hiç kaçmazlarmış.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “Kayıp Baltayı Komşunun Oğlunun Çalmış Olmasından Şüphe Etmek”

    Bir gün adamın biri baltasını kaybeder ve komşusunun oğlunun baltayı çalmış olduğundan şüphelenir; çünkü çocuğun her davranışı baltayı onun çalmış olduğu izlenimi veriyordur. Yine bir gün adam kilerinde bir şeyler ararken baltasını bulur. Ve komşusunun oğlunu tekrar gördüğünde, hiçbir şüpheli davranış gözlemlemez.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “Ejderhayı Seven Ye Gong”

    Çin'in İlkbahar-Sonbahar döneminde (M.Ö.722 – M.Ö.481 tarihleri arasında) Chen adında bir beylik vardı. Chen Beyliğinde, Ye soyadlı bir adam varmış. Ye, ejderi çok sevdiği için evindeki kiriş, sütun, kapı, pencere ve günlük eşyalarının hepsine ejder motifi oydurmuş, hatta elbise ve yorganlarına da ejder nakışı işletmiş.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “Ejderha Resmine Son Noktayı Eklemek”

    Güney Hanedanlığı döneminde (M.S. 420-581), Zhang Sengyao adlı büyük bir ressam varmış. Onun çizdiği resimler Tang Hanedanlığının “Ünlü Resimler, 7. Cilt” kitabı içinde yer almaktadır. Sengyao bir gün bir tapınağın duvarına dört ejder çizmiş, ancak ejderlerin gözünü çizmemiş. Görenler Sengyao'ya bunun nedenini sormuşlar.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: "Kişi Kendi Kusurlarını Öğrenince Mutlu Olur"

    “Kişi kendi kusurları işaret edildiğinde mutlu olur.” (聞過則喜, wén guò zé xǐ olarak telaffuz edilir) Bu deyimin kaynağı, Mensiyüs olarak da bilinen, Konfüçyüs doktrininin en meşhur halefi Meng Zi’den (孟子) gelmektedir. Bu deyim, kişinin eleştiriyi severek dinlemesi ve yeni fikirleri açık bir şekilde kabul etmesinden söz etmektedir.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: "Güzel Sözlerle Hataları Gizlemek"

    “Güzel Sözlerle Hataları Gizlemek” (文過飾非, wén guò shì fēi olarak telaffuz edilir), etkili ve güzel sözlerle bir yanlışı doğru olarak göstermek, bir kusuru gizli tutmak veya yanlış yapılan bir işi saklamaktan söz eden bir Çin deyimidir. Bu deyim iki kaynaktan gelir. Birinci parça, Konfüçyüs’ün “Seçme Eserler” kitabından gelmektedir.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “İyi Önerileri Dinlemek, Bir Nehrin Doğal Olarak Kendi Yatağını İzlemesi Gibidir”

    Bu deyim, insanlara iyi önerileri, tıpkı bir nehrin doğal olarak kendi yatağını izleyerek akması gibi tereddüt etmeden yâda direnmeden isteyerek kabul etmesini tavsiye etmektedir. Bu deyim, Çin’in Zhou Hanedanlığının Chun-Qiu dönemindeki bir hikâyeden gelmektedir. Zheng Krallığı, Chun-Qiu döneminde küçük bir ülkedir.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: "Suyun Aktığı Yerde Kanal Oluşur"

    Bir Çin deyimi olan “Suyun aktığı yerde kanal oluşur”, başarının gerekli şartlar yerine getirildiğinde kendiliğinden geleceğini; takıntılı bir şekilde peşine düşmeye gerek olmadığını anlatır. Bu deyim, yazılan bir hikâye ile ortaya çıkmıştır. Hikâye Su Dongpo adlı birinin, arkadaşına yazdığı mektup temel alınarak yazılmıştır.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “Kulağı Kapatarak Çanı Çalmak”

    Çin tarihinin İlkbahar-Sonbahar Döneminden bir hikâyemiz var. Bir hırsız, büyük bir çanı çalmak üzere zengin bir ailenin evine girmiş. Hırsız çanı götürmeye çalışmış, fakat çan fazla büyük olduğundan bunu imkânsız bulmuş. Hırsız eline bir çekiç alıp, çanı birkaç parçaya ayırmak istemiş, böylece taşımanın daha kolay olacağını düşünmüş.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “Hayırsever Kişinin Düşmanı Yoktur”

    “Hayırsever kişinin düşmanı yoktur.” (仁者無敵, rén zhě wú dí), Konfüçyüs’çü doktrinin en tanınmış halefi olan Meng Zi’dan (孟子) gelen bir Çin deyimidir. Meng Zi, hayırsever bir kişi hükümeti yönetenlere şu tavsiyede bulunur, cezalandırma ve ceza kullanımını azaltmak, aşırı vergi toplamamak. Bu yoldan, insanlar kendi ebeveynleri ve ailelerini desteklemek için kendi alanlarında düzgün bir şekilde yol alırlar.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: "Ağacın Altında Yabani Tavşanı Beklemek"

    Song Devletinde bir köylü bir gün tarlalarını biçerken, bir yabani tavşanın şaşkınlık içinde yanındaki otlardan kaçtığını görmüş. Tavşan tarla kenarındaki bir ağaca çarparak yere düşmüş. Köylü tavşanın yanına gidip baktığında hayvanın öldüğünü görmüş. Köylü çok sevinmiş, çünkü hiç uğraşmadan büyük ve yağlı bir yabani tavşan yakalamış olmuş.
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “Kurnaz Tavşanın Üç Mağarası Vardır”

    Qi Hanedanında vezir Meng Changjun'un evinde Feng Nuan adında bir beleşçi varmış. Feng çok akıllı birisiymiş ve Meng tarafından çok beğenilirmiş. Bir gün Feng Nuan, Meng Changjun tarafından alacakları toplamaya gönderilmiş. Feng Nuan, ayrılırken Meng Changjun'e sormuş: "Borçları tahsil edince ne alacağım?"
  • Çin Deyimleri ve Hikâyeleri: “Kuyuda Yaşayan Kurbağa”

    Derin olmayan bir kuyuda bir kurbağa yaşarmış ve yaşamından çok memnunmuş. Bir gün kurbağa, Doğu Denizinden gelen kocaman bir kaplumbağaya şöyle seslenmiş: "Bak, ne kadar mutluyum. Dışarıda gezmek istediğimde kuyudan çıkıp kuyu etrafında zıplarım; dinlenmek istediğimde kuyuda kalırım, kuyu içindeki su da yalnızca bana ait. Neden aşağıya inip beni ziyarete gelmiyorsun?"