Uygulayıcıların Yorumları
Fahui Makaleleri | Tecrübe Paylaşımı | Fa'yı Kavrama | Yeni Uygulayıcılar | Düşünce | Tavsiye | Şahit
-
Bir Ölümsüz ile İnsanın Evlenmesine Dair
2010-12-03Bir Tanrıçanın Evlenmesi hikâyesi Çin tarihinde uzun zamandır herkes tarafından bilen bir efsanedir. Hikâyede, Qi Xian Nü adında bir tanrıçanın sıradan bir insan ile evlenmesine Cennet tarafından tamamen karşı çıkılması ve ikisinin zorla ayrılması anlatılmaktadır. Bu duygusal ve birçok kişinin rüyasında kovaladığı aşk hikâyesine, niçin cennet tarafından karşı çıkılmıştı? Aslında, bu hikâyede insanlar tarafından bilinmeyen cennetteki bir kural açığa vurulmaktaydı: tanrısal bir yaşam ile bir insanın ile evlenip evlenemeyeceği ile ilgili cennetteki bir ilke anlatılmaktaydı. Fa-düzeltmesi dönemindeki bir Dafa uygulayıcısının, sıradan bir insan... -
Falun Dafa Bana Yeni Bir Hayat Verdi
2010-11-29Kendimi ispatlamak için herkesle kavga ettiğimden 2000 yılının Mart ayında aldığım bir bıçak darbesi yüzünden ölümle burun buruna geldim. O dönem oldukça kötüydüm, sigara, içki ve esrar gibi her türlü zararlı maddeyi kullanmaya başladım. 2008 senesinde Falun Dafa’yı uygulamaya başladım. Egzersizleri ilk kez yaptığım gün ikinci takımın ardından yere uzandım. Gözyaşlarımı tutamıyordum ve her yerimde enerjiyi hissettim. Uygulamaya başladıktan şimdiye kadar bende birçok olumlu değişiklik oldu. 2 yıldır uygulama yapıyorum bu süre içinde herhangi bir ilaç ya da daha önce kullandığım zararlı maddeleri yeniden kullanma gereği duymadım. -
Fizik Bilgim Dafa Uygulamasına Girmeme Yardımcı Oldu
2010-11-29“Bu kocaman evrende başka yaşamlar var mı?” “İnsanlar nereden geldi, öldükten sonra nereye gidecekler?” Okul sıralarından beri evren’deki alanlar hakkındaki soruları, diğer gezegenlerdeki yaşamları ve doğanın bilmecelerini merak ediyordum. Bu soruların cevaplarını kitaplar okuyarak devamlı olarak aradım ama istediğim sonuçlara ulaşamadım. İşe başladıktan sonra "Zhuan Falun" kitabını okuma fırsatım oldu. Ve en sonunda merak ettiğim tüm soruların cevabına kavuştum. Sanki önümde önceden hiç açılmamış bir kapı açıldı ve ben hep merak ettiğim Evren’in içine artık bakabiliyordum. Sonunda Falun Gong’un en büyük bilim olduğunu anladım. -
Unutulmayacak Bir Sahne
2010-11-26Ben Falun Gong uygulamasına 1997 senesinde başladım. O zamanlar kendimi geliştirmeyi ve uygulamayı büyük bir çabayla yapıyordum, o yüzden zihnim ve bedenim çok hızlı temizlendi. Kendimi dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyordum. Ama azimle devam edemedim ve 20 Temmuz 1999’da zulüm başladıktan sonra yavaş yavaş uygulamada gevşedim. Diğer uygulayıcı arkadaşların üç işi çok iyi yaptıklarını okuduğumda çok utanıyordum ve kendi eksikliğimi doldurmak istiyordum. Fakat Shifu’nun ilahi gücü ile bana defalarca hatırlatmasına rağmen günden güne umudumu kaybediyordum. -
Kusurlu Hissinden Kurtulmak
2010-11-26Daha küçük yaşlarımdan itibaren iyi bir eğitim aldım, birçok kitap okudum ve nasıl doğru bir insan olunması gerektiği ile ilgili birçok prensiple tanıştım. Ben hep yüksek ahlaklı iyi bir insan olmak istedim ve o yüzden kendime yüksek kurallar koydum. Fakat hayatımda zor geçen yaşlarımda başkalarının eleştirdiği hareketler yaptığım için kendimde kusurlu hissi oluştu. Ayrıca kendimi gerçek yolumdan kaydığım için affedemiyordum; uygulamaya başladıktan sonra uygulayıcılar için doğru olmayan cinsel ilişkilerim vardı. Ben davranışlarıma karşı herhangi bir bahane arayışında değilim. Ne kadar bahanen olursa olsun aslında bu tür hareketler olmamalı. -
Uygulama Tecrübem
2010-11-22Bakış açımdan, takıntı veya istek -bu bir gerçek yaşamdır ve şekil olarak kaplumbağaya benziyor. O yaşam insanın göğüs kısmında oturuyor. İnsanın istekleri çoğaldıkça o büyüyor ve insanın istekleri azaldıkça o küçülüyor. Kendine ait takıntılarından kurtulmak çok zordur. Biz o takıntıları uygulama yoluyla giderebiliriz. Bazen, kaplumbağaya benzeyen o yaşam çok fazla büyüyebiliyor -insanın kendisinden bile büyük olabiliyor- ve o zaman insan yorgunluk hissediyor. O küçük ise insan daha da az yoruluyor. O yaşam hem uygulayıcı olmayanlarda hem uygulayıcı olanlarda da var -sadece herkeste farkı boyutlarda. -
Annemin Hastalık Karmasını Yenmesine Yardım Eden Anlayışlar
2010-11-22Birisi şöyle söyledi: “Kötülüğün bir uygulayıcıyı hastalık karması şeklinde takip etmesine rağmen bu bir bütün olarak hepimizi ilgilendiren bir durum ve bizim hep birlikte yaşamları kurtarma işimizi baltalıyor ve engeller çıkartıyor. O yüzden biz Fa-Zhen-Nian yaparak ona yardım etmeliyiz ve şu düşünceyi eklemeliyiz: “Biz kati suretle, kötülük tarafından bu uygulayıcının takip edilmesini reddediyoruz, çünkü bu durum tüm yaşamları kurtarmamızı olumsuz etkiliyor. Biz aynı şekilde, bölgemizdeki uygulayıcıların tek beden olarak yükselmesine engel olmaya çalışan bu engel şeklini reddediyoruz.” Herkes yaşamları kurtarmanın ana görevimiz olduğunu kabul ettiler. -
Fa İçin Gelmek
2010-11-19İnsan toplumunda acaba insanların ne kadarı neden burada olduklarını düşünüyorlar, özellikle bu kritik dönemde? Üç bin senede bir açan Udumbara çiçeği neden şimdi açtı? Neden “Çin Komünist Partisinin Ölümü” Çin hiyeroglifleri ile kendiliğinden Çin’deki bir dağda oluştu? Neden o kadar çok, doğal ve insan yapımı felaketler şimdi gerçekleşiyor? Neden hayat o kadar kırılgan? Neden?...Bu makaleyi her insanın bilen tarafı anlayabilir. Uzun seneler şekil değiştirdikçe insanın gerçek doğası yavaşça kayboluyor ve insanlar bu insan dünyasındaki yanlış ve kirli şeylere heveslenmeye başlayıp değerli sayarak onları sahip olunacak hedefler kabul ediyorlar. -
Gazete Dağıtırken Xinxing’in Yükselmesi
2010-11-19Haftada bir kez bir uygulayıcıyla birlikte (bundan sonra ona uygulayıcı “A” diyeceğim) onun arabasıyla çıkıp oturduğumuz şehirde Epoch Times gazetesini dağıtıyoruz. İlk başta bu göreve sırtımda taşımam gereken bir yük olarak bakıyordum, çünkü başka hiç kimse bunu yapamazdı ya da başka işlerle meşgullerdi. Aslında bu işten vazgeçmeye de cesaret edemiyordum çünkü yanımdaki uygulayıcıyı da hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum. Fakat birkaç hafta sonra, haftalık seyahatimiz sırasında gittikçe seviyemin yükseldiğini fark ettim hatta uygulayıcının gelmesini sabırsızlıkla beklemeye başladım. -
Daha Çabalı Olmak
2010-11-15Bu yıl iş yerindeki çalışma grubumuzda bilimsel bir araştırma projesi sırasında bazı zorluklar ortaya çıktı. Birincisi, aşamadığımız teknolojik bir dar boğazın oluşuydu. İkinci zorluk, projenin katılımcılarının çalışma şartlarının iyi olmamasında oluşuyordu. Grubumuzun müdürü eğer hedefimize ulaşamazsak grubun dağılacağını söyledi, biz maaşımızı geri iade etmek ve işten ayrılmak zorunda kalırdık. Ben bu işte ön faaliyet durumunda olmasam bile söylenenler beni de etkiliyordu. Eğer grup dağılırsa ben de işsiz kalırdım. Fa bakış açısından ben, çevremin benim uygulamamla sıkı sıkıya bağlı olduğunu anlıyordum. -
Bazı Yaşlı Falun Dafa Uygulayıcılarının Neden Öldükleri Üzerine Düşüncelerim
2010-11-15Yaşlı bir bayan uygulayıcı civcivi yakalamaya çalışıyordu, uygulayıcının o arada ayağı bir şeye takıldı ve yere düştü. Bunun bir ima olduğunu anlamadı. Yerden kalktı ve civcivi yakalamaya çalışmaya devam etti. Bu defa ikinci kez yere düştü. Fakat yere düştükten sonra öldü. Bu olayı duyduğumda ilk düşündüğüm şey şuydu: “Uygulama, çok ciddi bir meseledir.” Shifu Zhuan Falun’da şöyle söylemişti: “Biz uygulayıcılar için katı kurallar koyduk -onlar canlıları öldüremezler.” Gerçektende, eğer biz Fa’nın kurallarına uymazsak eski güçlerin ayarladığı yolda gideriz. -
Kazanmak İçin Kaybetmek Gerekir
2010-11-12Diğer uygulama metotları içinde o kadar uzun senelerdir süren arayışımın ardından Dafa’yı nasıl elde ettiğimi paylaşmama izin verin. Belki de benim yorumum, uygulama metoduna karar veremeyen, hala arayışta olan veya kararında tereddüt edenlere ve aynı zamanda yeni başlayan uygulayıcılara yardımcı olur. Ben 39 yaşındayım. Uygulama yapmam gerektiğine dair düşüncem rüyalar ve bazı görüntüler görmem sayesinde 22 yaşında ortaya çıktı. Rüyalarımda farklı Üstatlar kendi ruhani okullarına başlamam için beni çağırıyorlardı. Ben hep Shifu’mun ve ruhani bir okulun arayışındaydım. Bunun sonucu olarak çok fazla ruhani ve psikolojik okuldan geçtim, fakat onların hiçbiri yüksek seviyelere ulaştırmıyordu. -
Bizim Doğru Düşüncelerimiz Nerede?
2010-11-12Bizim uygulama grubumuzda yaptığımız konuşmalar sırasında bir uygulayıcı şu soruyu öne sürdü: “Bizim doğru düşüncelerimiz nerede?” Bu gerçekten iyi bir soruydu. Biz uygulamamızda davranışlarımızın iyi olduğunu hissediyorduk. Oldukça çabalıyorduk, ama zulme uğradığımızda ve beklemediğimiz bir anda zorluklarla karşı karşıya kaldığımızda, bir panik durumuna düşüyorduk ve çaresiz kalıyorduk. Ondan sonra kötülük bizi takip etmeye başlıyordu. Dafa uygulayıcılarının doğru düşünceleri, tanrısal düşüncelerdir. Bizim doğru düşüncelerimiz kaybolduğunda, tanrısal düşüncelerimiz de aynı şekilde kayboluyorlar. -
Genç Bir Uygulayıcı Kendi İçine Bakıyor
2010-11-08Bu sorunun cevabını kendi içimde arıyordum ve birkaç gün önce bu konuyu annemle konuşurken kendi zihin durumumu hatırlayınca, sarsıldım. Annemle konuşurken o anda çok güçlü bir kendimi gösterme içgüdüm vardı -ben ne kadar iyi birisiyim düşüncesi. O andaki düşüncem şöyleydi: “Görüyor musun, ben bu sınavı başarıyla geçtim! Ne kadar harika! Ne kadar iyi bir karaktere sahibim”. Bu yakışmayan bir düşünceydi. O zaman neden ben böyle bir düşünceyi gidermedim? Neden onun yaşamasına izin verdim? Nedeni bende olan övünme takıntısıydı. Ben başkalarına göre iyi görünmek istiyordum, bu nedenle o düşünceyi gidermedim. -
Başka Kişiyi Affedebilmek Kişinin Egosundan Vazgeçme Sürecidir
2010-11-08Son zamanlarda, karımda büyük bir değişim olduğunun farkına vardım -bir şeyi yanlış yaptığımda veya kulak tırmalayıcı bir laf söylediğimde, o hep beni affedebilir hatta yanlışlığımı işaret ederken bile özellikle çok nazik ve yumuşak bir şekilde yapıyor, yani kısaca, karımın davranış tarzı ve konuşma şekli tamamen farklılaştı. Ona bu kadar büyük bir değişikliği nasıl becerebildiğini sorunca, bana, “Shifu yakın zamanlardaki birkaç yeni Fa öğretisi içinde bu konudan oldukça bahsetti, bu durumda eğer hala eskisi gibi devam edersem nasıl olabilirim ki?” diye cevapladı. “Bugünler ‘Başka kişiyi affetmek egodan vazgeçme sürecidir’ cümlesi sürekli aklıma geliyor....