Uygulayıcıların Yorumları

Fahui Makaleleri | Tecrübe Paylaşımı | Fa'yı Kavrama | Yeni Uygulayıcılar | Düşünce | Tavsiye | Şahit

  • Shifu Beni Yeniden Kurtardı

    Fa’yı okuyabiliyordum. Shifu’nun konuşmalarını ve yeni jingwenlerini okudum. 2007 senesinde çocuklarım ve diğer akrabalarım benim yeniden doktora muayeneye gitmemi istediler. Ben onlara Falun Gong uygulaması yaptığımı ve Shifu’nun beni koruduğunu ve iyi olacağımı ve hastaneye de gitmem gerekmediğini gidersem bile sadece boşuna para harcamış olacağımızı söyledim. Fakat çocuklarım çok endişelenmişlerdi ve onlarla birlikte hastaneye gitmek zorunda kaldım. Muayene sonuçları her şeyin iyi olduğunu gösterdi. Çocuklarım Dafa’nın mükemmel olduğunu ve Shifu’nun inanılmaz büyük olduğunu hissettiler.
  • Çocukları Hislere Göre Değil, Fa’ya Göre Yetiştirmek

    Ablam ve iki buçuk yaşındaki oğlu birkaç günlüğüne ailemizi ziyarete geldi. Yeğenim çevik bir çocuk ve benim küçük kızım onun geldiğine seviniyordu. Fakat bazen yeğenimin bilincinde bazı kötü hareketler ortaya çıkıyordu ve kızımı yere itip düşürüyor ya da beklenmedik bir anda ayağına tekme atıyordu. Kızım ondan sadece bir yaş büyük olmasına rağmen kendini koruyabilecek durumda değildi ve her seferinde sadece ağlıyordu. Hepimiz onu yumuşak bir şekilde uyarmayı deniyorduk ve olaylar gerçekleştiği anda sinirlenmeme rağmen ana olarak çocuğuma olan hislerim yüzünden durum yine de beni endişelendiriyordu.
  • Falun Gong Uygulaması Yaptığım İçin Çok Mutluyum

    Uzun senelerdir egzersizleri yapıyorum ve uygulama yapınca kendimi kocaman hissediyorum. Egzersizleri yapıp bitirdikten sonra kendimi hafif ve enerji dolu hissediyorum. Önceden hep yoruluyordum, şimdiyse uyumasam bile hep enerji doluyum. Şimdi 60 yaşıma gelmeme rağmen kendimi uygulamaya başlamadan öncesine nazaran daha da genç hissediyorum. Gençliğimde hep hastalıklarım vardı, şimdiyse ihtiyar halimle onlardan kurtuldum. Uygulamaya başlamadan önce sağlık sigortam yetmiyordu, fakat Falun Gong uygulamasına başladığımdan beri tedavilere bir kuruş bile harcamadım ve bu şekilde sigortama dokunmadım.
  • İnsan Hayatı Hakkında Düşünme: Hayat Gemisi Nereye Gidiyor?

    Birkaç sene önce bir arkadaşımla sohbetimizin arasında, hayat yolumuzun gittikçe daraldığını konuşuyorduk, bu konuşmayı çok iyi hatırlıyorum. Günlük hayatımızda çok sık tatsızlıklarla karşılaşıyoruz, üzülüyoruz, çünkü başkalarına rahatsızlık vermek istemiyoruz ve aynı anda başkaları tarafından da incinmek istemiyoruz. Gayet tesadüfi gibi görünen durumlarda ben Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ve Falun Dafa’yı kavradım. Ansızın, onun bu hayatın gerçek manası olduğunu anladım. O, tüm yaşamlara umut getirdi. Kötüleyen kelimeleri ya da sahte gerçeği ve yalanları duyduğumda ben endişelenmiyorum.
  • Geçmişte Hastalıklı, Asabi ve İnsanları Devamlı Üzen Biriydim

    Ben 1998 senesinde Falun Dafa uygulamaya başladım. Uygulamaya başlamamdan önce bende çok ve farklı hastalıklar vardı. Mesela, çok sık aniden çıkan baş ağrısı krizim vardı, baş dönmesi ve bayılmada sık sık yaşıyordum. Hamileliğimin sekizinci ayında göledin önünde çamaşırları yıkarken baygınlık geçirdim ve suyun içine düştüm. Şansıma etraftaki insanlar beni kurtardılar. Aynı zamanda, sarılık hastalığı, jinekolojik hastalıklar ve mide hastalığım da vardı. Bu hastalık sıkıntıları başladığında iştahım kayboluyordu ve birkaç gün yemek yiyemiyordum. Mantar hastalığım da vardı, yavaşça kollarıma kadar da yayılmıştı.
  • Uygulayıcı Arkadaşların Fa’yı Daha da İyi Anlamalarına Yardım Etmek

    Bir uygulayıcı zor duruma düştüğünde ve uzun bir zaman içinde bu durumu atlatamadığında, bir ona yardım ederiz. Yardım etmenin bir yolu da çok çeşitli ve farklı öneriler sunmak. Çoğunlukla bir sürü öneriler (fikirler) kullanılmasına rağmen sonuç pekiyi olmuyor. Aslında, bir uygulayıcıya yükselmesinde yardım edebilecek şey -Shifu’nun Fa’sıdır. Biz o uygulayıcının Fa’yı daha iyi anlamasına yardım etmeliyiz, onu kendi içine bakmaya ve aynı şekilde sıradan insan düşüncelerini gidermeye yönlendirmeliyiz. Ve o zaman o uygulayıcı kötü durumunu geçebilir. Burada, bizim bölgemizde gerçekleşen bir olayı örnek vermek istiyorum.
  • Şeftalinin Tadı

    Karısı uygulama yapmayan bir Falun Gong uygulayıcısının başından geçeni aktaracağım. Bir gün, kocası karısına en sevdiği meyve olan şeftaliden almaya söz vermiş ve çok güzel ve tatlı birkaç tane şeftali satın alıp eve getirmiş. Karısı, “Şeftali ekşi mi yoksa tatlı mı?” diye sormuş. Kocası tatlı diye cevap vermiş. Karısı bunu duyar duymaz, “Tatlı iyi değil, yedikten sonra ağzımın içi yapış yapış olacak.” demiş. Adam, karısının biraz garip olduğunu hissetmiş, çünkü herkes tatlı şeyleri severken, karısının ekşiyi sevdiğini düşünmüş. Kocası gidip tatlı şeftalileri iade etmiş ve onların yerine ekşi şeftalilerden almış.
  • Uygulayıcı Olduğumuzu Hatırlarsak, Farklı Düşünceler Farklı Sonuçlar Yaratır

    Yağmurlu bir günde ablama Shifu’nun 2009 New York Fa Konferansını okuması için götürdüm. O, annemle birlikte yaşıyordu. Kız kardeşime Fa'yı daha itinalı öğrenmesi gerektiğini hatırlattım. Kız kardeşimin kötü yaşam koşulları hakkında konuştuk ve bu zor durum nedeniyle kocasını suçladım. Tembel olduğunu ve ailesi için bile iş aramadığını söyledim. Ona bir sürü şikâyette bulundum. Annem ve babamda bu sohbetin içindeydi ve onlarda yorum yaptılar. O anda Falun Dafa uygulayıcı olduğumu unutmuştum. Bir süre sonra eve gittim. Kısa bir mesafe sonra araba bir çukurda takılı kaldı.
  • Uygulama Ortamı Hakkındaki Düşüncelerim

    Shifu’nun yakın zamanda yayınlanan 2006 Manhattan’daki Fa konuşmasını okuduktan sonra bu zamana kadar benim bulunduğum ortamı, gerçek uygulama ortamı olarak görmediğimi fark ettim. Herhangi bir sorun çıktığında, evde mi ya da iş yerinde mi fark etmeden, ben her zaman onu hızla çözmeye ve işi bitirmeye çalışıyordum. Fakat aynı zamanda, neyle karşılaştığımı ve onun benim takıntılarımdan kurtulmam için yardımcı olabileceğini bile bile, o fırsatı xinxing’imi yükseltmek için kullanmıyordum. Kalan zamanı Fa’yı çalışmak ve üç işi yapmaya ayırmak için sadece problemi mümkün olduğunca hızlı bir şekilde gidermeye çalışıyordum.
  • İnsanları Fa Kurtarıyor, Ben Değil!

    Ben insanlara yüz yüze gerçeği açıklamak için her zaman kendimi engelliyordum ve bu işi hiçbir türlü açık ve onurlu bir şekilde yapamıyordum. Çok sık bu önemli işi gönülsüz yaptığımı hissediyordum. Bunların benim kendimi koruma ve korku takıntılarım yüzünden olduğunu biliyordum. Fakat bu takıntıları yok etmek için sadece insani yöntemleri kullanıyordum. İnsanları ÇKP ve bağlı kurumlarını bırakmaya ikna ederken, sadece ikna yeteneğimi kullanıyordum, yani merhametsiz ve yüceliksiz sıradan bir insanmış gibi hareket ediyordum. Açık konuşursam başkaları için kendimi fedakâr etmek istemiyordum.
  • Yeni Uygulayıcılara Daha Fazla Hoşgörü Gösterilmesi

    Tecrübeli bir uygulayıcı olmam sebebiyle başkalarının benim Fa’yı iyi bilmediğimi düşünmelerinden çekiniyor ve kendi problemlerimi paylaşmak yerine başkalarının yanlışlarını düzeltmeye çalışıyordum. Başkalarının bana daha çok bilen gözüyle bakmasını ve böylece onlara ne yapmaları gerektiğini söyleyen iyi bir uygulayıcı olmayı istedim. Böylece, adeta bir öğretmen gibi onlara hep sorardım: peki, ne haber? Ne yapıyorsun? Sorunun ne? Aslında onlara tavsiyeler vermek istiyordum. Bazen hoşgörü eksikliği sebebiyle onları tam olarak dinlemedim, onlar konuşurken rahatsız olup araya girerek ne yapmaları ya da hatalarının ne olduğunu söylemek için araya girdim.
  • “Yaşam ve Ölüm”den Kaynaklanan “Korku” Konusunu Nasıl Ele Almalıyız?

    Fa’yı elde ettikten ve uygulamaya başladıktan sonra, korku takıntısı ilk karşılaştığım takıntılardan biriydi. Bu takıntı aynı zamanda İran’daki diğer uygulayıcı arkadaşlarım arasında da değişik formlarda görülen bir takıntıydı. Başlangıçta, bu takıntı ile ilgili iyi bir anlayışa sahip değilken, kısa zaman sonra bu takıntı yüzeye çıktı, bu takıntım yüzünden oluşan ihtiyatlı davranışlarım için bir bahane bulmaya çalıştım; fakat uygulama süreci boyunca, farklı durumlar altında iyice düşünerek bu takıntımı farklı görüş açılarından anlayabilmek için zamanım oldu; fakat hala bu takıntının farklı biçimlerinden kurtulamıyordum.
  • Nereye Gidiyoruz

    Herhangi bir sorun bizim bir takıntımızdan kaynaklanıyordur ve biz eğer böyle bir takıntımızın olduğunu bilmezsek sorunun karşıdan kaynaklandığını düşünürüz. Falun Dafa uygulamaya başladıktan sonra hiç haberim olmayan takıntılarımın olduğunu farkettim. Oysa ben çok az takıntımın olduğunu sanıyordum. Bunu farkedemediğim için de zaman zaman başkalarına kızıyor sorunların kaynağını karşıda arıyordum. Eğer içime bakmam gerektiğini öğrenmeseydim farkına varamadığım takıntılarım hayatımda sorunlara yol açmaya devam edecekti. Dolayısıyla sorunların dışarıda olduğunu düşündüğüm için de başkalarına kızıp hiç yoktan karma kazanacaktım.
  • Şimdi İşimi İnsanlarla İlişki Kurmak ve Onları Kurtarmak İçin Bir Fırsat Olarak Görüyorum

    Hazır yiyecek dükkânımı açmak için hazırlıklara başladığımda o bölgede sadece 10 lokanta vardı fakat son beş ayda buların sayısı 100’ü geçti. İlk başta bu durum beni üzdü. Daha sonra düşündüm ki belki de bu durum benim iş hayatında başarı ve para kazanmaya olan takıntımla ilgiliydi. Aynı zamanda bu bölgede yeni işyeri açmak özellikle lokantalar için gittikçe zorlaşmaktaydı. Kendime “belki de tüm olanlar benim takıntılarım ve bürokrasiden nefret etmem, her şeyin hızlı ve kolay olmasını istemem sebebiyle gerçekleşti” dedim.
  • Bana Gülümsemeyi Öğreten Uygulama

    Uygulamayı yaptığımız alana adımımı attığım andan itibaren her defasında bana günlük yaşama dair her şeyi unutturan, birbirinden farklı ve güzel yüzler gördüm, en önemlisi kendimi orada güvende hissettim. Ben henüz çok yeni bir uygulayıcıyım. Falun Dafa üç ay gibi kısa bir zaman diliminde hayata bakış açımı değiştirdi. Falun Dafa ile tesadüfen gittiğim Marina Vista’da (Uygulama alanımız) tanıştım. Her defasında “Kendimi tesadüfen burada buldum” desem de tesadüfün anlamlı bir karşılaşma olduğunu da burada öğrendim. Uygulayıcılar arasındaki dayanışma, yardımlaşma, paylaşım beni Fa’ya daha çok bağladı.