Düşünce

  • Yeminimizi Yerine Getirmeyerek Yazgılı Yaşamlara Zarar Veriyoruz

    Fa-düzeltmesi dönemi gittikçe artan bir hızla ilerliyor ve insan dünyasını düzenleme anına kadar artık çok az kaldı. Yaşamları kurtarmamız için bize ayrılan zaman gittikçe azalıyor. Bir uygulayıcının kendisine sorması gereken en önemli soru şudur: “Bu sınırlı zaman içinde görevimizi nasıl yerine getirebiliriz ve daha fazla yaşamı kurtarabiliriz?” Bazı uygulayıcılar çok sıkıntı ve acılardan geçtiler. Onlar zamanın çok yavaş geçtiğini düşünüyorlar ve Fa-düzeltmesi döneminin sonunun çabuk gelmesini umut ediyorlar. Ancak, eğer her şey şimdi biterse, bizler gereken standartlara ulaştık mı, bunu hiç düşündünüz mü? Biz kendi Tanrısal Dünyamıza geri dönebilecek miyiz?
  • Yanılsamalar

    Şöyle bir hikâye duymuştum.Bir zamanlar bir karı koca varmış ve ikisi de uygulayıcıymış. Karı koca sıradan insan toplumu içinde ve olağanüstü yetenekleri kapalı şekilde uygulama yapıyorlarmış. Onlar sürekli kendilerini geliştirmişler ve uygulamadaki seviyelerini hep yükseltmişler. Sıradan insanlar ise onları iyilerin içinde en iyisi olduklarını söyleyerek överlermiş. Aradan birkaç sene geçtikten sonra bu çiftin çocukları olmuş. Çocuk çok sağlıklıymış ve hiçbir zaman hastalanmamış. Çok şirin bir çocukmuş ve herkes de onu severmiş. Çift çocuğa iyi bakmalarına rağmen, hiçbir zaman uygulamalarındaki çabalarını gevşetmemişler.
  • Temiz Kalplilik ve Kurnazlık

    Uygulayıcılar arasında anlaşmazlıklar oluştuğuna dair haber aldığımda buna inanamadım. Uygulayıcılarla hep iyi iş birliği yapardım, hepsiyle ilişkim temiz kalpli, açık ve samimiydi. Ben: “Neden uygulayıcılar kalplerini açık tutamıyorlar ve düşüncelerini bu şekilde paylaşmıyorlar?” diye düşündüm. Olumsuz durumlar ortaya çıktığında çok sık olarak şöyle söylerdim: “Haydi, her uygulayıcının iyi taraflarına bakalım.” Eğer uygulayıcı da olumlu taraflar buluyorsam üzülmüyordum. Tek bir uygulayıcıyla bile anlaşmazlık yaşamadım ve ortaya olumsuz durumun çıktığı her seferinde kendi içime baktım. Yaşadığım her gün için mutluydum.
  • Duygular ve Şeytani Engeller Hakkında

    Geçenlerde duygularla alakalı bir sınavla karşılaşmıştım. Shifu bizlerle önceden belirlenmiş bağı olan yaşamları kurtarmamız için yanımıza getiriyor. Bir arkadaşım bana, uzun zaman önce kısa süre görüştüğüm uygulayıcı olmayan bir kişinin iletişim bilgilerini gönderdi. İnternetteki kişisel sayfasında onun fotoğraflarını yeniden görünce -kalbimde henüz genç bir kızken hissettiğim bir şeyi hissettim. Kendime, onunla yeniden bir araya gelmemizin nedeninin benim onu ve temsil ettiği sayısız yaşamı kurtarmak olduğunu kendime hatırlattım. Bu doğrultuda, detaylı ve düzeyine uygun bir şekilde ona gerçeği açıkladım.
  • İnsani Düşüncelerinizin Size Engel Olmasına İzin Vermeyin

    Ben birkaç defa tutuklandım ve 610 Ofisi ajanları ve polisler tarafından zorunlu çalışma kamplarına gönderildim. Sağlık durumum zulüm yüzünden kötüleşmişti ve ailem benim zorluk ve polisler tarafından baskı gördüğümü fark ettiklerinden acı çekiyordu. Benim tutuklu kalmam, arkadaşlarımın ve meslektaşlarımın benim kötü bir insan olduğumu düşünmesine neden oldu. Bu yüzden onlara Falun Gong ve zulüm hakkındaki gerçeği anlatmaya çalıştığımda beni hiç dinlemiyorlardı. Bu yüzden ikinci kez zorunlu çalışma kampından çıktığımda Dafa işlerini yaparken artık çok daha dikkatli olmaya çalışıyordum.
  • Aşırı Pişmanlık ve Üzüntü Aynı Zamanda İnsani Görüşlerdir

    Son zamanlarda web sitesi üzerindeki tecrübe paylaşım yorumlarını okurken bir şeylerin yanlış olduğunu hissettim. Bazı uygulayıcılar, insanlarla yüz yüze gelip gerçeği anlatamadıkları için derin bir pişmanlık ve üzüntü duygusu yaşadıklarını bildiriyorlardı. Hatta bazıları bu duygulardan uzun zaman kurtulamıyorlardı. Benim anlayışıma göre o pişmanlık ve üzüntü (vicdan azabı) duyguları aynı şekilde sıradan insani duygulardır. Biz Fa’yı açık bir şekilde anlayabiliyoruz, o zaman o duygulardan da kolayca kurtulabiliriz. Benim anlayışım şu şekilde, Dafa uygulayıcıları yüksek bir yolda yürüyen Shifu’nun öğrencileridir.
  • Shifu’ya Kutlama Kartları Gönderme Boş Bir Jest Olmamalı

    Shifu’ya kutlama kartları gönderme konusunda uygulayıcı arkadaşlar, lütfen kendi insani düşünceleriniz engeller yaratmasına izin vermeyiniz. Shifu’ya gerçek kalbinizi gösteriniz, sadece kelimeler bile kötülüğü yok etmek ve ve Fa’yı desteklemek için büyük önem taşıyabilirler! (Tabii ki de uç noktalara gitmemeliyiz ve bir sürü fotoğraf çektirerek ve çok emek gerektiren ve karmaşık kutlama kartları hazırlayarak takıntı oluşturmamalıyız. Bu Shifu’nun istediği şey değil. Eğer biz kendini meşhur etmeye heveslenirsek, o değerli zaman parçasını, yaşamları kurtarmak için harcamanın yerine, boşuna kaybetmiş oluruz.).
  • Kendi İçine Bakmak ve Uygulayıcıların Olumlu Taraflarına Önem Vermek

    Uygulayıcılar uzun zamandan beri birbirlerine kendi içine bakma konusunu hatırlatıyorlar. Geçenlerde bende kendimde ciddi eksikliklerin olduğunu fark ettim. Başkaların eksikliklerine çok fazla odaklanmış durumdaydım. Çok sık olarak şu şekilde düşünürdüm: “Bu uygulayıcının çok fazla eksikliği var” veya “Bu uygulayıcının hala çok fazla sıradan insani kavramları var.” Aslında, o uygulayıcıların çoğu Fa’yı onaylama ve gerçeği açıklama işinde bana göre daha iyi hareket ediyorlar. Ben xiulian uygulamasının gerçektende kendini geliştirmek –değiştirmek- olduğunu anladım. Başka uygulayıcılara bakarken, dikkatimizi onların olumlu taraflarına yöneltmeliyiz.
  • Tek Düşünce Arkasında Ne Taşıyor?

    İnsanlar şöyle diyorlar, “Diş ağrısı hastalık değil. Yeni ağrımaya başladığında o kadar dayanılmaz oluyor ki, insan o ağrı yüzünden adeta yaşamak istemiyor.” Bir uygulayıcı geçenlerde, ihtiyar olduğunu ve sadece birkaç tane dişi kaldığını ve onların da sallandığını, erken ya da geç mutlaka döküleceklerini anladığını söyledi. Bana göre bu düşünce yanlıştı. Kendimi tanıtayım. Yaşım 60’ın üzerinde. Birkaç dişimi kaybettim ve geriye sadece birkaçı kalmıştı, onlar da sallanıyorlardı. Normalde çoktan dökülmeliydiler. Uygulayıcı olduğum için, uygulama sürecinde gençleşiyorum ve dişlerim dökülmemeliler.
  • Eleştiriyi Kabul Edemeyen Takıntılarımız

    Bazı uygulayıcılar arasındaki genel bir durum var –onlar eleştirildiklerinde öfkeleniyorlar. Bazıları sabırlı, fakat eleştiri duymak istemiyorlar. Bazı uygulayıcılar iyi uygulama yapanları dinliyorlar ama hala birçok takıntısı olan yâda saygı duymadıkları uygulayıcılardan gelen eleştirileri dinlemeyi reddederler. Onlar düşüncesi, “Kendini hala iyi değilken beni nasıl eleştirirsin?” Falun Gong’u uygulayan bir sınıf arkadaşım başka bir şehirde yaşıyor. İkimizde benzer geçmişlere ve sosyal seviyelere sahibiz. Ona Falun Gong’u tanıtmadan birkaç yıl öncesinde Falun Gong’u uyguluyordum. Ona takıntılarını gösterdiğimde söylediklerimi dinler ve problemleri hemen düzeltir.
  • Evrenin Ruhu

    Ruh, soyut bir kavram gibi gelebilir. Gerçekte ise, bir insanın ruhunun temel özelliği –merhamettir. Bu bir insanın başkalarına karşı merhametli davranması gerektiği, fedakârlığı bilmesi ve kendi çıkar veya kayıplarına odaklanmaması gerektiği anlamına gelir. Bu tür insanlar, genellikle, asil karakterli insanlar olarak kabul edilir. Fa sayesinde bizler, insan vücudunun aslında küçük bir Evren olduğunu biliyoruz. O halde, eğer bir uygulayıcı giderek Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’ye uyum sağlayabiliyorsa ve sıradan bir insanın seviyesinin ötesine yükseliyorsa, o zaman onun küçük evreni ne tür bir ruha sahip oluyor?
  • Neyi Bırakamıyoruz?

    Bugün bir uygulayıcı arkadaşın yazdığı makaleyi okurken karışık duygular içerisindeydim. Kendime bakınca, bu uygulayıcı ile kendimi mukayese etmemeliydim. Ben genellikle başkalarının zayıf noktalarını görür ve kendimi geliştirmeyi unuturdum. Gerçekten başkalarının kusurları hakkında ne yapabilirim? Bu yüzden diğer kişi yanlış ve ben haklı olsam bile ne olur? Hepimiz kendimizi gelişmiyor muyuz? Bizler henüz sıradan insan düşüncelerini aşamadık, çünkü Fa’yı çalışmada yeterince çabalı değiliz. Bu boşluklar genellikle onun üzerine yeterince odaklanmadığımızda ve sorumluluklarımızı ve yeminlerimizi unuttuğumuzda meydana gelmekte.
  • Başka Uygulayıcıların Takıntıları Bana Dokunduğunda

    Ben kaynanamla beraber oturuyorum, ikimiz de uygulayıcıyız ve aynı Fa okuma grubuna katılıyoruz. Fakat buna rağmen birbirimizle çok kötü işbirliği yapıyoruz veya daha doğrusu, birbirimizle işbirliği hiç yapamıyoruz. Bizi tanıyan uygulayıcı olmayan insanlar eğer dışarıdan bize bakarlarsa hiçbir zaman ikimizin iyi uygulama yaptığımızı söylemezlerdi. İkimizin durumunun Dafa’ya da olumsuz yansıdığının farkına vardım. Ben bu durumdan dolayı çok endişeliydim. Fa’yı onaylamak için onunla işbirliği yapmak ve Tek Beden olmak istiyordum. Bizim aramızdaki tek sorun sadece hiçbir şeyde aynı fikirde olmamamızdı.
  • Yaşamın Değeri

    Falun Dafa’yı uygulamaya başlamadan önce, yaşamın sadece her canlının, doğum, yaşlılık, hastalık ve ölümü takip ettiği varlığın bir formu olduğuna. Benim yaşam anlayışım güçlü bir şekilde değişti. Şimdi biliyorum ki, her yaşam formunun kendi kaynağı ve yönü olduğu düşünülürse, prensipte yaşamın sonu yok. Düşük seviyede olan yaşamlar reenkarnasyon döngüsüne tabii, fakat yüksek seviyedeki yaşam formu sonsuza kadar kendi dünyalarında yaşıyorlar. Uygulayıcılar kendilerini geliştirme (xiulian) yolunda ve kendi gerçek doğalarına geri dönüyorlar. Bu o kadar muhteşem ve harika bir süreçtir.
  • Temiz Bir Kalpten Çıkan Sözler Başkalarının Kalbini Derinden Etkileyebilir

    Biz çok sık olarak anlaşmazlıklar ile karşılaşıyoruz: iki uygulayıcı gerçeği açıkladıklarında, ikisi de hemen hemen aynı sözleri kullanmalarına, aynı zamanı harcamalarına rağmen etkisi çok farklı oluyor. Örneğin, bir uygulayıcı bir kişiye gerçeği açıklamak için yeterince fazla zaman harcayabilir, fakat karşısındaki insan onu dinlemeden durabilir, aralarında bir engel hisseder ve tartışabilir hatta uygulayıcının anlattıklarına karşı çıkabilir. Bir başka uygulayıcı ise hiçbir özel yöntem ve çaba katmadan sadece birkaç kelime söyleyerek karşısındaki insanı tamamıyla hazırlıklı ve bilinçli bir şekilde ÇKP üyeliğinden geri çekilmeye ikna edebillir.