Antik Hikayeler

  • Eski Çin Edebiyatı: Çin'in Dört Büyük Klasik Yapıtından "Kızıl Köşkün Rüyası”

    18. yüzyılın ortası, Qing hanedanının Qianlong İmparatoru’nun yönetimindeki Çin’in refah dönemiydi. Ancak bu dönemde Çin edebiyatında feodal toplumun çöküşünün sinyalini veren hassas bir uzun roman ortaya çıktı. Bu roman, Cao Xueqin’in kalem aldığı “Kızıl Köşkün Rüyası”ydı. “Kızıl Köşkün Rüyası”, Çin’in klasik romanlarının şaheseri olarak kabul ediliyor. Cao Xueqin’in bu seçkin eseri yaratması, olağanüstü yeteneği ve kültürel birikiminden çok, son derece zengin olan ailesinin çökmesiyle son derece yoksul bir duruma düşmesiyle ilgili yaşam tecrübesinden kaynaklandı. Cao Xueqin’in dedesi, imparator Kangxi’nin güvenini kazanmış üst düzey bir devlet memuruydu.
  • Eski Çin Edebiyatı: Çin'in Dört Büyük Klasik Yapıtından "Üç Krallığın Öyküsü"

    Çin'in klasik edebi yapıtlarından söz edilirken akla öncelikle en ünlü 4 yapıt gelir. Bu yapıtlar şunlardır: Üç Krallığın Öyküsü, Bataklık Kahramanları, Batıya Yolculuk ve Kızıl Köşkün Rüyası. Bugüne kadar korunan ve hala ilgiyle okunan bu 4 romanın kendine özgü özellikleri vardır. 3. yüzyılda Cao Cao, Liu Bei ve Sun Quan'ın yönetiminde Wei, Shu ve Wu adlı Üç Krallık vardı. Bu Üç Krallık arasında sık sık siyasi ve askeri çelişkiler ve mücadeleler yaşanıyordu. İşte, Üç Krallığın Öyküsü konu olarak, o dönemde meydana gelen bu çok karmaşık, fakat özgül özellikleri olan siyasi ve askeri çatışmaları alır.
  • Antik Çin Hikâyeleri: Drama Üstadı Li Yu

    Çin’in binlerce yıl süren eski edebiyat tarihinde, çok sayıda tanınmış şair, piyes yazarı ve romancı ortaya çıktı. Ancak piyes yazarlığı ve yönetmenliği, drama teorisyenliği ve roman yazarlığını bir arada bulunduran kişi ise çok azdı. Çin’in eski tanınmış edebiyatçı Li Yu işte bu nadir bulunan kişilerden biri. 1610 yılında Çin’in Ming hanedanı döneminde dünyaya gelen Li Yu, 30 yaşındayken, hanedan değişimine rastladı. Çin’in son feodal imparatorluğu olan Qing’in, silah zoruyla Ming’in yerine geçmesi, toplumda ciddi kargaşanın yaşanmasına yol açtı ve bu süreç onlarca yıl sürdü. Li Yu, işte böyle bir kargaşada yaşamını geçirdi ve 1680 yılında öldü.
  • Antik Çin Hikâyeleri: Tao Yuanming ve Pastoral Şiirleri

    Tao Yuanming, diğer adıyla Tao Qian, 4. yüzyıldaki Doğu Jin hanedanı döneminde yaşayan büyük şair. Çin’de pastoral şiirlerin öncüsü olan Tao Yuanming, ömrü boyunca sade bir hayat yaşadı ve doğaya büyük sevgiyle baktı. Tao Yuanming, gururlu, sade ve dürüst karakteriyle Çinli aydınları hayran bıraktı. Tao Yuanming’in dedesinin babası Tao Kan, Doğu Jin yönetiminin kuruluşunda büyük emeği geçen biriydi, dedesi ve babası da devlet memuruydular. Sekiz yaşındayken babasının ölümü nedeniyle Tao Yuanming ve ailesi günden güne yoksul bir yaşama girdi. Tao Yuanming, genç yaşlardan itibaren atalarını örnek aldı.
  • Antik Çin Hikâyeleri: Doğuştan Şair ve Yazar Su Shi

    Su Shi, 1037-1101 yılları arasında yaşamış tanınmış Çinli edebiyatçıdır. Diğer adı Zizhan olan ve kendini Dongpo Jushi olarak adlandıran Su Shi, Çin’in güneyindeki Sichuan eyaletine bağlı Meishan’da doğdu. Babası, dönemin tanımış klasik edebiyat ustasıydı. Su Shi, ailesinin etkisiyle çocukluğundan itibaren büyük işler yapmaya karar verdi. Devlet memurluğu yaşamına atıldıktan sonra Su Shi, ülkeyi barışa ve refaha kavuşturmayı amaçlayan reformlara gönül verdi. Su Shi, gerek yerel yöneticiyken, gerekse saray memuruyken hep reform yanlısı bir tutum izledi. Ancak doğuştan dürüst olan Su Shi, hükümetteki yolsuzluklara yaptığı açık eleştiriler...
  • Antik Çin Hikâyeleri: “Şiir Dehası” Du Fu

    Çin edebiyat tarihinde “Li ve Du”, Tang hanedanı dönemine ait (618-907) şiirin zirvesi olarak kabul ediliyor. “Li” dünyaca ünlü “Şiir Perisi” Li Bai’ydi ve “Du” da “Şiir dehası” olarak adlandırılan Du Fu’ydu. 712 yılında doğan Du Fu, ünlü şair Du Shenyan’ın torunudur. Du Fu, hem zeki, hem de çalışkan bir çocuktu. Bir bilgin ailesinin çocuğu olan Du Fu, 7 yaşındayken şiir yazabiliyordu. Biraz büyüyünce de hat sanatı, müzik, resim gibi sanatlara, ata binmeye, kılıç kullanmaya, zekâsı ve yetenekleriyle yatkındı. 19 yaşında, kendisine güvenen ve oldukça hırslı olan Du Fu, ülkeyi gezerek, özgür ve romantik bir yaşam geçirmeye başladı.
  • Antik Çin Hikâyeleri: “Dâhi Şair” Li Bai

    Çin’in Tang hanedanı dönemindeki en tanınmış şairlerden biri olan Li Bai (701-762), olağanüstü özgüveni, bağımsız karakteri ve romantik ruhuyla bilinir. Li Bai’nin memleketi bugünkü Çin’in Gansu eyaletindedir. Li Bai’nin ailesi ve doğum yeri ise şimdiye kadar sır olarak kalmış durumda. Yazdığı şiirlerden, zengin ve bilgili bir ailenin çocuğu olan Li Bai’nin küçük yaşından itibaren, çeşitli kitaplar okuduğunu ve çok da iyi kılıç kullandığını öğreniyoruz.
  • Eski Çin Edebiyatı: Tang Hanedanı Dönemindeki Şiirler

    Çin klasik şiiri, zirve noktasına Tang hanedanı döneminde ulaşmıştır. Ekonominin refah içinde, toplumun istikrarlı olduğu bu dönemde kültür ve sanat konusunda da son derece büyük başarılar kaydedildi. Tang dönemindeki şiirin gelişme süreci, şu dört aşamayı kapsıyor: Tang hanedanının ilk dönemi, zirveye ulaşma dönemi, orta dönemi ve son dönemi. Tang hanedanının ilk döneminde (618-712), “dört üstat” olarak tanılan Wang Bo, Yang Jiong, Lu Zhaolin ve Luo Binwang, Çin şiirlerindeki düzenli oluşum için temel attılar ve Tang hanedanı dönemindeki şiirler de böylece kendi özelliklerini göstermeye başladı.
  • Antik Çin Hikâyeleri: Çin Tarihindeki Büyük Şair Qu Yuan

    Qu Yuan, binlerce yıldır Çin’de en sevilen şairdir. Qu Yuan’ın yaşadığı Savaşan Devletler dönemi, çok sayıdaki krallıklar arasında sürekli savaşların yaşandığı bir kaos dönemiydi. Qi ve Chu, dönemin en güçlü iki krallığıydı, diğer 10’dan fazla küçük krallık ise bu iki krallığa bağımlıydı. Soylu bir aileden olan Qu Yuan, Chu Krallığı yönetimindeki üst düzey bir yetkiliydi. Qu Yuan, sahip olduğu zengin kültürel birikim ve dış temaslarla ilgili seçkin beceriler nedeniyle Chu Kralı’nın beğenisini ve güvenini kazandı. O dönemdeki bütün krallar ve soylular, yetenekli insanların kendilerine hizmet etmelerini sağlamaya çalışıyorlardı, dolayısıyla Çin toplumunda bilgi ve...
  • Eski Çin Edebiyatı: Çin’in İlk Şiir Antolojisi "Shi Jing"

    Çin’in ilk şiir antolojisi olan Shi Jing (Şiir Klasiği) M.Ö 7. yüzyılda ortaya çıktı. Shi Jing, destan, mizahi şiirler, öykülü şiirler, aşk şiirleri, savaş şiirleri, övgü şiirleri, mevsim şiirleri ve çalışma şiirleri gibi her çeşit şiirin koleksiyonudur. Shi Jing, tek bir şairin eseri değildir, tarihsel olarak da, Antik Yunan “Homeros Destanı”ndan yüzlerce yıl eskidir. Çin tarihindeki ilk şiir antolojisi olan Shi Jing’de, Batı Zhou hanedanının ilk döneminden (M.Ö 11. yüzyıl) İlkbahar ve Sonbahar döneninin ortalarına (M.Ö 7. yüzyıl) kadar yaklaşık 500 yılı aşkın süredeki 305 şiir yer alıyor. Shi Jing, “Feng”, “Ya” ve “Song” olmak üzere üç bölüme ayrılıyor.
  • Antik Çin Hikâyeleri: İpekböceği Yetiştirme Tekniği Batı’ya Nasıl Ulaştırıldı?

    Çinliler, ipekböceği yetiştirme tekniğinin bundan 5 bin yıl önce Çin milliyetinin atalarından Huang Di’nin Yuan cariyesi olan Luo Zu tarafından öğretildiğine inanırlar. Çin’in ilk yazısı olarak kabul edilen Jiaguwen’da ipekböceği, dut ağacı, ipek iplik ve ipek kumaş ile ilgili kelimelere rastlanıldı. Çin’de ilk şiir antolojisi olan “Shi Jing”de de ipekböceğinin yetiştirilmesiyle ilgili bir şiir var. “Youfeng Yedinci Ay” adlı bu şiirde şu sözler yer alıyor: “İlkbahardaki güneş parlar, kuşlar öter. Bir kız, elinde sepetle dar bir yolda yürür, kalın ve taze dut yapraklarını toplar.”
  • Antik Çin Tıbbı: Çin Masajı

    Hastalıkları önleme ve vücudu geliştirme amaçlarına yönelik olarak insan vücudundaki kanallara ve akupunktur noktalarına eller veya kollarla yapılan ovma işlemi masaj olarak adlandırılır. Masaj geleneksel Çin tıbbı kuramının ışığı altında hastalıkların ayırt edilmesi ve sınıflandırılması ilkesiyle yapılır. Masaj ilaç içilmesini gerektirmediği için yan etkisi olmayan ve birçok hastalığı tedavi edebilen, çok kolay bir yöntemdir. Masajın tedavi edebildiği hastalıklar çok fazladır. Aralarında boyun, sırt, bel, kollar ve bacakları kapsayan kemik ve kas hastalıkları bulunur. Masaj ellerin kullanım yönetimiyle ilgili standartlara ve gereksinimlere uygun yapılmalıdır.
  • Antik Çin Tıbbı: Akupunktur

    Akupunktur geleneksel Çin tıbbının önemli bir oluşumudur. Başlangıcında yalnızca bir tedavi yöntemi olan akupunktur, daha sonra giderek tıbbî bir dal oldu. Akupunktur bilimi; akupunktur teknolojisi, kuralları ve temel kuramını toplayarak inceleyen bir bilimdir. Eski bir kitapta yazıldığına göre; çok eski geçmişe sahip olan akupunkturun en eski aleti, taştan yapılan iğneler olmuş. Bu tür taş iğneler, yaklaşık 4000 ilâ 8000 yıl önceki Yeni Taş Devri’nde, yani Yu Soyu Topluluğu’nun son döneminde bulunmuş. Çin’de yapılan arkeoloji çalışmalarında da taş akupunktur iğnesi bulunmuştur. Çin’in Chun ve Qiu hanedanlıklarında profesyonel hekimlik ortaya çıktı.
  • Antik Çin Tıbbı: Geleneksel Çin Tıbbının Muayene Yöntemi

    Dinleme ve koklama muayenesi doktorun kendi dinleme ve koklama organlarıyla hastanın vücudu içinden işitilen seslere ve dışkılarına göre yaptığı muayenedir. Doktor sesi dinlemek yoluyla yalnız sesin çıktığı organı muayene etmekle kalmayıp, sesin değişikliğine göre diğer organlardaki hastalıkları da teşhis edebilir. Dinleme ve koklama muayenesinde dinlenmesi gereken sesler, konuşma, nefes, öksürük, hıçkırık gibi seslerdir. Koklama muayenesinde, hastalığa yakalanan organlardan ve hastanın oturduğu odadan çıkan iki kötü kokunun koklanması kapsanır. Hastalığa yakalanan organların kötü kokusu, genellikle zehirli faktörün insanın iç organlarında...
  • Antik Çin Tıbbı: Geleneksel Çin Tıbbının Temel Kuramı

    Geleneksel Çin tıbbı uzun süreli tedavilerde ve yaşamsal deneyimlerle sürekli sentez ve analiz yoluyla gitgide oluşan özel bir kuramsal tarza sahip tıp sistemidir. Geleneksel Çin tıbbı, Çin’de yaşayan çeşitli toplumların, tıp sistemlerinin ortak adı olarak nitelendirilir. Geleneksel Çin tıbbına, Han, Tibet, Moğol ve Uygur gibi etnik toplulukların tıp sistemleri dâhildir. Çin’de Hanların en kalabalık nüfusa ve en eski özgün yazıya sahip olması nedeniyle, Hanlıların tıp sistemi, Çin’de ve dünyada büyük etki yarattı. 19. yüzyılda, Batı tıbbının Çin’e girerek yaygınlaşmasından sonra, Batı ve Çin tıpları arasında meydana gelen değişikliklerden dolayı Han tıp sistemi...