Düşünce
-
Unutulmayacak Bir Sahne
2010-11-26Ben Falun Gong uygulamasına 1997 senesinde başladım. O zamanlar kendimi geliştirmeyi ve uygulamayı büyük bir çabayla yapıyordum, o yüzden zihnim ve bedenim çok hızlı temizlendi. Kendimi dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyordum. Ama azimle devam edemedim ve 20 Temmuz 1999’da zulüm başladıktan sonra yavaş yavaş uygulamada gevşedim. Diğer uygulayıcı arkadaşların üç işi çok iyi yaptıklarını okuduğumda çok utanıyordum ve kendi eksikliğimi doldurmak istiyordum. Fakat Shifu’nun ilahi gücü ile bana defalarca hatırlatmasına rağmen günden güne umudumu kaybediyordum. -
Kusurlu Hissinden Kurtulmak
2010-11-26Daha küçük yaşlarımdan itibaren iyi bir eğitim aldım, birçok kitap okudum ve nasıl doğru bir insan olunması gerektiği ile ilgili birçok prensiple tanıştım. Ben hep yüksek ahlaklı iyi bir insan olmak istedim ve o yüzden kendime yüksek kurallar koydum. Fakat hayatımda zor geçen yaşlarımda başkalarının eleştirdiği hareketler yaptığım için kendimde kusurlu hissi oluştu. Ayrıca kendimi gerçek yolumdan kaydığım için affedemiyordum; uygulamaya başladıktan sonra uygulayıcılar için doğru olmayan cinsel ilişkilerim vardı. Ben davranışlarıma karşı herhangi bir bahane arayışında değilim. Ne kadar bahanen olursa olsun aslında bu tür hareketler olmamalı. -
Uygulama Tecrübem
2010-11-22Bakış açımdan, takıntı veya istek -bu bir gerçek yaşamdır ve şekil olarak kaplumbağaya benziyor. O yaşam insanın göğüs kısmında oturuyor. İnsanın istekleri çoğaldıkça o büyüyor ve insanın istekleri azaldıkça o küçülüyor. Kendine ait takıntılarından kurtulmak çok zordur. Biz o takıntıları uygulama yoluyla giderebiliriz. Bazen, kaplumbağaya benzeyen o yaşam çok fazla büyüyebiliyor -insanın kendisinden bile büyük olabiliyor- ve o zaman insan yorgunluk hissediyor. O küçük ise insan daha da az yoruluyor. O yaşam hem uygulayıcı olmayanlarda hem uygulayıcı olanlarda da var -sadece herkeste farkı boyutlarda. -
Fa İçin Gelmek
2010-11-19İnsan toplumunda acaba insanların ne kadarı neden burada olduklarını düşünüyorlar, özellikle bu kritik dönemde? Üç bin senede bir açan Udumbara çiçeği neden şimdi açtı? Neden “Çin Komünist Partisinin Ölümü” Çin hiyeroglifleri ile kendiliğinden Çin’deki bir dağda oluştu? Neden o kadar çok, doğal ve insan yapımı felaketler şimdi gerçekleşiyor? Neden hayat o kadar kırılgan? Neden?...Bu makaleyi her insanın bilen tarafı anlayabilir. Uzun seneler şekil değiştirdikçe insanın gerçek doğası yavaşça kayboluyor ve insanlar bu insan dünyasındaki yanlış ve kirli şeylere heveslenmeye başlayıp değerli sayarak onları sahip olunacak hedefler kabul ediyorlar. -
Daha Çabalı Olmak
2010-11-15Bu yıl iş yerindeki çalışma grubumuzda bilimsel bir araştırma projesi sırasında bazı zorluklar ortaya çıktı. Birincisi, aşamadığımız teknolojik bir dar boğazın oluşuydu. İkinci zorluk, projenin katılımcılarının çalışma şartlarının iyi olmamasında oluşuyordu. Grubumuzun müdürü eğer hedefimize ulaşamazsak grubun dağılacağını söyledi, biz maaşımızı geri iade etmek ve işten ayrılmak zorunda kalırdık. Ben bu işte ön faaliyet durumunda olmasam bile söylenenler beni de etkiliyordu. Eğer grup dağılırsa ben de işsiz kalırdım. Fa bakış açısından ben, çevremin benim uygulamamla sıkı sıkıya bağlı olduğunu anlıyordum. -
Bizim Doğru Düşüncelerimiz Nerede?
2010-11-12Bizim uygulama grubumuzda yaptığımız konuşmalar sırasında bir uygulayıcı şu soruyu öne sürdü: “Bizim doğru düşüncelerimiz nerede?” Bu gerçekten iyi bir soruydu. Biz uygulamamızda davranışlarımızın iyi olduğunu hissediyorduk. Oldukça çabalıyorduk, ama zulme uğradığımızda ve beklemediğimiz bir anda zorluklarla karşı karşıya kaldığımızda, bir panik durumuna düşüyorduk ve çaresiz kalıyorduk. Ondan sonra kötülük bizi takip etmeye başlıyordu. Dafa uygulayıcılarının doğru düşünceleri, tanrısal düşüncelerdir. Bizim doğru düşüncelerimiz kaybolduğunda, tanrısal düşüncelerimiz de aynı şekilde kayboluyorlar. -
Başka Kişiyi Affedebilmek Kişinin Egosundan Vazgeçme Sürecidir
2010-11-08Son zamanlarda, karımda büyük bir değişim olduğunun farkına vardım -bir şeyi yanlış yaptığımda veya kulak tırmalayıcı bir laf söylediğimde, o hep beni affedebilir hatta yanlışlığımı işaret ederken bile özellikle çok nazik ve yumuşak bir şekilde yapıyor, yani kısaca, karımın davranış tarzı ve konuşma şekli tamamen farklılaştı. Ona bu kadar büyük bir değişikliği nasıl becerebildiğini sorunca, bana, “Shifu yakın zamanlardaki birkaç yeni Fa öğretisi içinde bu konudan oldukça bahsetti, bu durumda eğer hala eskisi gibi devam edersem nasıl olabilirim ki?” diye cevapladı. “Bugünler ‘Başka kişiyi affetmek egodan vazgeçme sürecidir’ cümlesi sürekli aklıma geliyor.... -
“Hiçbir Şey İsteme, O Zaman Her Şeyi Elde Edersin”
2010-11-05Biz kendimiz ile ilgili herhangi bir çıkara takıntılı olamamalıyız. Mükemmel sonucu ne kadar fazla istersek, sonuç o kadar fazla tersine gidecektir. Her şeyi herhangi bir güçlü takıntı duymadan yaptığımız sürece ve “ben”imize takıntımız olmadığı sürece, bize ait olması gereken her şeyi elde ederiz. Biz bir problemle veya talihsizlikle karşılaştığımızda, bu doğrudan bizim insani takıntılarımızla alakalıdır. Herhangi bir takıntıyla karşılaştığımızda, biz hemen onun farkına varmalı ve onu gidermeliyiz. Biz uygulayıcılar, uygulayıcıların yapması gereken şeyleri yapmalıyız ve bunun dışındaki hiç bir şeye bağlanmamalıyız. -
Dafa Uygulayıcılarının Birbirileriyle İşbirliği Yapmaları Diğer Alanlardaki Yansımasını Gözlemlerken
2010-11-05Ben ortamın temizlenmesinin önemini anladım, çünkü meditasyon yaparken evrenin görünümünü gördüm. Sayısız, farklı çeşit, renk ve parlaklık seviyesinde ışınlar uygulayıcının xinxing seviyesine ve düşüncenin oluştuğu bölgeye bağlı olarak kesişiyorlar. İyi bir uyum içinde olan bölgedeki uygulayıcıların ışınları düzenli, zarif Fa’nın gücünü yansıtıyor, o olağanüstü bir güç ile dolu. Kötülük genelde onun yanına yaklaşmaya korkuyor, yaklaşmaya cesaret eden kötülükler ise anında yok oluyorlar. Fa’nın gücü her türlü kötülüğü yok etme gücüne sahip. -
Şehvet ve Arzu Takıntılarının Yarattığı Tehlike Hakkında
2010-11-01Uygulayıcı A ve B daha yeni evlenmişlerdi, fakat tutuklandılar ve hapsedildiler. Onlar, zulmü Fa-Zhen-Nian yaparak durdurmaya çalışan dört uygulayıcıyla birlikte alıkonuldular. Yaklaşık 10 günden fazla yoğun bir şekilde Fa-Zhen-Nian yaptılar. Buna rağmen uygulayıcı A ve uygulayıcı B kendi romantik bağlarına kapılarak Fa-Zhen-Nian yapmadan oyalanmaya başladılar. En sonunda kötülük bu takıntıyı kullandı, bu da onların uygulamalarına çok büyük zarar verdi. Uygulayıcıların tecrübe paylaşımı sırasında bunun gibi bir takıntı konusu açıldığında, Göksel Gözü açık olan uygulayıcılardan biri diğer alanda neler gördüğünü anlattı. -
Teknik Sorunları Çözmek İçin İnsan Mantığını Kullanmayınız
2010-11-01Birkaç sorunun üzerinde çalıştıktan sonra, uygulayıcıların teknik sorunlar ortaya çıktığında onu çözmek için sadece insani düşünceleri kullanmamaları gerektiğinin farkına vardım. İki gün önce bilgisayarıma şifreli bir programı kurdum. Kurma sürecini bilmediğim için adım adım talimata göre ilerliyordum. Fakat birkaç denemeden sonra bile bunu başaramadım. Akşam saat 18.00’den gece yarısına kadar birkaç defa bilincimde işlemi biraz durdurup oturup Fa’yı okumak düşüncesi geçiyordu. Fakat bunu yapmadım. Daha sonra, rekabete ve tartışmaya olan hevesimin, sıradan insanların teknik yeteneklerine ve kendimi kanıtlama gibi takıntılarımın olduğunu fark ettim. -
Shifu’ya ve Fa’ya Ne Durum Olursa Olsun İçtenlikle İnanmak
2010-10-29Diş ağrım altı aydan uzun bir süredir devam ediyordu. Fa-Zhen-Nian yapmaya ve nedenini kendi içimde aramaya devam ediyordum. Bu durum benim konuşmamı kontrol etmem gerektiğine dair gerçekten de bir ima mıydı? Duygusallığa mı takıntılarım vardı? Üç işi kötü mü yapıyordum? Ben bir sürü takıntımın farkına vardım ve Fa’yı takip ederek tüm gücümle büyük başarıya ulaşmaya çabalıyordum, fakat durumum az da olsa düzelmedi. Geçen ay içinde durumum daha da kötüleşti. Soğuk veya sıcak su içtiğim fark etmeksizin dişlerim korkunç bir şekilde ağrıyorlardı. Sebze bile yiyemiyordum. -
Her Bir Uygulayıcının Ufak Adımı, Tek Beden İçin Büyük Bir İlerleme Demektir
2010-10-29Bugün genç bir uygulayıcıdan şu kelimeleri duydum: “Her birimiz bir adım ilerlediğimizde, bu bütün olarak hepimiz için ileriye doğru kocaman bir sıçrayış demektir. Geri adım attığımızda da aynı şekilde, hepimiz için geriye kocaman bir atlayış demektir.” Bu duyduklarım bana, bölgemizdeki Fa’yı onaylama durumunu hatırlattı. Fa’yı okuduktan sonra hepimiz bölgemizdeki kötülüğü açığa vurmanın öneminin farkına vardık. Her bir uygulayıcı korku takıntısını yenip ileriye doğru adım attı. -
Zenginlik
2010-10-22Herkes zengin olmak ister. Ay’ın altında herhangi bir zenginliğe ihtiyaç duymayan hiç kimse yoktur. Fakat biz onun hayatımızı yönetmesine veya yıkmasına izin veremeyiz. Eğer zenginliğiniz dağlardan fazla olduğunda bile inat etmeye ve cimri olmaya devam ederseniz ufak bile olsa herhangi bir zararı kaldıramadığınızda, kendi başarınızın tadını çıkaramazsınız. Eski bir Çin atasözü: “Servetinizle ne kadar çok cimri olursanız Tanrılar bir o kadar kutsama için yanınıza gelmek istemez” der. Ayrıca, para ve zenginlik -harici bir şeydir. Siz maddi zenginliğinizi doğarken yanınızda getiremediğiniz gibi öldükten sonra da götüremezsiniz. -
Arzular, Bir Uygulayıcıyı Mahvedebilir
2010-10-18Evrenin Fa-düzeltmesi sona yaklaştı, Dafa’yı harap etmeye çalışan ve Dafa uygulayıcılarına zulüm yapan şeytani yaşamlar ve faktörler de yok edilecek. Bu en kritik son zaman içinde, her uygulayıcının kendisinde hala insan dünyasına bağlı arzularından vazgeçmeye daha da fazla önem vermesi gerekir. Arzular, sıradan bir insanın bu dünyada peşinden koştuğu tüm kovalamaları için genel bir kavramdır. Bir xiulian uygulayıcısı ise sıradan insanlar arasından daha yüksek bir seviyeye ulaşma yolunda ilerleyen yeni bir yaşamdır. Burada bahsetmek istediğim, karşı cinse karşı hala arzuyla dolu Dafa uygulayıcıları için bu süreç çok tehlikeli olacaktır!